Kıbrıs ne zaman alındı? Kıbrıs Harekatı ne zaman oldu?
''Ayşe tatile çıksın'' parolasıyla bilinen Kıbrıs Barış Harekatı, 20 Temmuz 1974 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs'a başlattığı operasyondur. Söz konusu parola 14 Ağustos'ta ikinci defa Kıbrıs'a bir harekat düzenlenmesinde çıkış noktası oldu. Peki, Kıbrıs Barış Harekatı'nın amacı nedir? Kıbrıs ne zaman alındı? Kıbrıs Harekatı ne zaman oldu?
Kıbrıs ne zaman alındı? Kıbrıs Harekatı ne zaman oldu? sorularının yanıtı merak ediliyor. Kıbrıs'a 46 yıl önce Bülent Ecevit önderliğinde Türkiye tarafından Barış Harekatı gerçekleştirildi. BM tarafından işgal olarak nitelendirilen Kıbrıs Harekatı, 18 Ağustos 1974'de sonlandı. 4 hafta süren Kıbrıs Barış Harekatı neden yapıldı, nasıl başladı? Operasyon iki defa gerçekleşti.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI NEDİR?
Kıbrıs Barış Harekatı askeri kod adı Atilla Harekatı olan ve 20 Temmuz 1974'te başlayan, 18 Ağustos 1974'te sona eren, 4 hafta 1 gün süren ve Kıbrıs Adası'na yapılmış Türk askeri barış operasyonudur.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI NEDEN YAPILDI?
Kıbrıs'ta yaşayan Türkler ile Rumlar arasında ilk olaylar 1920 senesine dayanır. Osmanlı İmparatorluğu, Kıbrıs'ı 1978'te elli yıllığına İngiltere'ye kiralamaya karar verdi. 1920'de ise Rumlar, Yunanistan'a katılma kararı vermesi ile ilk olaylar başladı. Amaç Birleşik Krallık'ı adadan çıkarmak amacıyla bağımsızlık hareketi başlattı. Bu ise 1960'da Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasının yolunu açtı. Bununla birlikte Rumlar, Türkleri de adadan çıkarmak için Kıbrıs'ın tüm yönetimine el koymaya karar verdiler. Ve sonrasında Türklere saldırılar başladı.
11 Şubat 1959 tarihli Zürih Antlaşması ve 19 Şubat 1959 tarihli Londra Antlaşması ile Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olarak 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulması sağlanmış oldu.
Aralık 1963'te, Cumhurbaşkanı Makarios, tasarlanan Akritas planı ile Kıbrıslı Türklere verilen imkanları kısıtlamayı ve Rumlar lehine reform yapmaya karar verdi.
1960 yılında anayasa dağıldı ve 21 Aralık 1963'te Kıbrıs Rum polisinin de rol oynadığı ve iki Kıbrıslı Türkün öldürüldüğü Kanlı Noel gibi toplumsal şiddet olayları gerçekleşti.
Hem Başkan Makarios hem de Dr. Küçük barış çağrısında bulundular, ancak bunlar göz ardı edildi.
Şiddetin alevlendiği bir hafta içinde, Türk ordusu birlikleri kışlalarından çıkmış ve adadaki en stratejik pozisyon olan Lefkoşa - Girne yolunda pozisyon aldı. Türk ordusu bu yolun kontrolünü 1974 yılına kadar elinde tuttu; bu yılda Kıbrıs Barış Harekatı esnasıda bu yol önemli rol oynadı. 1963 ile 20 Temmuz 1974'te Türkiye'nin müdahalesi arasındaki dönemde yolu kullanmak isteyen Kıbrıslı Rumlara BM konvoylarının eşlik etmesi gerekmekteydi.
Lefkoşa'nın kuzey banliyölerinde kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 700 Türk rehine alındı. Şiddet olayları 364 Türk ve 174 Kıbrıslı Rumun ölmesine, 109 Kıbrıslı Türk veya karma köyün yıkılmasına ve 25.000-30.000 Kıbrıslı Türkün yerinden olmasına neden oldu.
DARBE VE KIBRIS BARIŞ HAREKATI KARARI ALINMASI
15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ta askeri darbe gerçekleşti. Yunanistan'daki askeri cuntanın emri ile gerçekleştirilen darbe Kıbrıs Millî Muhafız Ordusu, Yunan-Rum paramiliter ordusu EOKA-B ile beraber organize edildi. Darbenin sonucunda Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başpiskopos III. Makarios görevden alındı ve yerine EOKA-B'nin lideri Nikos Sampson getirildi. Darbenin amacı Kıbrıs'ta Yunan ilhakının gerçekleştirilmesi ve Kıbrıs Helenik Cumhuriyeti'nin kurulmasıydı.
Kıbrıs'ta bir darbe yapıldığı haberi, Lefkoşa'da bulunan Türk Büyükelçiliği'nin gönderdiği şifreli mesajla 15 Temmuz 1974 sabahı Türk Dışişleri tarafından öğrenildi. Kıbrıs'taki durumun Türkiye'nin bir askeri müdahalesini gerektirecek kadar ciddi olarak değerlendirildi. Türk hükümeti, 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti Garanti Antlaşması'nın garantör devlet olarak Türkiye'ye verdiği müdahale hakkını kullanmak istiyordu. Fakat önce, diğer bir garantör devlet olan İngiltere'nin yetkilileriyle görüşerek birlikte hareket etmek üzere girişimde bulundu. İngiltere kabul etmezse, Türkiye'nin yalnız başına hareket etmesi; görüşmeler sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hazırlık yapması kararlaştırıldı.
16 Temmuz'da Türkiye, bu kararını İngiltere ve ABD'nin Ankara büyükelçiliklerine bildirdi. Fakatİngiltere ve ABD konuya Türkiye gibi yaklaşmamaktaydı.
19 Temmuz'da Türkiye'ye dönen Başbakan Ecevit, Genelkurmay başkanlığında komutanlar ile bir toplantı yaptı. Genelkurmaydaki toplantının ardından Bakanlar Kurulu toplanıp oy birliği ile Kıbrıs'a müdahale kararı aldı. Bakanlar Kurulu'nun yazılı kararı, 19 Temmuz 1974 sabahı Genelkurmay Başkanlığı'na ulaştırıldı.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI HAZIRLIKLARI
17 Temmuz 1974: Ecevit, İngiltere'ye gitti. İngiltere Başbakanı Wilson'a ortak müdahale teklifinde bulundu ve İngiliz üslerinden TSK'nın yararlanabilmesi isteğini sundu. Wilson bunları reddetti.
18 Temmuz 1974: ABD Dışişleri Bakanı Kissinger'in yardımcısı Sisco Londra'ya gelerek Ecevit ile görüştü. Müdahaleden vazgeçmesi için Ecevit'in şartlarını öğrendi ve bunları Yunanlılar ile görüşmek üzere Atina'ya hareket etti.
19 Temmuz 1974: Sabah hareket emrinin gelmesiyle Türk çıkartma birlikleri Mersin?den gemilerle hareket etti. Bu arada Yunan Cuntası, Ecevit'in tüm önerilerini reddetti.
BİRİNCİ HAREKAT NE ZAMAN BAŞLADI?
20 Temmuz 1974: Sabah saat 01.45'te Sisco, T.C. Başbakanlığı'na geldi. 48 saat içinde bir ABD formülü getirebileceğini söyledi ve müdahaleden vazgeçilmesini istedi. Ecevit, bunu reddeti ve 05.05'te kalkan ilk jet uçağıyla Türk amfibi harekatı başladı.
21 Temmuz 1974: Türk jetleri ve üç Türk muhribi, Türk Hava ve Deniz Kuvvetleri arasındaki koordinasyon eksikliği nedeniyle birbiriyle muharebe etti. Sonuçta TCG Kocatepe battı ve bu geminin personelinden 54 kişi şehit oldu.
22 Temmuz 1974: İkinci çıkartma birliği olan 39. Tümen adaya çıktı ve havadan inmiş olan birlikle birleşti. 17.00'de ateşkes ilan edildi. Türk birlikleri, Laptat-Girne-Lefkoşa üçgeni içerisinde Cenevre Görüşmeleri'nin sonucunu beklemeye başladı.
23 Temmuz 1974: Yunanistan'da cunta karşıtı güçler bir darbe yaptı ve demokratik yönetime geri dönüldü. İki gün sonra Karamanlis, başbakan olarak göreve başladı ve ateşkesi ilan etti.
26 Temmuz 1974: Karamanlis, ülkesini NATO'nun askeri kanadından çıkardı.
25-30 Temmuz 1974: Türkiye, Yunanistan ve İngiltere adanın durumunu Cenevre'de görüştü. Sonuçta Cenevre Protokolü imzalandı.
6 Ağustos 1974: Türk Birlikleri, Rumların ateşkese uymamasını gerekçe göstererek Lapta'yı ele geçirdi.
8 Ağustos 1974: Üç garantör ülke Dışişleri Bakanları'nın yanı sıra Kıbrıs Türk Halkı Lideri Rauf Denktaş ve Kıbrıs Rum Halkı Lideri Glafkos Klerides'in katıldığı 2. Cenevre Görüşmeleri başladı. Rum ve Yunanlılar, buradaki tüm önerilerini görülmeden reddetti.
12 Ağustos 1974: Rumlar, adadaki Ayakebir köyüne saldırarak buradaki Türkleri katletti.
2. HAREKAT, "AYŞE TATİLE ÇIKSIN" PAROLASIYLA BAŞLADI
14 Ağustos 1974: Türkler, 2. Cenevre Görüşmeleri'nden çekildi ve Barış Harekatının ikinci safhası başladı. Aynı gün Rumlar, Atlılar köyünde bulabildikleri tüm Türkleri (57 kişi) kurşuna dizdi. Ayrıca Muratağa ve Sandallar köylerindeki tüm Türkleri (89 kişi) öldürerek çukurlara gömdü, ve Baf'ta beş Türk'ü öldürdü.
Cenevre'deki görüşmelerden sonuç çıkmayınca dönemin başbakanı Bülent Ecevit, dönemin dış işleri bakanı Turan Güneş'e ''Ayşe Tatile Çıksın'' parolasını iletti ve 14 Apustos 1974 günü saat sabah 04:30'da Kıbrıs'taki Türk birlikleri harekete geçti.
15 Ağustos 1974: Rumlar Taşkent, Tatlısu ve Terazi köylerinden 50 Türk'ü kurşuna dizdi.
15 Ağustos 1974'te Kıbrıs'ın yüzde 38'i ele geçirildi. Rum kuvvetleri bu gelişmeyle beraber geri çekilmek zorunda kaldı fakat geri çekilirken Türk köylerini yaktılar ve insanları katlettiler.
16 Ağustos 1974: Türk birlikleri Lefke-Lefkoşa-Mağusa hattını çizdi. 19.00'da ateşkes yürürlüğe girdi. Bu arada Rumalr Baf, Larnaka ve Limasol'un çeşitli köylerindeki 100'e yakın Türk'ü öldürdü.
17 Ağustos 1974: Türk birlikleri gerilla saldırıları düzenleyen Rum askerlerinden Karpaz Yarımadası'nı arındırdı. Son olarak, ateşkes ihlallerini gerekçe göstererek Yeşilırmak bölgesinde mahsur kalan Türkleri kurtardı.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI SONUÇLARI NELER?
1 Kasım 1974: BM Genel Kuruku aldığı kararda iki toplumun eşitliğini kabul etti ve Kıbrıs Hükümeti'nden söz etmeyerek iki toplum liderinin, eşitlik esasıyla, Kıbrıs Sorunu'na siyasi bir çözüm bulmaları için görüşmeye davet etti.
5 Şubat 1975: Harekat nedeniyle ABD Türkiye'ye ambargo koydu.
13 Şubat 1975: Kıbrıs Otonom Türk Yönetimi, çok partili demokratik sisteme geçmek ve eşitlik temelinde bir federasyon oluşturmak için gerekli federe birimlerden Türk kanadını oluşturmak amacıyla Kıbrıs Türk Federe Devleti'ni ilan etti.
31 Temmuz-2 Ağustos 1975: Viyana'da yapılan toplumlararası görüşmeler sonucu Nüfus Mübadelesi Antlaşması imzalandı. İsteyen Rum ve Türkler kuzeyden güneye ya da güneyden kuzeye geçirildi.
12 Şubat 1977: Denktaş ve Makarios, 4 maddelik bir ilke antlaşması imzaladı. Buna gire iki toplumlu ve iki bölgeli federal sistem toplumlar tarafından kabul edildi ve federasyon esaslarının görüşülmeye başlayacağı bildirildi.
1977: Makarios öldü ve Kıbrıs Rum toplumu liderliğine Kiprianu getirildi.
19 Mayıs 1979: Denktaş ve Kiprianu 10 maddelik bir doruk anltaşması imzaladı ve toplumlararası görüşmelerde 1977 Denktaş-Makarios antlaşmasının esas alınmasını kabul etti.
1979-1983: Rumlar, iki kesimli ve iki toplumlu federasyonla bağdaşmayan savlar öne sürdü.
13 Mayıs 1983: BM Genel Kurulu, aldığı kararla, Rumların egemenliklerini kuzeye yayması ve Rum göçmenlerin kuzeye geri dönmesi gerektiğini bildirdi.
15 Kasım 1983: Kıbrıs Türk Halkı, self-determinasyon hakkını kullanarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan etti.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İŞGAL OLARAK AÇIKLADI
20 Temmuz 1974 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 353 sayılı kararında "Uluslararası güvenlik ve barış için ciddi tehlikeye yol açan ve bölge üzerinde olağanüstü infiale müsait bir ortam yarattığından Birleşmiş Milletler ciddi bir endişe duymaktadır...Tüm devletlerin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüne saygı duyması gerekir...Yabancı askeri müdahaleye derhal son verilmelidir." diyerek harekata karşı olduğunu belirtti ve ateşkese çağırdı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 11 Mayıs 1984 tarihindeki 550 sayılı kararında ise durumu "işgal" olarak niteledi.