Haberler

Faruk Nafiz Çamlıbel şiirleri - En güzel kısa 20 Faruk Nafiz Çamlıbel şiiri

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Şiir yazmaya küçük yaşlarda başlayan Faruk Nafiz Çamlıbel "Han Duvarları" şiirini Kayseri'de üretti. Aynı zamanda Behçet Kemal Çağlar ile birlikte Onuncu Yıl Marşı'nın sözlerini yazdı. 8 Kasım 1973'te hayatını kaybeden şair geriye birçok değerli eser bıraktı. İşte Faruk Nafiz Çamlıbel şiirleri - En güzel kısa 20 Faruk Nafiz Çamlıbel şiiri

Faruk Nafiz Çamlıbel 18 Mayıs 1898 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası memur olan Çamlıbel, ilk ve orta öğretimini Bakırköy de tamamladı ardından tıp öğrenimi görmeye başladı. Tıp bölümünü tamamlamadan bırakan şair gazeteciliğe merak sardı. İşte Faruk Nafiz Çamlıbel şiirleri hakkında detaylar...

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL ŞİİRLERİ

En güzel kısa 20 Faruk Nafiz Çamlıbel şiiri

1. Kıskanç

Sakın bir söz söyleme…Yüzüme bakma sakın!

Sesini duyan olur, sana göz koyan olur.

Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın,

Anan bile okşarsa benim bağrım kan olur…

Dilerim Tanrı'dan ki, sana açık kucaklar

Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun,

Kan tükürsün adını candan anan dudaklar,

Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun!

2. Suda Halkalar

Erguvan ile füsun ile deniz parlaktı.

Aşkımız dalgalanırken suya sessiz baktı:

Başı dönmüş gibi dalgın bu uzun zemzemeden,

Anlıyordum, beni sevmişti o, sevdim demeden.


3. Firari

Sana çirkin demedim ben, sana kafir demedim;

Bence dinin gibi küfrün de mukaddesti senin.

Yaşadın beş sene gönlümde, misafir demedim;

Bu firar aklına nerden, ne zaman esti senin?

4. Sen Neredesin

Caddeden sokaklara doğru sesler elendi,

Pencereler kapandı, kapılar sürmelendi.

Bir kömür dumanıyle tütsülendi akşamlar,

Gurbete düşmüşlerin başına çöktü damlar…

Son yolcunun gömüldü yolda son adımları,

Bekçi sert bir vuruşla kırdı kaldırımları.

Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda:

Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda,

Yuvamı çiçekledim, sen bir meleksin diye,

Yollarını bekledim görüneceksin diye.

İnce bir kızdı bu, solgun, sarı, heykel gibi lâl

Sanki ruhumdan uzak sisli bir akşamdı Nihal.

Ben küreklerde, Nihal'in gözü enginlerde

Gizli sevdalar için yol soruyorduk nerde.

Aşkın ilk günlerinde Faruk Nafiz şu dizeleri yazarken,

Yalnız kalmaktansa Nihal'imden uzakta

Kalsam diyorum, dar-ü diyarımdan uzakta derken,

Ayrılıklarının ardından Allahaısmarladık şiirini yazar.

5. Allahaısmarladık

Bir sarı yaprak gibi düştü gönlüm yoluna,

Buğulu gözlerimden geçmediğin gün olmaz:

Benim kadar titremez hiç bir yiğit oğluna,

Hiç bir ana kızına bu kadar düşkün olmaz.

Bin fersahtan duyarım kimle gülüştüğünü,

Alnından öz kardeşim öpse ben irkilirim.

Değil yalnız ardına kimlerin düştüğünü,

Kimlerin rüyasına girdiğini bilirim.

6. Çoban Çeşmesi

Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,

Tarihe karıştı eski sevdalar:

Beyhude seslenir, beyhude çağlar

Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi

7. Gizli Bakışlar

Bir bakış ki açıyor gönül muammasını,

İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,

Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,

Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.

Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,

Bir bakış, bir aşığı saatlerce ağlatır

Bir bakış, bir aşığı aşkından emin eder,

Seven insanlar daima gözleriyle yemin eder.


8. Gençlik

Anlattı erenler: Bir bahar değil,

Aşıkın ömründe bin bahar varmış.

Hicranla ağaran bu saçlar değil,

Sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış…

Sorardım sırrını hiç düşünmeden:

Bu fani gönlümün sevinci neden?

Beni günden güne meğer genç eden

Daima değişen maceralarmış!

Gönlümde kovalar eskiden beri

Sarışın kumralı,kumral esmeri.

Dolmadan boşalmaz birinin yeri.

Gönlümde,anladım,her dem baharmış.

9. Han Duvarları

Aradan yıllar geçti işte o günden beri

Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim,

Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim.

Ey köyleri hududa bağlayan yaşlı yollar,

Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!

Ey garip çizgilerle dolu han duvarları,

Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!

10. Kış Bahçeleri

Yerlerde gezen hatıralar var korulukta;

Yapraklar, atılmış nice mektuplara eştir.

Mehtaba çalan sapsarı benziyle ufukta,

Binlerce dalın verdiği tek meyva güneştir.

İçlenme tabiattaki yekpare kederden,

Yas tutma dağılmış diye kuşlarla çiçekler.

Onlar dönecektir yine gittikleri yerden,

Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir.

11. Son Beklediğim

Son beklediğim gelmeden, ölsem de yüzünde,

Devran bulacak yar ile ağyarı hüzünde.

İsmim gezecek pembe dudaklarda elemle,

Gözler dolacak bir çocuk ölmüş gibi nemle,

Bir günde doğup can veren altın kelebekler,

Bizden daha genç bir şair öldü diyecekler!

12. Serenat

Sizi ilk balkonda gördüğüm gündü,

Yüzünüz sararmış gibi göründü,

Acaba ruhunuz çok hasta mıydı?

Sordum ki bu kimdir, gülümsediler,

'Eşinden ayrılan bir kız dediler,

'Gezdiği yer işte bu ücra saray.

Hicran ne anlamış, sevda ne bilmiş,

Ağlatmış,ağlamış, sevmiş, sevilmiş

Bir güzelmişsiniz, isminizde Ay.

13. Sanat

Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun

Yabancı bir şehirde bir kadın heykelini,

Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun

Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini…

Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken

Yazılmamış bir destan gibi Anadolumuz

Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken

Sana uğurlar olsun… ayrılıyor yolumuz

14. Onu Bir Gün Görmedim

Yüzüme sert çizgiler çekti senin adını,

Hasret saatlerini saydı saçımda aklar.

Senin ağzından çıkan bir cümlenin tadını

Ne bugün içki verdi, ne bu gece dudaklar!

15. Son Aşk

Hasretinle geçiyorken bu gençlik çağım

Ey sevdiğim ben ümitsiz değilim gene

Ak düşünce saçların kumral rengine

Kollarında son aşıkın ben olacağım.

Ey başında şimdi sevda rüzgarları esen

Böyle her gün yollarımdan geçsen de süzgün

Sen benimsin büsbütün terk olunduğun gün …

O mukadder günü bilmem düşündün mü sen?

16. Davet

Seni ben bekliyorum göğsüm açık, bağrım açık;

Hançer ol göğsüme saplan, ecel ol karşıma çık.

Çalmamış madem ki bir gece felekten gönlüm;

Gelecek bari elinden gelsin dilerim ölüm

17. Görmeden Taptığım Put

Nasıl gönül taparsa Tanrı'ya,görmeksizin,

Var adını bilmeden bağlandığım bir peri…

Bir beyaz dalga gibi hep o engin denizin

Üstünde gezmedeyim doğduğum günden beri.

18. Sana

Gençliğim ardında sürünsün

Aşkına ihanet edersem eğer.

En kalpsiz cellatlar boynumu vursun

Senden başkasını seversem eğer.

Allahı unuttum, yalnız sana taptım

Sevmekti maksadım, ben sana ne yaptım.

Bana her yer zindan sen olmadıkça

Aşkım ölmeyecek; kalbim durmadıkça.

19. Suyun Üstünde Mısralar

Sonsuzluğun sırrına ererek biz denizde

Sonsuzluğu yaşatmak istedik sevgimizde,

Saçımız ağarmadan toprak olunca biz de

Gezecek maceramız dillerde masal gibi.

20. Eriyen Adam

Gözlerim gözlerinde dinlenirken eriyor,

Eriyor yaklaşırken dudağına dudağım.

Zerrelerim çözülmüş gibi sesler veriyor,

Ben sıcak bir denize inen buzdan bir dağım.

Yanında damla damla bittiğimi duyarım,

Yoklarım yerinde mi yüzüm,alnım,saçlarım?

Bir göğüs geçirerek derim ki: 'Yine varım,

Fakat bir rüya gibi şimdi kaybolacağım

Kaynak :

Kaynak: Haberler.com / Gündem
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title