Şems-i Tebrizi sözleri! En güzel Şems-i Tebrîzî sözleri nelerdir? Şems-i Tebrîzî aşk sözleri, Şems-i Tebrîzî manevi sözler
Şems-i Tebrîzî, İranlı mutasavvıftır. Şems-i Tebrîzî'nin birbirinden güzel, anlamlı, manevi aşkı en iyi anlatan sözleri çok meşhurdur. Şems-i Tebrîzî, yoldaşı Mevlana Celaleddin Rumi ile birlikte söylediği sözler merak ediliyor. Peki, en güzel Şems-i Tebrîzî sözleri nelerdir? Şems-i Tebrîzî aşk sözleri nedir? Şems-i Tebrîzî manevi sözleri nelerdir? Şems-i Tebrîzi kimdir? Şems-i Tebrîzî hangi dönemde yaşadı? İşte Şems-i Tebrîzî sözleri...
Şems ve Mevlana'nın karşılıklı olarak birbirlerine söyledikleri özlü sözler bizlerde her zaman derin hayranlık bırakmıştır. Özellikle Mevlana sözleri ve Şemsi Tebrizi sözleri son yıllarda en çok aratılan ve araştırılan sözler arasında gelmektedir. Sizler için en güzel Şemsi Tebrizi sözleri nelerdir onları derledik. Şemsi Tebrizi aşk sözleri, Şemsi Tebrizi manevi sözler, Şemsi Tebrizi derin sözler, Şemsi Tebrizi anlamlı sözler, Şemsi Tebrizi dini sözler ve devamı için haberimizi okuyabilirsiniz...
ŞEMSİ TEBRİZİ KİMDİR?
Şemsiz Tebrizi, Tebriz'de 1185 yılında dünyaya gelmiştir.
Asıl ismi Mevlana Muhammed'dir. Melik Dad oğlu Ali adında bir zatın oğludur ve "Şemseddin" yani dinin güneşi lâkabıyla anılmıştır.
Daha küçük yaşlarda manevi ilimleri tahsilde gösterdiği kabiliyetle dikkat çeken Şems, din ilimleri tahsilden sonra, genç yaşlarında Tebrizli Ebubekir Sellaf'a mürid olmuş, ününü duyduğu bütün meşhur şeyhlerden feyz almaya çalışmış ve bu sebeple diyar diyar dolaşmıştır. Bu gezginliğinden dolayı kendisine "Şemseddin Perende" uçan Şemsed din denilmiş, ayrıca Tebriz'de tarikat pirleri ve hakikat arifleri ona "Kamil-i Tebrizi" adını vermişlerdir.
Daha sonraları Secaslı Şeyh Rukneddin, Tebrizli Selahaddin Mahmut ile büyük alim ve ünlü mutasavvıf Necmüddin Kübra'nın halifelerinden Centli Baba Kemal'e intisap ederek onlardan feyz almıştır. Hz. Muhammed (S.A.V.)'in ahlâkını örnek alan Şemseddin-i Tebrizi, devamlı bir arayış içerisinde olmuş, manevi bir işaret üzerine de Hz. Mevlana'yı arayıp bulmuştur. Dünyaya, kılık ve kıyafete önem vermeyen Şems, Mevlana ile üç- üçbuçuk yıl süren beraberliği neticesinde onun hayatında yeni ufukların açılmasına vesile olmuş, onun ilahi aşkın potasında eriterek, kamil bir Hak aşığı yapmaya muvaffak olmuştur.
Şems-i Tebrizi Şam'a döndüğünde, Mevlana Celaleddin için onun yokluğu dayanılmazdır. Şems'in varlığını kabullenememiş kimseler, Mevlana Celaleddin'e ileri geri laflar etmişlerdir. Mevlana'nın bu kimselerden birine verdiği cevap şöyledir:"Onun ışığı vurmazdan önce ölü bir nakıştım sadece taş duvarlarınızda. O, elindeki yay ile vurmazdan önce tellerime; hep aynı nameyi çalıp söyleyen, kendi sesine yabancı bir kuru rebaptım. Ben onun avucunda bağlar, bahçeler ağaçlar görür; deryalar gibi geniş, deryalar kadar berrak sular görürüm. Onun avucunda çıkan ağaçların gölgesinde dinlenirim. Lâkin siz bunların hiçbirini göremezsiniz." der.
Bir süre sonra Şems, Celaleddin'in oğlu Sultan Veled'in çağrısı üzere Konya'ya geri gelir. Celaleddin, bir daha şehirden ayrılmasın diye, onu bir kızla evlenmeye ikna eder; bu kız Celaleddin'in evinde evlâtlık olan Kimya Hatun'dur. Kimya Hatun'a gizliden aşık olan Alaaddin bu durumu hazmedemez ve Şems aleyhtarlarının yanında yer almaya başlar.
Teferruatıyla daha önce anlattığımız şekilde, Mevlana'da meydana gelen büyük değişikliği hazmedemeyenler, onun Mevlana'dan ebediyeyen ayrılmasına sebep oldular. Şems Hicri 645 Miladi 1247 tarihinde şehit mi edildi, yoksa geldiği gibi, kimseye haber vermeden Konya'yı mı terk etti kimse bilmez.
Bu gün Konya'da Şems makamı olarak bilinen, halk ve bilhassa Mevlevilerce Mevlana türbesinden önce ziyaret edilen bu mescit-türbe de mevcut sanduka, boş bir sanduka mı, yoksa Mehmet Önder Bey"in bir hatırasında anlatıldığı gibi, Şems gerçekten burada mı medfundur, bu da bilinmez. Bilinen gerçek odur ki, Allah velilerinin kalblerde yaşadığıdır.
Niğde'deki Kesikbaş Türbesi de Şem'e izafe edilir. Bunlardan ayrı olarak tebriz'de Geçil denilen mezarlıkta, Hoy'da, Pakistan'ın Multon şehrinde Şems türbeleri veya makamları vardır. Bunlar çeşitli rivayetlerle süslenmiştir. Pakistan'lıların söylediklerine göre de Şems, Konya'dan bir gece yarısı gizlice ayrılmış, önce Tebriz'e oradan da Hindistan'a gelmiş, meczup ve perişan yıllarca ormanlarda dolaştıktan sonra Multon şehrinde ölmüştür.
ŞEMSİ TEBRİZİ SÖZLERİ
- Âlimken arif oldun peki âşık olmaya namzet misin?
- Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
- Yaşarken anlayamadıkları değerleri, öldükten sonra anlamanın kimseye faydası yok. Sevdiğinizi dirileştirmenin yolu, hayatın tazeliğinde itiraf ve ifade etmektir.
- Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca. Dağı bile taşır insan aşık olup, inanınca.
- Arza hacet yok, halim sana ayandır. Dile gerek yok, sessizliğim sana beyandır. Söze lüzum yok, susuşum sana kelamdır. Kelama ihtiyaç yok, aşk sana figandır.
- Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir.
- Sevmeye layık olmayana hatırlayarak değerli etme. Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme. Unutma sevgi yürekli olana yakışır.
- Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.
- Ey aşk! Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım. Oysa bendeymişin bilememişim. Oyalanmışım. Kalakalmışım.
- Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin Gündem haberler için bizi takip edin. Haberler.com gündemin sıcak konularını sizler için derliyor.
- Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
- Sen ol da; ister yar' ol, ister 'yara'; lütfun da başım üstüne, kahrın da.
- Kalp ruha der ki: Ben severim, aşık olurum; ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir: Sen yeter ki sev.
- Mum gibi erimiyorsa insan, yanıyorum dememeli. Yanmaktan korkuyorsa kişi, aşk kapısından girmemeli. Haberler.com son dakika haberler, gündem haberler ve tarafsız haberler için okumaya devam edin.
- Anladım ki: İnsanlar; Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar… Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar…
- Sanmayasın ki; aşk akıl işidir. Gül ki her gönlün mürşididir. Kimini kokusuyla şad eder. Kimini de dikeniyle irşad eder.
- Şeriat der ki: Seninki senin, benimki benim. Tarikat der ki: Seninki senin, benimki de senin. Marifet der ki: Ne benimki var ne seninki. Hakikat der ki: Ne sen varsın, ne ben.
- Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil… Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol; Silenlerden değil…
- Sen nasıl bir pınarsın Mevlana'm, içtikçe daha çok susadığım.
- Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
- Gamzelendi gönül yine devası ah'tır. Gönlü mahzun olanın dostu Allah'tır.
EN GÜZEL ŞEMS-İ TEBRİZİ SÖZLERİ NELERDİR?
- Ebedi mükâfat varsa ötelerde fani dertler bilmeyene mahsustur. İnanan bilir ki özlemlerin sonu vuslat, hüzünlerin sonu tebessümdür.
- Sessizlik en güzel sestir, duyabilen için.
- Arza hacet yok, halim sana ayandır. Dile gerek yok, sessizliğim sana beyandır.
- Kapımıza değil; Kalbimize vuran buyursun.
- Ne diye böbürlenip büyükleniyorsun! Doğumun bir damla su ölümün bir avuç toprak değil mi?
- Dünyayı ahirete götüremeyeceğine göre, öyle bir yaşa ki dünya seni ahirete götürsün.
- İnancın büyük olsun, ama inancınla büyüklük taslama.
- Sende o var bu var , falan dedi var , falan anlattı var , peki sende senden ne var Mevlana?
- Mum gibi erimiyorsa insan, yanıyorum dememeli. Yanmaktan korkuyorsa kişi, aşk kapısından girmemeli.
- Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
- Gamzelendi gönül yine devası ah'tır. Gönlü mahzun olanın dostu Allah'tır.
- Dağı bile taşır insan aşık olup, inanınca.
- İşin Allah'a kalmışsa, olmuş bil!
- Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda bulasın.
- Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca.
- Ne zaman ki iyiliğim kötülük olarak algılandı, anladım ki doğru yoldayım.
ŞEMSİ TEBRİZİ AŞK SÖZLERİ
- Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir.
- Aşk nasip işidir, hesap işi değil.
- Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil.
- Senin gönlün değişirse, dünya değişir.
- Kadın; bilene "nefes", bilmeyene "nefs"tir.
- Sevmeye layık olmayana hatırlayarak değerli etme. Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme.
- Unutma sevgi yürekli olana yakışır.
- Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin.
- Başkalarından bekliyorsan ilgi, saygı ve önemsenme; dur ve sor, ben bunları kendime ne kadar veriyorum diye.
ŞEMSİ TEBRİZİ MANEVİ, DİNİ SÖZLER
- İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden.
- Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.
- Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister.
- Sen nasıl bir pınarsın Mevlana'm, içtikçe daha çok susadığım.
- Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin
- Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.
- Sen nasıl bir pınarsın Mevlana'm, içtikçe daha çok susadığım.
- Şeriat der ki: Seninki senin, benimki benim. Tarikat der ki: Seninki senin, benimki de senin. Marifet der ki: Ne benimki var ne seninki. Hakikat der ki: Ne sen varsın, ne ben.
- Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil… Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol; Silenlerden değil…
- Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
Sizlerin de bildiği Şemsi Tebrizi sözleri varsa yorum olarak bizlere yazabilirsiniz. Şimdiden teşekkürler...