Kronik ağrı sendromu nedir? Kronik ağrı neden olur? Belirti ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Kişiden kişiye farklılık gösteren ve çoğu zaman kesin nedeni tam saptanamayan, uzun süreli şiddetli ağrı türüdür. Genellikle kronik ağrı sendromu beyindeki ağrı merkezlerinin tetiklenmesi ile gelişir. Peki, Kronik ağrı sendromu nedir? Kronik ağrı neden olur? Belirti ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Ağrı duyusu, insan için yararlı ve zorunlu bir uyarı sistemidir, ancak bazı durumlarda bu duyu uyaran olma özelliğini kaybedip, yaşam kalitesini kötü yönde etkileyen ve bu nedenle tedavi edilmesi gereken bir hastalık karakterine dönüşebilmektedir. Kişiden kişiye farklılık gösteren ve çoğu zaman kesin nedeni tam saptanamayan, uzun süreli şiddetli ağrı türüdür. Genellikle kronik ağrı sendromu beyindeki ağrı merkezlerinin tetiklenmesi ile gelişir. Peki, Kronik ağrı sendromu nedir? Kronik ağrı neden olur? Belirti ve tedavi yöntemleri nelerdir? İşte detaylar haberimizde...
KRONİK AĞRI NEDİR?
En yaygın kronik ağrı tiplerinden bazıları şunlardır:
- - Baş ağrısı
- - Ameliyat sonrası ağrı
- - Travma sonrası ağrı
- - Bel ağrısı
- - Kanser ağrısı
- - Artrit ağrısı
- - Nörojenik ağrı (sinir hasarının neden olduğu ağrı)
- - Psikojenik ağrı (hastalık, yaralanma veya sinir hasarından kaynaklanmayan ağrı)
KRONİK AĞRI NEDENLERİ
Kronik ağrı genellikle sırtta ya da kaslarda incinme gibi bir ilk yaralanmayla başlar. Eğer bu yaralanmalar sonucunda sinir hasarı geliştiyse ağrı daha yoğun ve uzun ömürlü hale gelerek kronikleşebilir ve altta yatan yaralanma tedavi edilse bile devam edebilir.
Kronik yorgunluk sendromu: Uzun süreli yorgunlukla kendini gösteren ağrılı bir hastalıktır.
Endometriozis: Uterusun (rahmin) astarı olan endometriumun, rahmin dışında büyümesi sonucu oluşan ağrılı bir hastalıktır.
Fibromiyalji: Kemiklerde ve kaslarda yaygın ağrı ile kendini gösteren bir tür yumuşak doku romatizmasıdır.
Crohn hastalığı ve ülseratif kolit: Sindirim sisteminde kronik inflamasyona neden ağrılı hastalıklar
İnterstisyel sistit: Mesane duvarı iltihabı sonucu oluşan kronik bir hastalıktır.
Temporomandibular eklem disfonksiyonu (TMJ): Çene ekleminin kitlenmesine veya çene kaslarında fonksiyon bozukluğuna neden olan bir durumdur.
Pelvik ağrı: Dış genital bölgede (vulvada) oluşan ve nedeni açıklanamayan ağrı Haberler.com okumaya devam edin. Sizlere en doğru bilgileri tarafsız şekilde iletiyoruz.
KRONİK AĞRI RİSK FAKTÖRLERİ
Biyolojik risk faktörleri
Yaşlılık
Genetik
Irk (Araştırmalar Afro-Amerikalılar ve hispaniklerin kronik ağrı için daha büyük risk altında olduğunu göstermektedir)
Obezite
Travmatik bir yaralanma hikayesi
Psikolojik risk faktörleri
Çocukluk çağı travması: Ebeveyn ihmali veya çocukken fiziksel veya cinsel istismar hikayesi
Duygudurum bozuklukları: Depresyon, anksiyete (kaygı) vb.
Yaşam tarzı risk faktörleri
Yüksek riskli ya da yorucu bir işte çalışmak
Kronik stres ya da travma sonrası stres bozukluğu
Sigara içmek
KRONİK AĞRIDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Kronik ağrı tedavi yöntemi, ağrı tipine ve yerine göre değişse de genellikle ilk aşamada ilaç kullanımı önerilmektedir. Haberler.com son dakika haberler, gündem haberler ve tarafsız haberler için okumaya devam edin.
İlaç kullanımına ek olarak psikolojik ve fizyoterapik gibi yöntemler sıkça uygulanan kronik ağrı tedavi yöntemleridir.
Ağrının ilaçlarla veya diğer yardımcı yöntemlerle ortadan kaldırılmadığı durumlarda ise uygulanabilecek ağrı cerrahisi yöntemleri ile iyi sonuçlar elde edilmektedir.
Ağrı duyusu, doku reseptörlerinin algıladığı ve oluşan enerji akımı ile bir dizi karmaşık nörokimyasal olayların başlatılması ve üst merkezlerce tüm bu bilginin algılanması sonucu ortaya çıkan biyo-psiko-sosyal bir durumdur.
Ağrı cerrahisinde sonucu en çok etkileyecek nokta, ağrı tipinin doğru tanımlanması ve buna uygun cerrahi yöntemin seçilmesidir.
Kronik ağrı tedavisinde kullanılan yöntemler üç başlıkta toplanabilir;
·Uyarıcı yöntemler: Temelini, ağrı taşıyan sistemin baskılanması ve uyarılması oluşturur.
·İmplantasyon yöntemleri: Ağrı kesici ilaçların, sinir sisteminin bazı anatomik bölgelerine doğrudan, kontrollü bir biçimde verilmesi amacını taşır. Bu yöntem özellikle kanser ağrılarında etkin bir biçimde kullanılmaktadır.
·Destrüktif yöntemler: Ağrı duyusunun ilk alındığı periferik sinir ucundan, algılandığı beyin bölgesine kadar mevcut olan iletim yolları üzerinde çeşitli seviyelerde lezyon oluşturulması amaçlanır.
İnsanda en iyi bilinen kronik ağrı sendromlarından birisi, "Trigeminal Nevralji" adı verilen tablodur.
Bu durum, hastanın yüzünün bir yarımında (sağ veya sol) ve bu yarımın bir veya daha fazla bölgesinde, aralıklı olarak ortaya çıkan ve hastalar tarafından "şimşek çakar tarzda" diye tanımlanan çok şiddetli ağrı durumudur.
Bu ağrı tiplerinde, ilaç tedavisinin yetmediği veya ilaç kullanılamadığı hallerde çeşitli cerrahi yöntemler uygulanmaktadır.
Bunlar arasında;
·Balon ile bası,
·Radyo-frekans enerji kullanılarak lezyon oluşturma,
·Sinirin kesilmesi,
·Gamma bıçağı gibi sinir yollarını harap edici yöntemler ve mikrovasküler dekompresyon gibi mikrocerrahi yöntemler mevcuttur.
Bu yöntemlerin uygulanması sonrası başarı oranı çeşitli çalışmalarda %93-99 arasında değişmektedir.
Öte yandan, omurilik yaralanması, inme ve periferik sinir yaralanmaları gibi sinir sisteminde oluşan hasar sonucu ortaya çıkan "nöropatik ağrı" durumunda ise; periferik uyarım ve ağrı duyusunun ilk ulaştığı sinirin omuriliğe girdiği bölgede yapılan cerrahi uygulamalar ile oldukça tatmin edici sonuçlar alınmaktadır.
Kronik ağrı sendromunun en sık rastlanılan nedenlerinden biri de kanser hastalığıdır. Kanser hastalığında, özellikle son yaşam döneminde ağrı genelde hastaların tümünde mevcuttur.
İlaçların etkisiz kaldığı durumlarda çeşitli cerrahi yöntemler gündeme gelebilir.
·Ağrı duyusunu çevreden merkeze taşıyan yolların kesilmesi (Kordotomi, traktotomi, merkezi omurilik lezyonu),
·Orta beyin, talamus, hipotalamus, hipofiz gibi çeşitli beyin bölgelerinde kalıcı lezyonlar oluşturulması,
·Derin beyin bölgelerinin uyarılması (kalıcı sistemler kullanılarak) uygulanan cerrahi yöntemlerden bazılarıdır.
Kronik ağrı, hangi nedene bağlı olursa olsun insan yaşamını ciddi şekilde etkileyen klinik bir tablodur.
İlaç tedavisinin, fizyoterapinin, uyarı tekniklerinin, sinir geçici bloklarının ve psikolojik tekniklerin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi yöntemler tartışılmalı ve uygun durumlarda kullanılmalıdır. (florence.com.tr)