Kurtuluş Savaşı Tarihi! Kurtuluş Savaşı ne zaman başladı, ne zaman bitti? Cepheleri ve haritası
Kurtuluş Savaşı 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası işgallerin başladığı ve boğazların İngilizlerin kontrolüne geçtiği dönemde başlayan bir milli mücadeledir. Kurtuluş Savaşı Tarihi! Kurtuluş Savaşı ne zaman başladı, ne zaman bitti? Cepheleri, haritası, önemi, özet ve kitapları ile ilgili detaylar...
Kurtuluş Savaşı 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Atatürk'ün önderliğinde başladı. Türk milletinin dünyanın en güçlü devletlerine karşı verdiği bir mücadele olup 11 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi ile son bulmuştur. Kurtuluş Savaşı ne zaman başladı, ne zaman bitti? Cepheleri, haritası, önemi, özet ve kitapları ile ilgili detaylar...
KURTULUŞ SAVAŞI
Türk Kurtuluş Savaşı, İstiklal Harbi veya Millî Mücadele, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için batıda İtilaf Devletleri'nin harekete geçirdikleri Yunan ordusuna, güneyde Fransız ordusuna, doğuda yeni Kafkas devletlerinden Ermenistan'ın kuvvetlerine ve İtilaf güçlerine yaranarak tahtını korumayı amaçlayan padişahın taraftarlarına karşı 1919-1922 yılları arasında girişilen çok cepheli siyasi ve askerî mücadeledir.
11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen biten savaş, 13 Ekim 1921'de imzalanan Kars Antlaşması ile Doğu Cephesi'yle sınırlı olmak üzere, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile ise topyekûn sona ermiştir.
Bu mücadelenin Batı Cephesi Yunan millî belleğine "Küçük Asya Felaketi" (Yunanca: Mikrasiatiki katastrofi) adıyla kazınmıştır.
M. KEMAL'İN SAMSUN'A ÇIKIŞI (19 Mayıs 1919)
M. Kemal, Mondros'tan sonra işgallere karşı koymak için padişah ve hükümeti ikna edebileceğini düşünüyordu. Fakat padişah İngiliz mandasını savunarak teslimiyetçi bir politika izliyordu.
M. Kemal, Anadolu'ya resmi bir görevle gitmek istiyordu.
ÇÜNKÜ :
– Ordu ve devletin gücünü kullanacak,
– Yapacağı işleri hızlandırıp kolaylaştıracak,
– Osmanlı devlet adamı kimliğini taşıyan Mustafa Kemal, halk üzerinde daha etkili olacaktı.
Bu sırada Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Pontus Rum çeteleriyle, Türkler arasında çatışma olması ve İngilizlerin bu çatışmaların durdurulmasını istemesi üzerine İstanbul hükümeti Samsun ve çevresinin güvenliğini sağlama görevini 9.Ordu müfettişi olarak M. Kemal'e vermiştir.
Mustafa Kemal'in Anadolu'ya Gitmedeki Amaçları;
–Ulusal bilinci harekete geçirmek,
– Halkı örgütlemek,
– Yurdu düşman işgalinden kurtarmak.
19 Mayıs 1919 da M. Kemal'in Samsun'a çıkışı, Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı kabul edilir.
Mustafa Kemal Samsun'dan İstanbul'a ilk raporunu göndermiştir.
Karadeniz'de Rumlar siyasi emellerinden vazgeçer ise güvenlik sağlanabilir.
Anadolu'nun işgali ve güdüm yönetimine derhal son verilmelidir.
Yunanlıların İzmir'i işgale hakları yoktur. İzmir boşaltılmalıdır.
HAVZA MİTİNGİ ve GENELGESİ (28-29 Mayıs 1919)
– İzmir'in işgaline karşı mitingler düzenlenmeli.
– İstanbul'a işgalleri protesto edici telgraflar gönderilmeli.
– Ordu dağıtılmamalı ve silahlar itilaf devletlerine teslim edilmemeli.
– Gerektiğinde silahlı mücadele olmalı.
– Milli direniş bilinci ilk defa uyandırıldı.
Mustafa Kemal İstanbul'a çağırıldı. Mustafa Kemal, Amasya'ya hareket etti.
HAVZA GENELGESİ
Halka işgaller anlatıldı,
Mitingler yapılması istendi.
Böylece :
– Milli bilincin uyanması sağlandı.
– İstanbul hükümetine güvenip, işgallere tepki göstermeyen halk uyarıldı.
AMASYA GENELGESİ (21-22 Haziran 1919)
– Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Gerekçe)
– İstanbul hükümeti üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş göstermektedir. (Gerekçe)
– Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. (Amaç ve Yöntem)
AMASYA GENELGESİ
– Her türlü etki ve denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır. (Temsil Kurulu)
– Anadolu'nun en güvenilir yeri olan Sivas'ta milli bir kongre düzenlenmeli, bunun için de her bölgeden üç delege Sivas'ta olacak şekilde yola çıkmalıdır. (Milli birlik ve beraberlik sağlanmaya çalışılmıştır)
– Delege seçimlerini Reddi İlhak ve Müdafai Hukuk Cemiyetleri yapacaktır.(Halkı temsil)
– Doğu illeri için Erzurum'da bir kongre toplanacaktır.
– Mevcut askeri birlikler ve örgütler kesinlikle dağıtılmayacaktır.
– Bu genelge sır olarak gizlenmeli ve delegeler gizlilik içinde toplanmalıdır.
–"Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." hükmü yer alır.
"Milletin azim ve kararı"
Bir ülkede milletin karar yetkisini kullanması, demokrasi ve Cumhuriyete geçileceğinin kanıtıdır.
AMASYA GENELGESİ
Özellikleri :
– "Bölgesellikten""Ulusallığa" geçiş sağlanmaya çalışılmıştır.
– TBMM'nin kurulması ve Cumhuriyetin ilanı burada ortaya atılmıştır.
– Yeni kurulacak devletin milli karakterli ve demokratik özellikte olacağı belirtilmiştir.
AMASYA GENELGESİ
ÖNEMİ
– Türk İnkılabının İHTİLAL safhası başlamıştır.
– Ulusal bağımsızlık konusunda atılan önemli bir adımdır.
– Kurtuluş Savaşının; gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiştir. Genelgenin en önemli özelliğidir.
– İlk kez Milli Egemenliğe dayalı bir yönetimden bahsedilmiştir.
– İstanbul hükümeti ilk kez yok sayılmıştır.
– Kurtarıcı görülen Padişahın, Manda ve Himaye düşüncelerinin yerini, millet ve milliyetçilik aldı.(Frs.İhtil)
ERZURUM KONGRESİ
Amaçları
– Doğu Anadolu'yu Ermenilere karşı savunmak,
– Doğu illerinin bütünlüğünü sağlamak,
– Doğu Anadolu'daki Türkleri, Azınlıklara oranla daha güçlü hale getirmek.
ERZURUM KONGRESİ KARARLARI
– "Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez."
– Vatanı kurtarma konusunda İstanbul Hükümeti başarısız olursa, geçici bir hükümet kurulacaktır.
– Ulusal güçleri etkin ve ulusal iradeyi egemen (hakim) kılmak esastır.
– Hıristiyan unsurlara (azınlıklara) siyasi egemenliğimizi ve toplumsal düzenimizi bozucu ayrıcalıklar verilemez.
– Manda ve himaye kabul edilemez.
– Padişah ve halifelik makamı kurtarılmalıdır.
ERZURUM KONGRESİ
Hükümet kurmak gereklidir.
Ulusal iradeyi gerçekleştirmek, çalışmaların esasıdır. kararları alınmıştır.
–Yönetim demokrasi olacak
– Yeni bir devlet kurulacak
– Hükümet kurmak, devlet kurmak demektir.
ERZURUM KONGRESİ ÖNEMİ
– Toplanma amacı ve şekli bakımından bölgesel, aldığı kararlar açısından ulusaldır.
– Misak-ı Milli'nin temelleri atılmıştır.
– İlk Temsil Kurulu oluşturulmuştur. (Bölgesel)
– Doğudaki cemiyetler birleştirilmiştir.
– Erzurum Kongresi'nin kararlarını uygulamak için kongre üyeleri arasından seçilen 9 kişilik kurula Temsil Kurulu (Heyet-i Temsiliye) denilmiştir.
Balıkesir-Alaşehir Kongreleri
Batı Anadolu'da Kuvva-i Milliye kuvvetlerinin insan ve malzeme bakımından beslenmesine ve ortak bir cephe oluşturulmasına çalışılmıştır.
Batı cephesi bu şekilde kurulmuştur.
SİVAS KONGRESİ KARARLARI
– Erzurum Kongresi kararları onaylandı.
– Anadolu ve Rumeli'de kurulan bütün Müdafa-i Hukuk Dernekleri, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Derneği adı altında birleştirildi.
– Manda ve Himaye kesin olarak reddedildi.
– Başkanı M. Kemal olan Temsil Heyeti, tüm yurdu temsil eden ve Türk Ulusu adına görev yapan bir organ haline getirilmiştir.
– Misak-ı Milli sınırları kesinleşmiş ve kabul edilmiştir.
– Padişahın dağıttığı Mebusan Meclisi toplanacaktır.
SİVAS KONGRESİ ÖNEMİ
– Toplanma şekli, amacı ve kararları yönünden ulusaldır.
– Ulusal Temsil Kurulu oluştu ve TBMM'nin açılmasına kadar yürütme görevini yerine getirdi.
– Cemiyetler birleşti ve ulusal mücadele başladı ve tek merkezden yönetildi.
ERZURUM VE SİVAS
– Amaç ve biçim bölgesel,
– Doğu Cemiyetleri birleştirildi,
– Manda ve Himaye reddedildi,
– Delegeler doğu illerinden,
– Başkan M. Kemal,
– Kararlar ulusal.
– Sivas'taM. Kemal ile Rauf Orbay
DAMAT FERİT
– Ulusal mücadeleye karşı olan Damat Ferit, Sivas Kongresini engelleyememiştir.
– Temsil Heyeti, bu engelleme girişimini ulusun sesini boğmaya yönelik bir girişim olarak görüp İstanbul ile tüm ilişkileri kesmiştir.
– Baskılar üzerine hükümet istifa etmiştir. (Anadolu hareketinin ilk başarısı)
AMASYA GÖRÜŞMELERİ
(Protokolü)
– İstanbul Hükümeti adına Salih Paşa, Temsil Kurulu adına Mustafa Kemal.
KARARLAR
– İstanbul Hükümeti, Sivas Kongresi Kararlarını kabul edecektir.
– Manda ve Himaye kabul edilmeyecek, bütünlük ve bağımsızlık korunacaktır.
– Azınlıklara siyasi ve ekonomik ayrıcalıklar verilmeyecektir.
– İstanbul Hükümeti, Anadolu ve Rumeli Müdafa-iHukuk Cemiyeti'nin varlığını tanıyacaktır.
– İtilaf Devletleri ile yapılacak barış görüşmelerine Temsil Kurulu'nun da uygun göreceği kişiler katılacaktır.
– Meclis-i Mebusan'ın bir an önce toplanması sağlanacaktır. Ancak İstanbul'da toplanması güvenlik bakımından uygun değildir.
Önemi: İstanbul Hükümeti, Temsil Kurulunun varlığını ilk kez kabul etti. Sadece Meclisin açılması uygulanmıştır
UYARI: İstanbul Hükümeti, Amasya Görüşmelerini yapmakla Temsil Heyeti'ni hukuken tanımıştır.
TEMSİL KURULU'NUN ANKARA'YA GELMESİ
NEDEN ANKARA;
– Düşman tehlikesinden uzak,
– Asıl savaşın olduğu BATI cephesine yakın olması,
– Demiryolu ve haberleşme açısından iyi,
– İstanbul'da ki gelişmeler takip edilebilir,
SON OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ'NİN TOPLANMASI 12 OCAK 1920
– M. Kemal, Müdafaa-i Hukuk (Meclisin kapanması ihtimalinden dolayı, Anadolu'da tekrar meclis toplayabilmek için M.Kemal, başkan seçilmek istenmiştir.
– Mebusan Meclisi, Müdafaa-i Hukuk grubunu tanımamış, bunun yerine Felah-ı Vatan grubu oluştu.
– Saltanat yanlıları çok olduğu için M. Kemal başkan seçilememiştir.
– Padişaha bağlı hareket edilmiştir.
MİSAK-I MİLLİ (Milli Ant-yemin)
– Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez.
– Arap topraklarının geleceği için halkın oyuna başvurulacaktır. (Plebisit)
– Batı Trakya'nın geleceği halk oyu ile.
– Elviye-i Selase (üç il; Kars, Ardahan, Batum) için halk oylaması yapılacak.
– Azınlıklara, komşu ülkelerdeki Müslümanlara verilen haklara kadar hak tanınacak.
– Kapitülasyonlar kesinlikle kabul edilemez.
– Bağımsızlığımızı ve ekonomik gelişmemizi engelleyen hiçbir sınırlama kabul edilemez.
MİSAK-I MİLLİ
(ÖNEMİ )
– Ulusal (Milli) Egemenlikten söz edilmemiştir.
– Vatanın kurtuluşu (bağımsızlık) esas alınmıştır.
– Yeni Türk devletinin sınırları onaylanmıştır.
İSTANBUL'UN İŞGALİ (16 Mart 1920)
– Mebusan Meclisi'nin, Misak-ı Milli kararlarını alması sonucu İtilaf Devletleri İstanbul'u işgal etmiştir.
– 7. Maddeye dayandırılan işgale dünya kamuoyundan tepki gelmesini önlemek için bir bildiri yayınlamışlardır.
Bu bildiriye göre:
– İşgal geçicidir.
– Padişahın gücünü kırmak değil sağlamlaştırmak amaçlanmıştır.
– Anadolu'da karışıklık devam ederse İstanbul Türklerden alınacaktır.
– Anadolu, İstanbul'dan gelecek emirlere uymak zorundadır.
– Padişah Vahdettin,Son Osmanlı Mebusan Meclisi'ni, "siyasal zorunluluklar" nedeni ile kapatacaktır. (11 Nisan 1920)
– Böylece Meşrutiyet rejiminin önemli bir organı kapatılmış oldu.
– İstanbul'un İşgali ve Mebusan Meclisi'nin kapatılması M.Kemal'e istediği fırsatı vermiştir. Anadolu'da Milli Egemenliğe dayalı bir meclis oluşturma fırsatı doğmuştur.
– Anayasa hazırlayan ve sonuçta Devlet kuran meclis anlamına gelir.
– I.TBMM kurucu meclistir.
Kurtuluş Savaşı Özeti
Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul olmak üzere birçok stratejik noktası işgal altındadır. Anadolu'da işgalcilere karşı başlayan mücadele göz kamaştırıcı Kurtuluş Savaşı'na dönüşmüştür. "Ya istiklal, ya ölüm" diyen Türk milleti, Mustafa Kemal önderliğinde ulusal bağımsızlıkları için mücadele etmiştir.
Anadolu'da dağınık halde bulunan direniş grupları düzenli ordu ile sistemli hale getirilmiştir. Ordunun finansmanı için Tekalif-i Milliye Kanunu çıkarılmış olup bazı vergiler konulmuştur. Askere alınmaya ve vergi verilmesine karşı olan kişiler için İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur. Kurtuluş Savaşı'nda verilen mücadelenin başarılı bir şekilde sonuçlanmasıyla Türkiye uluslararası arenada tam bağımsız bir ülke olmuştur.
Kurtuluş Savaşı Önemi
Dört bir yanı işgalci kuvvetler tarafından işgal edilmiş olan bir millet, işgalci kuvvetlerin boyunduruğundan kurtulmak istemiş ve Kurtuluş Savaşı bu mücadelenin meşalesi olmuştur. Yıllardır hastalıkla, yoklukla, cehaletle ve bitip tükenmeyen savaşlarla yaşayan Türk milleti için Kurtuluş Savaşı bir umut olmuştur. Kadın, erkek, yaşlı, genç demeden verilen mücadele sonunda zafer elde edilmiştir. Anadolu'yu saran özgürlük ateşinin Kurtuluş Savaşı'nın başarılı olmasında payı büyüktür.
Kurtuluş Savaşı sadece Türkiye Türklerine değil, işgalci kuvvetlerin boyunduruğu altında bulunan milletlere de umut kaynağı olmuştur. Tam bağımsız bir devlet olma yolunda verilen mücadele yeni Türk devletinin temellerini de atmıştır. Olağanüstü koşullarda yürütülen mücadele tarih sayfalarında yerini almıştır. Tüm sömürge uluslarına örnek olan Kurtuluş Savaşı, Türk devletinin tüm dünyada kabul görülmesini sağlamıştır.
Kurtuluş Savaşının Nedenleri Nedir?
Kurtuluş savaşı bir işgale uğramış yurt topraklarını savunma ve işgal kuvvetlerine karşı verilen mücadelenin ifade edilmesidir. Kısacası Kurtuluş savaşı'nın temel nedeni yada gerekçesi İşgal edilen ve düşman elinde olan toprakların tekrar kazanılmasıdır. Ayrıntılı olarak Kurtuluş savaşı'nın yada mücadele edilmesinin nedenleri Amasya genelgesi ile Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından kaleme alınmış ve resmen 22 Haziran 1919 tarihinde gerekli kişi ve kurumlara duyurulmuştur.
Amasya genelgesinde Kurtuluş Savaşı'nın nedenleri (Gerekçeler) şöyledir:
1. Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Gerekçe)
2. İstanbul Hükümeti, üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok durumuna düşürmektedir.
3. Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. (Amaç ve yöntem)
4. Her türlü etki ve denetimden uzak bir kurul oluşturulmalıdır. (Temsil Kurulu)
5. Anadolu'nun en güvenilir yeri olan Sivas'ta milli bir kongre düzenlenmeli, bunun için de her bölgeden üç delege Sivas'ta olacak şekilde yola çıkmalıdır.
6. Delegelerin seçimlerini Redd-i İlhak, Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri ve belediyeler yapacaktır.
7. Doğu illeri için 10 Temmuz'da Erzurum'da bir kongre toplanacaktır.
8. Mevcut askeri ve milli örgütler kesinlikle dağıtılmayacak, komuta bırakılmayacak ve başkalarına teslim edilmeyecek.
9. Bu genelge sır olarak tutulmalı ve delegeler kimliklerini gizli tutarak seyahat etmelidirler.