Gana nerede? Gana'nın bayrağı nasıldır? Gana'nın başkenti neresidir? Gana'nın dini nedir? Gana'nın dili nedir?
Afrika'nın batısında yer alan ve oldukça merak edileni etnik kültürüyle çoğu zaman dünyanın ilgisini çeken Gana nerede? Gana'nın bayrağı nasıldır? Gana'nın başkenti neresidir? Gana'nın dini nedir? Gana'nın dili nedir?
Batı Afrika'da yer alan ve oldukça eski bir kültüre sahişp olan, insanları aşırı sıcaklarıyla başetmek zorunda kaldığı Gana nerede? Gana'nın bayrağı nasıldır? Gana'nın başkenti neresidir? Gana'nın dini nedir? Gana'nın dili nedir?
GANA NEREDE?
Gana ya da resmî adı ile Gana Cumhuriyeti, Afrika kıtasının batısında yer alan bir ülkedir. Ülkenin komşularını Fildişi Sahili, Burkina Faso ve Togo oluştururken, güneyinde Gine Körfezi (Atlas Okyanusu) yer almaktadır. Ülke sınırları içerisinde yer alan zengin maden yataklarının en önemli parçasını oluşturan maden olan altın nedeniyle eski koloni sahibi Birleşik Krallık ülkeye koloni döneminde Altın Sahili ismini vermiştir. Ülkenin en büyük şehri ve başkenti Accra'dır.
GANA'NIN COĞRAFYASI VE İKLİMİ NASILDIR?
Gana genel olarak alçak bir coğrafyaya sahip olmakta olup, sadece belli yerlerde 900 m'ye çıkan yükseltiler görülebilmektedir. Ülke topraklarının neredeyse yarısı 150 m altında bir yükseltide yer almaktadır. Ülkenin toplamda var olan 2.094 km'lik sınırın 549 km'si Burkina Faso, 668 km'si Fildişi Sahili ve 877 km'si Togo ile oluşurken, ülkenin ayrıca 539 km sahil şeridi bulunmaktadır.
Coğrafi açıdan sahil şeridi bölgesi, yağmur ormanları bölgesi ve savan bölgesi olarak üç bölüme ayrılan ülkede yüzey yapısı bakımından da beş doğal alana ayrılmaktadır. Bu alanlar alçak ovalar, Aschanti yüksek arazileri, Akwapim-Togo Sıradağı, Volta Havzası ve yüksek ovalardır. Ülkenin sahil kesiminde var olan ve geniş kumsallara ve Mangrov alanlarına sahip alçak ovalar, batıya doğru ilerledikçe yerini deniz seviyesinden 450 m yükseltiye kadar çıkan Aschanti yüksek arazilerine bırakmaktadır. Yüksek arazilerin doğu bölgesinde başlayan Volta Havzası sahip olduğu 87.000 km² alan ile ülke içerisindeki en büyük doğal alanı oluşturmaktadır. Ülkenin kuzey bölgelerinde yer alan yüksek ovalar ile de Gana içerisindeki doğal alanlar sona ermektedir. Ülkenin güney bölgesinde başkent Accra'dan başlayarak Togo'ya kadar uzanan Akwapim-Togo Sıradağları üzerinde ülkenin en yüksek noktaları yer almakta olup dağ tepelerinde ve yamaçlarında sık yağmur ormanları bulunmaktadır.
Gana topraklarının üçte ikisi yani %66'sına tekabül eden 158.000 km² bir alan Volta Nehri kaynağından beslenmektedir. Nehrin alt kısımlarında yapay olarak dünya üzerindeki yüzeysel olarak en büyük su birikintisi ile Akosombo Barajı oluşturulmuştur. Ülke genelinde ayrıca Aschanti bölgesinde kaynağı çıkan ve Atlas Okyanusu'na dökülen birçok nehir bulunmaktadır.
Gana tropikal iklime sahip bir ülke olup mevsimsel geçişler yaşamamaktadır. Ülkede mevsimlerden ziyade yağışlı ve kurak günler görülmektedir. Gece ve gündüz sürelerinin neredeyse eşit olduğu Gana'da iklim güneyde daha nemli, yağışlı ve buna bağlı olarak yağmur ormanların sık görüldüğü, kuzeyde ise daha kurak ve yağışsız bölümlerde tropik yağmur ormanları ile kuru çöller arasındaki geçiş bölgesinde yer alan geniş çayırlar yer almaktadır. Ülkenin kuzeydoğu bölgesinden esen Harmattan rüzgarları, Kasım ile Şubat ayları arasında yaşanan kurak dönemin yaşanmasına neden olmaktadır. Yağışların bol olduğu yağmur dönemlerine Batı Afrika Monsun sistemi neden olmaktadır. Ülke genelinde en çok yağışların gerçekleştiği en dış güneybatı bölgesindeki sahil kesiminde yıllık ortalama 2.000 mm üzerinde yağış gerçekleşmektedir. Bu oran kuzey bölgelerde 1.000 mm civarında seyrederken, batı kıyı bölgelerde ve özellikle Aksim şehrinde 2.200 mm'ye varan yıllık yağış ortalamaları görülmektedir. Başkent Accra'da bu oran 800 mm dolaylarındadır. Güneybatı bölgelerinin nemli ve ıslak olması her daim yeşil yağmur ormanların varlığına sebep olmakta ve bu alanda tropikal ormanlara geçiş görülmektedir. Togo ve Benin'de yer alan Atakora Sıradağı'nın dağlık ve tepelik eteklerinden oluşan Akwapim-Togo Sıradağı Accra'dan başlayarak Togo sınırı boyunca ilerleyerek sınırı geçerek Togo'da devam etmektedir. Bu bölgelerde çok sık olarak şelalere rastlanmaktadır. Volkanik bir geçmişe sahip dağların tepelerinde ve yamaçlarında sık yağmur ormanları bulunmaktadır.
Ülkenin en yüksek noktasını 885 m ile Togo sınırında bulunan Liati Wote köyü yakınındaki Afadjato Dağı oluştururken, en yüksek ikinci dağı ise yine Togo sınırına yakın bir konumda bulunan ve 876 m'lik bir yükseltiye sahip olan Dzebobo Dağı oluşturmaktadır. Her iki dağda Akwapim-Togo Sıradağlarının bir parçası olurken, sıradağlara ismini veren Akwapim Dağı ise ülke içerisindeki en yüksek dördüncü dağ konumundadır. Volta baraj gölü kapladığı 8.502 km² bir alan ile ülkenin merkezinde yer almaktadır. Siyah Volta, Beyaz Volta, Afram, Daka ve Oti nehirlerinden beslenen baraj, oluşturulan Akosombo barajı ile meydana getirilmiştir.
Ülkede bir milyonluk bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilen ve bir meteorun düşmesi sonucu oluştuğu düşünülen ve herhangi bir su kaynağının giriş ya da çıkış yapmadığı Bosumtvi Gölü Ashanti bölgesinin merkez şehri Kumasi'nin 32 km uzağında bulunmakta ve ülkenin önemli turistik merkezlerinden biri olmasının yanı sıra dini açıdan da halk arasında önemli bir konuma sahiptir.
Ülkede ayrıca Pra, Bia, Ankobra ve Tano nehri gibi Atlas Okyanusu'na dökülen daha küçük nehirlerde bulunmaktadır. Ülke genelinde çok sayıda bitki ve hayvan çeşidi bulunmaktadır. Özellikle tropikal yağmur ormanları biyo çeşitliliğe neden olmaktadır. Ancak son yıllarda tahrip edilen yağmur ormanları 20. yüzyılda 85.000 km² bir alanı kaplayan bir konumda bulunurken, bu oran bu yüzyıl içerisinde yarıdan da fazla azalarak 40.000 km² 'ye kadar düşmüştür. Ülke genelinde yıllık olarak %1,7 düzeyinde orman kaybı yaşanmaktadır.
Her daim yeşil bir renge sahip olan yağmur ormanları 50 m yüksekliğe, 3 m kalınlığa varabilen ve 300 yılı bulabilen ağaçlar ile kaplı bir konumdadır. Meliaceae, Azobé, Sapeli (Entandrophragma cylindricum), Khaya ağaçları bu bölümlerde büyük çoğunluğu oluştururken ayrıca incir, epifit, salepgiller, cola ve Hevea brasiliensis ağacı ve bitkileri de yoğun olarak bulunmaktadır. Bunların haricinde ülkede 1.200'den fazla palmiye ağacı çeşidi gözlenmektedir.
Özellikle orman alanlarının yok edildiği arazilerde de ananas, muz, plantein, avokado, papaya, Psidium guajava, portakal, narenciye, Vanilla planifolia, hibiscus, ateş ağacı ve küpe çiçeği gibi meyve ve çiçek bitkileri ekilmektedir.
Savan bölgelerinde ise genellikle tek başına bulunan Baobab ağaçları gözlemlenmekte olup, sahil kesimlerinde Mangrov ormanları ile birlikte çok sayıda palmiye ağaçları görülmektedir.
Ülkedeki yaban hayat ise çok fazla çeşitlilik arz etmektedir. Ülke sınırları içerisinde papağan, boynuzgaga, kartal, ağaçkakan, beçtavuğu ve güvercin gibi tropikal kuş çeşitlerinin yanı sıra çok sayıda göçmen kuş sürüleri de bu topraklarda gözlemlenebilmektedir. Nehir kıyılarında ve sulak alanlarda da birçok su kuşu çeşitleri bulunmaktadır.
Gana'da birçok memeli hayvan yaşamını sürdürmektedir. Aslan, leopar, fil, misk kedisi, bizon, su aygırı, düğmeli domuz ve birçok antilop çeşidi özellikle savan bölgesinde görülmektedir. Ayrıca şempanze, birçok makak çeşidi ve babun gibi maymun türleri de sıklıkla gözlemlenebilmektedir.
Sürüngenlerden gekogiller, kertenkele, iguana, varan ve timsah yabah hayatta yer alırken, böcek ailesinden sığır sineği, çeçe sineği, anofel görülmektedir. Ülkede ayrıca çok sık olarak termitlerin oluşturduğu termit tepelerine rastlanmaktadır.
Gana'nın Atlas Okyanusu kıyıları dünyanın en zengin deniz canlısı türlerinin bulunduğu noktalardan birini oluşturmaktadır.
GANA'NIN NÜFUSU VE DİNİ NASILDIR?
Gana çok uluslu bir devlet yapısına sahiptir. Ülkede birçok etnik grup yer almaktadır. Bu etnik grupların toplulukları birkaç yüz bin ile birkaç milyon arasında değişmektedir. Önceki yıllara oranla farklı etnik gruplar arasında yaşanan evliliklerde artış gözlenmektede, bu evlilikler ile etnik gruplar arasındaki farklılıkları belirsizleştirmektedir. Bu durum nedeniyle etnik gruplarının ülke içerisindeki toplam nüfusunu belirlemeyi zorlaştırmakta, bu nedenle de birçok farklı kaynakta farklı veriler elde edilebilmektedir.
Ülkede var olan 79 farklı dil ile dil çeşitliliği yüksek düzeydedir. Ülkenin resmî dili İngilizce'dir. Ülkede resmî dilin haricinde en çok konuşulan yerel dil Akan dilidir. Nüfusun %80'i bu dili konuşup anlayabilmektedir. Gana'da birçok çocuk okul çağına gelene kadar birden fazla dil öğrenebilmektedir. Bu dillere okul çağında resmî dil olan İngilizce ve/veya en çok konuşulan yerel dil olan Akan eklenmektedir. Gana'da günümüzde pek çok dil konuşan nüfusun büyükşehirlere göç, etnik gruplar arasında yapılan evlilik sonucu birçok dilin birbiri ile karışması gibi nedenlerle azalması ile birlikte yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Ülke genelinde hakim olan din Hristiyan dini olup, nüfusun %71,2'si hristiyan inancına göre yaşamaktadır. Hristiyan dini içerisindeki mezhep dağılımda ise nüfusun %28,3'ü Pentacosizm, %18,4'ü Protestan, %13,1 katolik, %11,4'ü ise diğer hristiyan mezheplerine göre inançlarını yaşamaktadırlar. Ülkede İslamiyeti din olarak benimseyen ve bu doğrultuda inançlarını uygulayan nüfusun oranı %17,6 düzeyindedir. Gana'da ayrıca %5,2 yerel Afrika dinlerine, %0,8 ise de diğer dinlere inanan topluluk yaşamaktadır. 2010 verilerine göre nüfusun %5,2'si de herhangi bir dine mensup olmadığını ifade etmektedir.
GANA'DA SOSYAL DURUM
Ülke genelinde sağlık sistemi iki şekilde ilerletilmektedir. Gana devletinin uluslararası yardım kuruluşlarından elde ettiği sağlık hizmetlerinin yanı sıra ülke içerisinde geleneksel yerel yöntemler ile sağlık hizmeti verilmektedir. Son yıllarda yapılan yatırımlar ve iyileştirilen sağlık hizmetleri ile doğumda yaşanan bebek ölümlerinde azalma yaşanmış, anne adaylarının daha sağlık beslenmesine yönelik adımlar atılmış ve nüfusun %80'ini karşılayacak şekilde aşılama işlemleri gerçekleştirilmiştir. 1980'li yılların sonlarına kadar kayda değer adımların atılmadığı sağlık sisteminde 1992 ve 2002 yılları arasında bütçeden ayrılan %7'lik bir pay ve uluslararası kuruluşların yardımları ile olumlu mesafeler kaydedilmiştir.
Gana genelinde tropikal hastalıklar olan sıtma, kolera, tifo, verem, sarıhumma hastalıkların yanı sıra Hepatit A ve B sık olarak gözlemlenmektedir. Bunların haricinde Şistozomiyaz ve çocuk felci hastalıkları da ülke genelinde yoğun olarak yaşanmaktadır. 1974'te ülke genelinde var olah hastalıkların %75'inin temiz su bulunamamasından dolayı ortaya çıktığı ifade edilmiştir. Ülkede ölümlerin %40'ı sıtma rahatsızlığı nedeniyle yaşanmaktadır.
2007 verilerine göre ülke genelinde HIV virüsü taşıyıcı yetişkin oranı %1,7 seviyesindediR.
Ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1957 yılından bu yana Gana'da altı yaşından itibaren çocukların dokuz yıl okula gitme zorunluluğu bulunmaktadır. İlk dönemlerde koloni sahibi Birleşik Krallık'ın eğitim sisteminin uygulanmaya çalışıldığı ülkede, sistem değişikliği ilk olarak 1986 yılında Jerry Rawlings iktidarında gerçekleştirilmiştir. Bağımsızlığın ilk yıllarda yaklaşık olarak sadece 450.000 çocuğa ilkokula gitme imkânı sağlanırken, bu oran günümüzde hemen hemen her köyün de sisteme dahil edilmesi ile ciddi oranda artış göstermiştir. Öğrenciler altı yıllık ilkokul öğreniminden sonra 3 yıl Junior Secondary School olarak adlandırılan ve zorunlu eğitimin son bölümünü oluşturan okulu ziyaret etmektedirler. Zorunlu eğitim bitiminde dileyen öğrenciler Senior Secondary School 'a giderek öğrenim hayatlarına devam edebilmektedir.
Ülke genelinde 15 yaşın üzerinde okuma yazma bilenlerin oranı 2010 tahmini verilerine göre %71,5 düzeyindedir. Bu oran sadece erkeklerde %78,3 seviyesinde bulunurken kadınlarda %65,3 ile daha düşük bir orandadır.
GANA'NIN BAĞIMSIZLIK SERÜVENİ
1946 yılında yapılan yeni bir düzenleme ile yasama konseyine Ashanti bölgesi ile kuzey bölgelerin de temsilci göndermesine karar verilmiş ve böylece yerel temsilcilerin temsil alanında güçlenmesine neden olunmuştur.
1947 yılında Kwame Nkrumah önderliğinde kurulan United Gold Coast Convention Party (UGCC) hareketi, bir yıl sonra yaşanan kargaşa ve çatışmalar neticesinde ön plana çıkmış ve Nkrumah'da dahil olmak üzere üst düzey yöneticileri yaşananlardan sorumlu tutularak tutuklanmıştır. Yaşanan bu olay Gana tarihinde önemli bir dönem noktası teşkil etmektedir.
Bundan sonraki iki yıllık süreçte Nkrumah -ki bu dönemde UGCC'den ayrılarak Convention People's Party (CPP) partisini kurmuştur- ülke genelinde organize ettiği boykotlar ve grevler ile Birleşik Krallık'tan ülkenin kendi kendisini yönetme hakkını talep etmiştir. Nkrumah yaşanan bu olaylar neticesinde 1950 yılında Britanyalılar tarafından tutuklanmıştır. Buna rağmen CPP yapılan ilk seçimlerde büyük bir başarı elde etmiş, bir yıl sonra yapılan ikinci seçimleri de ezici çoğunluk ile kazanmışlardır. Yaşanan bu gelişmeler neticesinde vali Charles Noble Arden-Clarke Nkrumah'ı serbest bırakarak hükumete almak durumunda kalmıştır. 1952 yılının Mart ayında yasama meclisi tarafından yapılan gizli oylama neticesinde Nkrumah Altın Sahil Kraliyet Kolonisinin başbakanı seçilmiştir.