Heybeliada Sanatoryumu ne zaman açıldı? Heybeliada Sanatoryumu nerede, gezilebilir mi?
Heybeliada'da bulunan sanatoryum, İsviçre'deki bir sanatoryum model alınarak inşa edildi. İlk olarak 16 yatak kapasitesi ile hizmet vermeye başlasa da sonradan ek binalarla genişletilmiş, Heybeliada'içinde ormanlık alanda yer alan hastanedir. Heybeliada Sanatoryumu ne demek?
Heybeliada Sanatoryumu, 1999 depreminde büyük hasar görse de 2001 yılında İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası tarafından masrafları kasrşılanarak restore edilmişti. 1 Ağustos 2005 tarihinde alınan kararla başka bir hastaneye nakledilmesi planlandı.
HEYBELİADA SANATORYUMU NEREDE?
Heybeliada'nın güney tarafındaki Çam Limanı'nına bakan bir tepede İsviçre'deki bir sanatoryum model alınarak inşa edilen bu hastane, başlangıçta 16 yatak kapasitesiyle hizmet veriyordu. şehir merkezinden uzak, çam ormanları içinde temiz bir hava ve kuvvetli bir gıda bakımı, dönemin en iyi tedavi şekliydi. Hastalar için balkonunda da birer yatak vardı.
HEYBELİADA SANATORYUMUNE ZAMAN AÇILDI?
Türkiye'nin ilk verem hastanesi olan Heybeliada Sanatoryumu, 1924'te Atatürk'ün emriyle Heybeliada'da 16 yataklı olarak açıldı.
HEYBELİADA SANATORYUMU TARİHİ
Sağlık hizmetinin yanı sıra tıp eğitimi de veren bu sanatoryum, Prof. Dr. Siyami Ersek ve daha birçok yerli ve yabancı uzman doktoru da yetiştirmiştir. Bu nedenle, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından tüberkülozda eğitim ve araştırma hastanesi olarak kabul edilen bu sanatoryum, İsmet İnönü, Rıfat Ilgaz, Ece Ayhan gibi isimlere de hizmet vermişti.
Sanatoryumda rehabilitasyon merkezi de bulunuyordu. Ustalar vasıtasıyla hastalara ayakkabıcılık, çorapçılık, fotoğrafçılık, heykeltıraşlık, saatçilik, daktilo gibi kurslar veriliyor, hastalar zenaat öğrenip meslek sahibi olabiliyorlardı. Sanatoryumun kuruluşunun 50. yılında yapılan bir araştırmaya göre, kurslara katılan yaklaşık bin kişinin yarısı meslek ve iş sahibi olmuştu.
1980 yılına kadar devletin sağlık politikasına göre verem, devletin çözmesi gereken bir sorundu ve bu konudaki masraflar Sağlık Bakanlığı bütçesinden yapılırdı. Sanatoryumun gıda, yakıt, elektrik ve su masrafları da gene bakanlıkça karşılanırdı. 1980 sonrasında ise devlet desteği kesildi ve kendi giderlerini kendisinin karşılaması gerekti. Bu ağır yükü karşılamakta zorlanan sanatoryum yavaş yavaş çökmeye başladı. Ödenek ayrılmadı, bakım yapılamadı. Çalışan doktor ve personel ücretleri yeterli seviyenin çok altında kalmaya başladı. Uzman ve asistan eğitimi için yenileştirmeler yapılamadı. Hasta bakımı artık eskisi gibi yapılamıyor, hizmetler büyük ölçüde aksıyordu.
17 Ağustos 1999 depremiyle büyük hasarlar meydana geldi. Çatılar hasar gördü, sıvalar bloklar halinde döküldü, bacalar yıkıldı ve duvarlarda çatlaklar meydana geldi. Fakat bunca hasara rağmen hiçbir can kaybı olmadı. Hastalar bahçelere taşındı ve geçici bir süre hasta bakımları bahçede yapıldı.
Bayındırlık Müdürlüğü'nün gönderdiği heyetin incelemeleri sonunda binanın hasar görmesine rağmen tehlike arz etmediğini bildirmesi üzerine hastalar gene hastanelere taşındı. Ağır hasar gören iki blok boşaltılarak 2001 yılında, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası tarafından masrafların karşılanması sayesinde restore edilebildi.
NEDEN, NE ZAMAN KAPATILDI?
2005 yılında, İstanbul Sağlık Müdür Vekili tarafından yapılan açıklmaayla, bu hastanenin kapatılarak şehir içine nakledileceği bildirildi. Hastanenin kapatılma sebebi olarak deniz yoluyla ulaşımın zorluğu ve yeterli hasta bulunmaması sebep gösteriliyordu.
1 Ağustos 2005 tarihinde Sağlık Bakanlığı'nın verdiği onayla Heybeliada Sanatoryumu Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kadro ve tıbbi donanımı ile nakledilmesi kararı verildi.
Personel ve hastalarının bir kısmı Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi, hastaların diğer bir kısmı da taburcu edildi.
100`ü doktor ve hemşire olmak üzere 250 personeli ve 660 yatak kapasitesi olan hastane, 30 Eylül 2005 tarihi itibarıyla bir daha açılmamak üzere kapandı.
Bu günlerde sanatoryum, yerli ve yabancı birçok turistin uğrak yeri haline geldi.