Göbeklitepe nerede? Göbeklitepe'nin önemi nedir? Göbeklitepe tarihi, hikayesi
Göbeklitepe hikayesi ile tüm dünyanın dikkatini üzerine çekti. Öyle ki çeşitli bölgelerden arkeologların katılımıyla Göbeklitepe arkeolojik kazısı aydınlatılmaya çalışılıyor. 12000 yıl öncesine uzanan bir kült merkezi olarak tabir edilen Göbeklitepe nerede, hangi ilimizde? Göbeklitepe tarihi, hikayesi kısaca, Göbeklitepe ören yeri...
MÖ. 4 bin yılına denk gelen Sümerler'den bile öncesine dayanan Göbeklitepe'de yaşayan insanlar buluntulara göre henüz tarım ile uğraşmaya başlamamış. Ancak bulunan heykeller, sütunlar, anıtlar bölgenin ilk dini merkez olduğunu gösteriyor. Doğal ortamında hiç dokunulmadan bugünlere gelen Göbeklitepe'de kalıntıların ilk günki gibi durduğu biliniyor. İşte Göbeklitepe hikayesi kısaca...
GÖBEKLİTEPE TARİHİ
Göbeklitepe dönemin en bilinen arkeolojik kazı alanıdır ve ilk kez 1963 yılında, Türk ve Amerikan bilim adamlarının yaptığı bir yüzey araştırması sırasında tespit edildi. Bu çalışmayla ilgili sonuçlar, Peter Benedict tarafından 1980 yılında yayımlandı.
GÖBEKLİTEPE NEREDE?
Göbeklitepe, Şanlıurfa İli'nin 15km kuzeydoğusunda, merkeze bağlı Örencik Köyü yakınlarındaki dağlık alan üzerinde bulunuyor. Seçilen alan, diğer Neolitik Dönem yerleşim yerlerindeki gibi su kenarı, vadi ya da ovada olmayıp, Harran Ovası'nı kuzeyde sınırlayan uzun bir yükselti sisteminin üzerinde, görüşe ve manzaraya hâkim bir konumda bulunuyor. 300 m. çapında ve 15m. yüksekliğindeki Neolitik Dönem´in ilk evrelerine ait Göbeklitepe'nin ilk bulunduğu sırada tepesinde rastlanan kireçtaşı blokları nedeniyle bir mezarlık olduğu düşünülmüş. Bilinen en eski uygarlık Sümerler'den dahi önce var olan bir yaşam merkezi Göbeklitepe. Aşağıda bilinen ilk uygarlıkların dönemleri yer alıyor.
Sümer Uygarlığı (MÖ.4000): Dicle ve Fırat
Mısır Uygarlığı (MÖ.3500 ): Nil Nehri
Maya Uygarlığı (MÖ. 2600): Güney Amerika
Hint Uygarlığı (MÖ.2500): İndüs Irmağı
Çin Uygarlığı (MÖ.1500): Sarı Irmak
NEOLİTİK DÖNEME DENK GELİYOR
1995-2006 yılları arasında kazı çalışmalarına kesintisiz şekilde başladı ve 2007 yılından itibaren Bakanlar Kurulu Kararlı Kazı statüsüne geçmiştir. Bugüne kadar yapılan kazı çalışmalarıyla Göbekli Tepe'de 4 tabaka açığa çıkartıldı. En üstteki I. Tabaka, tarım yapılan yüzey dolgusu, geriye kalan 3 tabaka ise Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'e denk gelmektedir. Göbeklitepe'de stratigrafi en üstten alta doğru şu şekilde geliyor:
I.Tabaka: Yüzey dolgusu
II. A. Tabaka: Dikilitaşlı Köşeli Yapılar (M.Ö. 8.000-9.000).
II. B. Tabaka: Yuvarlak-Oval Yapılar (Ara tabaka).
III.Tabaka: Dikilitaşlı Dairesel Yapılar (M.Ö. 9.000-10.000).
Çanak Çömleksiz Neolitik-B Evresi'ne tarihlenen ve yüzey dolgusunun hemen altında bulunan II A. Tabakası'nda dikilitaşlı dörtgen planlı yapılar bulunmuştur. Bu evre için tipik olan Aslanlı Yapı'da, karşılıklı olmak üzere, ikisinin üzerinde kabartma olarak birer aslan motifinin işlendiği dört adet dikilitaş yer alıyor. Çanak Çömleksiz Neolitik-A ve B Evresi arasında bir geçiş tabakası özelliği gösteren II B. Tabakası'nda, yuvarlak ya da oval planlı yapılar açığa çıkarıldı.
Gene Çanak Çömleksiz Neolitik-A Evresi'ne tarihlenen ve Göbekli Tepe'nin en önemli tabakası olan III. Tabaka'da ise dikilitaşlarla çevrelenmiş büyük dairesel planlı yapılar dikkat çekiyor. Kültle ilişkili olduğu düşünülen bu yapılar, T biçimli dikilitaşların belli aralıklarla daireyi andıran şekilde dizilmesi ve etrafının duvarlarla çevrilmesiyle oluşturulmuş. Merkezde karşılıklı ve kenarlardakine oranla daha büyük iki dikilitaş yer alıyor. Merkezde bulunan dikilitaşlar serbest dururken kenarlardakiler, duvarlar ya da banklarla birbirlerine bağlanmıştır. Bu yapıların, tamamlanmasından sonra bilinçli şekilde toprak ve çakıl dolguyla örtülmesi bunların ölü kültüyle ilişkili olabileceğini düşündürtmüştür. Şu ana kadar dört adet anıtsal yapı bulunmuş, yapılan jeomanyetik ölçümler sonucunda Göbeklitepe'de en az 20 anıtsal yapının olduğu saptanmıştır.
İNSAN ÜSTÜ VARLIKLARA İŞARET EDİLİYOR
Göbeklitepe'de, dikilitaşlar çevresindeki platolardaki kayalardan kesilerek temin edilmiştir. Bölgede kesilen ve hala işlenmemiş kayalar da bulunuyor. Ayrıca bu platolarda, kayalar üzerinde, oyuklar ve bir takım işaretler görünüyor. Boyları 5m.ye ulaşan dikilitaşların üzerinde kabartma olarak çoğunluğunu yılan, tilki, yaban domuzu ve kuşların oluşturduğu çeşitli hayvan figürleri yer alıyor. Bazı örneklerde kabartma olarak yapılmış kol ve ellerden dolayı, insan figürlerinin tasvir edildiği akıllara gelse de sıradışı tasvirleri ile de insan dışı canlıları temsil eden çalışmalar dikkat çekiyor.
KAZILARDA YIRTICI HAYVAN HEYKELLERİ DİKKAT ÇEKİYOR
Kazılar sırasında genellikle rastlanan yabani, yırtıcı hayvan heykellerinin varlığı, antik dönemden bilinen yeraltı dünyasının koruyucusu Kerberos'u düşüntürtüyor ve bu vahşi hayvan heykellerinin de Göbeklitepe'deki yapıların bekçisi olabileceği akla gelen diğer bir ayrıntı. Kazılar sonucunda çok sayıda hayvan heykeli, çakmaktaşından aletler, taştan boncuklar ve kaplar ile küçük figürler ele geçirilmiştir.
Dinler tarihini de etkileyen Göbeklitepe, bilinen ilk ibadet merkezi. Neolitik dönemde inşa edilen yapıda buğday kalıntılılarının yanında, yerleşik hayatın ilk dönemlerinin başlangıcı olarak kabul edildi.
HENÜZ TARIMA GEÇİŞ YAPILMAMIŞ
Göbekli Tepe'de yaşayan bu dönemde, insanların avcılık ve hayvancılıkla geçindiği, henüz tarımın yapılmadığı düşünülüyor. Yerleşim yerinin konumu, açığa çıkartılan devasa boyutlu yapıları, tonlarca ağırlıktaki dikilitaşları ve bu dikilitaşların yerleştirilmesi bakımından Taş Çağı insanlarının, büyük bir organizasyon ve uzun bir zaman dilimi içinde yaşadıkları görülüyor. Şu ana kadar en erken tabaka olarak bilinen III. Tabaka'nın tarihi M.Ö.10. Bin olarak belirtiliyor. Yerleşim yerinde henüz ana toprağa ulaşılamadı.