Halide Edip Adıvar kimdir? Halide Edip Adıvar nereli, neden öldü?
Halide Edip Adıvar kitapları ile büyük yankı uyandırdı. Milli Mücadelenin önemli isimlerinden Halide Edip Adıvar'ın 64. ölüm yıl dönümü. Edebiyat başta olmak üzere, siyaset ile de yakından ilgilenmiştir. Shakespeare dahil birçok yazarda çeviriler yaptı. Peki Halide Edip Adıvar kimdir? Halide Edip Adıvar neden öldü?
Adıvar, öğrencilik yıllarında tanıştıpı öğretmen Salih Zeki Bey ile evlendi ve bu evlilikten iki oğlu oldu. Salih Zeki'nin başka bir kadın ile olmak istemesi nedeniylr Halide Edip boşanma kararı alır. Yıllar sonra aile doktorları Adnan Adıvar ile evlenir. Uzun süre Milli Mücadeledeki görevi üzerine çocuklarından uzak kaldı. İşte, Halide Edip Adıvar biyografisi, hayatı, şiirleri, kitapları...
HALİDE EDİP ADIVAR KİMDİR?
Başarılı edebaytçı, 1884 yılında Beşiktaş, İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Mehmet Edib Bey, annesi Fatma Berifem Hanım'dır. Annesini küçük yaşta veremden kaybetti. Evde aldığı özel dersler sayesinde ilköğrenimini tamamladı. Yedi yaşında iken yaşını büyüterek girdiği Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nden bir öğrencinin jurnali üzerine bir sene sonra padişah II. Abdülhamit'in de isteği ile ile uzaklaştırıldı ve evde özel ders görmeye başladı. İngilizce öğrenirken çevirdiği Jacob Abbott'un "Ana" adlı eseri 1897'de basıldı. 1899 yılında bu çeviri nedeniyle II. Abdülhamit tarafından Şefkat Nişanı verildi. Daha sonra kolejin yüksek sınıfına geri dönerek İngilizce ve Fransızca öğrenmeye başlayan Halide Edib, Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nden lisans derecesi alan ilk müslüman kadın olayı başarmıştır.
OĞLUNA JAPON KOMUTANIN ADINI VERDİ
Halide Edib, kolejin son sınıfında eğitim gördüğü sırada matematik öğretmeni Salih Zeki Bey ile okuldan mezun olduğu yıl evlendi. Evliliğinin ilk yıllarında eşine Kamus-u Riyaziyat adlı eserini yazmada yardımcı oldu, ünlü İngiliz matematikçilerin yaşam öykülerini Türkçeye çevirdi. Emile Zola'nın yapıtlarına ve Shakespeare'e yöneldi. Hamlet adlı yapıtının çevirisini yaptı. 1903 yılında ilk oğlu Ayetullah, ardından da ikinci oğlu Hasan Hikmetullah Togo dünyaya geldi. 1905 yılında gerçekleşen Japon-Rus savaşında batı uygarlığının bir parçası sayılan Rusya'yı Japonların yenmesine sevindiği için Japon Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Togo Heihachiro'nun ismini verdi.
Meşrutiyetin ikinci kez ilan edildiği 1908'de Halide Edib, gazetelere kadın hakları ile ilgili yazılar yazdı. İlk yazısı Tevfik Fikret'in çıkardığı Tanin'de yayımlandı. Başlangıçta, yazılarında Halide Salih imzasını kullandı. Yazıları, Osmanlı içerisindeki muhafazakâr çevrelerin tepkisini çekti. 31 Mart Ayaklanması sırasında öldürülme tedirginliği nedeniyle iki oğluyla Mısır'a gitti. Oradan İngiltere'ye giderek İngiliz gazeteci Isabelle Fry'ın evinde konuk oldu. 1909'da İstanbul'a geri döndü. Heyyula ve Raik'in Annesi adlı romanları basıldı. Bu arada Kız Öğretmen okullarında öğretmenlik ile vakıf okullarında müfettişlik görevlerini yürüttü. Salih Zeki Bey'in ikinci bir kadınla evlenmek istemesi üzerine 1910 yılında boşandı ve artık yazılarında Halide Edib adını kullanmaya başladı. Aynı yıl Seviyye Talip romanını yayımladı. 1911 yılında ikinci kez İngiltere'ye gitti, döndüğünde ise Balkan Savaşı başlamıştı.
TÜRK OCAĞI ÜYELERİ SAYESİNDE TURANCILIK FİKRİNİ BENİMSEDİ
Edip, Balkan Savaşı yıllarında Teali-i Nisvan Cemiyeti'nin (Kadınları Yükseltme Derneği) kurucuları arasında yer aldı ve yardım işlerinde çalıştı. Bu dönemde Son Eseri adlı aşk romanını kaleme aldı. Amerikalı düşünür ve eğitimci Herman Harrell Horne'un The Psychological Principle of Education (Eğitimin Psikolojik Temeli) adlı eserinden yararlanarak Talim ve Edebiyat adlı kitabı yazdı. Aynı dönemde Türk Ocağı içinde Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu, Hamdullah Suphi gibi yazarlarla tanıştı, böylece Turancılık fikrini benimseyen Halide Edib, bu düşüncenin etkisiyle Yeni Turan adlı eserini yazdı. 1911'de Harap Mabetler ve Handan isimli romanları yayımlandı. Balkan Savaşları 1913'te bitti. Öğretmenlikten istifa eden Halide Edib, Kız Mektepleri Umumi Müfettişliği görevine getirildi. 1916'da Cemal Paşa'nın daveti üzerine okul açmak üzere Lübnan ve Suriye'ye gitti. Arap eyaletlerinde iki kız okulu ve bir yetimhane açtı. Orada bulunduğu sırada aile doktorları Adnan Adıvar ile nikahları kıyıldı. Lübnan'da iken Kenan Çobanları adlı 3 perdelik operanın librettosunu yayımladı. 4 Mart 1918'de İstanbul'a döndü. Hayatının buraya kadar olan bölümünü Mor Salkımlı Ev adlı kitabında anlattı.
WİLSON PRENSİPLERİ CEMİYETİ'NİN KURUCULARINDAN OLDU
Halide Edib, İstanbul'a dönmesinin ardından Darülfünun'da Batı edebiyatı eğitimi vermeye başladı, Türk Ocakları'nda çalıştı. Rusya'daki Narodnikler (Halka Doğru) hareketinden esinlendi ve Türk Ocakları içinde bir grubun Anadolu'ya uygarlık götürmek maksadıyla kurduğu Köycüler Cemiyeti'nin reisi oldu. İzmir'in işgalinden sonra "millî mücadele" en önemli işi haline geldi. Karakol adlı gizli örgüte girerek Anadolu'ya silah kaçırma işinde yer aldı. Vakit Gazetesi'nin sürekli yazarı, M. Zekeriya ve eşi Sabiha Hanım'ın çıkarttıkları Büyük Mecmua'nın başyazarı oldu. Halide Edib; Refik Halit, Ahmet Emin, Yunus Nadi, Ali Kemal, Celal Nuri gibi aydınlarla 14 Ocak 1919'da Wilson Prensipleri Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer aldı. Cemiyet, iki ay sonra kapandı. Halide Hanım, Amerikan mandası tezini Sivas Kongresi hazırlıklarını sürdüren Mustafa Kemal'e yazdığı 10 Ağustos 1919 tarihli bir mektupla açıkladı. Ancak tez kongrede reddedildi. Yıllar sonra Mustafa Kemal Nutuk adlı eserinde "Amerikan Mandası için Propogandalar" başlığı altında Halide Edib' in mektubuna dyer vermiştir. Yıllar sonra Edib, Türkiye'ye geri döndüğünde verdiği bir demeçte Millî Mücadele için "Mustafa Kemal Paşa haklıymış!" açıklamasında bulundu.
HAKKINDA İDAM EMRİ VERİLDİ
15 Mayıs 1919 günü İzmir'i Yunanların işgal etmesi üzerine İstanbul'da protestolar düzenledi. 19 Mayıs 1919 günü ilk açıkhava mitingi olan Fatih Mitingi'nde kürsüye çıkan ilk konuşmacı oldu. İngilizler İstanbul'u 16 Mart 1920'de işgal ettiler. Hakkında idam emri çıkardıkları ilk kişiler arasında Halide Edib ve eşi Dr. Adnan da vardır.
ANADOLU AJANSININ KURULUŞUNDA ROL OYNADI
Yunus Nadi Bey ile birlikte kararlaştırdıkları gibi Anadolu Ajansı isimli bir haber ajansının kurulması Mustafa Kemal Paşa'dan onay görünce ajans için çalışmaya başladı. Ajansın muhabiri, yazarı, yöneticisi, ayakişlerine bakanı olarak çalışıyordu. Haber derleyip Millî Mücadele'ye ilişkin bilgileri telgrafı olan yerlere telgrafla iletmek, olmayan yerlerde cami avlusuna afiş olarak yapıştırılmalarını sağlamak; Avrupa basınını takip edip Batılı gazetecilerle iletişim kurmak; Mustafa Kemal'in yabancı gazetecilerle görüşmesini sağlamak, bu görüşmelerde tercümanlık yapmak; Yunus Nadi Bey'in çıkardığı Hakimiyet-i Milliye gazetesine yardımcı olmak ve Mustafa Kemal'in diğer yazıişleri ile ilgilenmek Halide Edib'in yürüttüğü işlerdi. 1921'de Ankara Kızılay başkanı oldu. Aynı yıl Eskişehir Kızılay'da hastabakıcılık yaptı.Cephe karargâhında görevlendirildi, Sakarya Savaşı sırasında onbaşı oldu. Yunanların halka verdiği zararları incelemek ve raporlamakla sorumlu Tetkik-i Mezalim Komisyonu'nda görevlendirildi. Vurun Kahpeye adlı romanının konusu bu dönemde oluştu. Türk'ün Ateşle İmtihanı (1922) adlı anı kitabı, Ateşten Gömlek (1922), Kalp Ağrısı (1924), Zeyno'nun Oğlu adlı romanlarında Kurtuluş Savaşı'nın değişik yönlerini ele aldı. Dumlupınar Meydan Muharebesi'nden sonra ordu ile İzmir'e gitti. İzmir'e yürüyüş sırasında rütbesi başçavuşluğa yükseldi. Savaştaki yararlılıklarından ötürü İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.
SİNEKLİ BAKKAL TÜRKİYE'DE EN ÇOK BASILAN KİTAP OLDU
Kurtuluş Savaşı, zaferle sonuçlandı. Eşi, Dışişler Bakanlığı'nın İstanbul temsilciliği ile görevlendirilince birlikte İstanbul'a gitti. Halide Edib, Cumhuriyetin ilanından sonra Akşam, Vakit ve İkdam gazetelerinde yazdı. Bu arada Cumhuriyet Halk Fırkası ve Mustafa Kemal Paşa ile siyasi fikir ayrılıkları yaşadı. Eşi Adnan Adıvar'ın Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşunda yer alması politik yönünü değiştirdi. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılıp Takrir-i Sükun kanununun kabul edilmesiyle İngiltere'ye gitti. İngiltere başta olmak üzere Fransa, Amerika ve Hindistan'da konferanslara katıldı. ABD'ye ilk gidişinde Williamstown Siyaset Enstitüsü'nde yuvarlak masa konferansına başkanlık yapan ilk kadın olarak büyük ilgi çekti. Millî Mücadele'ye katılmak için çocuklarından ayrılışından 9 yıl sonra ilk defa bu gezi sırasında tekrar görebildi. 1936 yılında en ünlü eseri olan Sinekli Bakkal'ın İngilizce orjinali "The Daughter of the Clown" yayımladı. Roman aynı yıl Türkçe olarak Haber gazetesinde tefrika edildi. Bu eser 1943 yılında CHP Ödülü'nü aldı ve Türkiye'de en çok baskı yapan roman oldu. 1939'da İstanbul'a döndü ve 1940 yılında İstanbul Üniversitesi'nde İngiliz Filolojisi kürsüsünü kurdu ve 10 yıl kürsü başkanlığını yürüttü.
Halide Edip, 1950 yılında Demokrat Parti listesinden İzmir milletvekili olarak TBMM'ye girdi ve bağımsız milletvekili olarak görev aldı. 5 Ocak 1954 günü Cumhuriyet Gazetesi'nde Siyasi Vedaname başlıklı bir yazı yayımlayarak bu görevinden ayrıldı ve tekrar üniversitede görev almaya başladı. 1955'te eşi Adnan Bey'in kaybetti. Adıvar, 9 Ocak 1964 yılında İstanbul'da 80 yaşındayken böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Cenazesi, Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.