Dünya Su Günü ne zaman? Dünya Su Günü ne zaman kutlanmaya başladı?
Su, hayatın kaynağı, dünyanın 3/4'ü; vücudumuzun % 80'i su. Suyun bu kadar önemli olması öne çıkarken Dünya Su Günü ne zaman sorusu da dikkat çeken konular arasında yer alıyor. Kana kana içtiğimiz, duş yaptığımız, yağmur olup yağdığında sevdiğimiz ama sel olup aktığında korktuğumuz yine su. Peki, Dünya Su Günü ne zaman kutlanmaya başladı?
Dünya Su Günü ne zaman sorusunun yanıtı merak edilen konular arasında yer alıyor. Su, bireylerin en temel gereksinimi olma ve başlıca ekonomik faaliyetlere kaynaklık etme özelliği ile ulusların devamlılığı için yaşamsal bir kaynaktır.
DÜNYA SU GÜNÜ NE ZAMAN?
Sosyal ve ekonomik faaliyetlerin sürmesi büyük ölçüde temiz ve yeterli su arzına sahip olmaya bağlıdır. Su kaynaklarının geliştirilmesi ekonomik üretkenlik ve sosyal refaha doğrudan katkı yapmaktadır. Öte yandan, nüfus ve ekonomik faaliyetler arttıkça birçok ülke hızla su sıkıntısı çeker duruma gelmekte ya da ekonomik gelişmeleri kısıtlanmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma politikası doğrultusunda, su kaynaklarını tasarruflu kullanma bilinci yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası her düzeyde geliştirilmelidir.
İlk kez 1993'de Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda önerilen "Dünya Su Günü", gerek BM üyelerinin, gerekse diğer dünya ülkelerinin giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanmasında teşvik olması amacıyla bu isme bir gün adamak anlamında oluşturuldu.
Her üç yılda bir toplanan ve 2009'da İstanbul'da düzenlenen Dünya Su Konseyi'nde katılımı artıran Dünya Su Günü, artan su krizini, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini tehdit eden bir olgu olduğunu vurgular.
Sürdürülebilir bir yaşam için sürekli bir su kullanma bilinci ve suyumuzun tasarruflu kullanılması dileğiyle halkımızın 22 Mart Dünya Su Günü kutlu olsun.
SUYUN ÖNEMİ
Su insan için çok önemli. Ama öte yandan da dünya nüfusunun artması, küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri, suyun yeryüzündeki dağılımı ve kullanım şekli, su ile ilgili ciddi sorunların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. İşte bu konudaki gerçeklerin bir kısmı:
- Dünyadaki tatlı suyun %80 i buzul olarak kutuplardadır.
- Dünyadaki nehirlerin yaklaşık 2/3ü (yaklaşık 300 nehir) sınır ötesi su olarak bir kaç komşu ülke tarafından paylaşılmaktadır. Bu nehirlerin hemen hemen tamamı komşu ülkelerle sorunlara yol açmaktadır.
- Yaklaşık 1,1 milyar insan temiz içme veya kullanım suyundan yoksundur.
- Her yıl yaklaşık 5 milyon insan temiz su ile ilgili hastalıklardan dolayı ölmektedir.
- 2025 yılında dünya nüfusunun üçte biri şiddetli derecede su sıkıntısı çekecektir.
- Halen dünyada 2,8 milyar insan şehirlerde yaşıyor, bu rakam 2025'te 4,5 milyara yükselecek. Şehirler temiz suya daha fazla ihtiyaç duymakta olup aynı zamanda da daha büyük atık su sorununa yol açmaktadırlar. Şehir nüfusunun artması ciddi su sorunlarını beraberinde getirecektir.
- Ülkemizdeki 3200 belediyenin yaklaşık 50 adedi kanalizasyon sularını arıtmaktadırlar. Başka bir deyişle nüfusumuzun yaklaşık 50 milyonuna ait kanalizasyon suları doğrudan nehirlere dolayısıyla göl ve denizlere akmaktadır.
Bunlar, su ile ilgili gerçeklerin sadece bir kısmı. Bu ve buna benzer konuların ciddi bir şekilde dünya gündemine gelmesiyle BM Genel Kurulu 1993 yılı Aralık ayında aldığı bir kararla her yılın 22 Mart gününün " Dünya Su Günü" olarak kutlanmasını kararlaştırmıştır. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1992 yılında Rio de Janerio'da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününün "Dünya Su Günü" olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bütün ülkelerin ulusal düzeyde konferans, seminer, sergi, yayın ve doküman dağıtımı gibi bir dizi etkinlik yapmasını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
İlimizde su tamamen yer altı su kaynaklarından temin edilmektedir. Nüfus artışı ve buna bağlı olarak artan su tüketimi ve kıt olan yer altı sularının giderek azalması ileriki yıllarda büyük sorunlara yol açacaktır. Bu sebeple özellikle tarımda kullanılan suların bilinçli kullanılması evlerimizde ve günlük yaşamımızda suyun tasarrufuna gidilmesi gerekmektedir.
İşte size bazı tavsiyeler:
- Çamaşır makinenizi veya bulaşık makinenizi tam dolu iken çalıştırınız.
- Duşlarınızı kısa alınız ve duşunuza akış debisi düşük olan duş başlıkları takınız.
- Tıraş olurken veya dişlerinizi fırçalarken suyu açık bırakmayınız.
- Musluklarınızda su sızıntılarını önemseyin.
- Sızıntı yoluyla israf olan su miktarları çok büyük miktarlara ulaşabilmektedir.
- Armatürlerinizi ve tesisatınızı sızıntılara karşı kontrol ettiriniz.
- Bahçenizde bitkilerinizi sabah serinliğinde, buharlaşmanın minimum olduğu saatte sulayın.
- Tuvalet sifonları en çok su israfı yapılan yerlerden birisidir.
- Tuvalet sifonlarınızı gerekmedikçe çekmeyiniz.
- Suyu çeşmeden içen yerlerde boruda ısınan su sebebi ile su soğuyuncaya kadar boşa akıtılır.
- Suyu boşa akıtmak yerine soğutmak için buz kullanın.
- Evlerinizde su tasarrufu sağlayacak özellikte armatürler kullanın.
- Armatür satın alırken su tasarrufu sağlayıcı özelliği olup olmadığını araştırın.
- Bulaşıklarınızı elle yıkadığınızda durulamak için direkt çeşmeden akarsu kullanmayınız.
- Önce leğende köpüğü akıttıktan sonra suyunuzu kısık seviyede açınız ve durulayınız.
- Durulamaya ara verdiğiniz durumlarda suyunuz kapatmayı ihmal etmeyiniz.
- Meyve ve sebzelerinizi çeşmeden akan su yerine uygun bir kapta yıkayınız.
DSİ 25. Bölge Müdürü Erol Şenöz, programda yaptığı konuşmada, dünyadaki su miktarının 1,4 milyar metreküp olduğunu belirterek Şenöz, şöyle devam etti:
"Bu suların yüzde 97,5'i okyanuslarda ve denizlerde tuzlu su olarak bulunuyor. Yüzde 2,5'i ise nehir ve göllerde tatlı su olarak bulunmaktadır. Bu kadar az olan tatlı su kaynaklarının da ancak yüzde 90'ının kutuplarda ve yer altında hapsedilmiş olmasından kaynaklı, kolaylıkla yararlanılabilecek tatlı su miktarının ne kadar az olduğu gayet açıkça anlaşılmaktadır. Ülkemizin tüketilebilir yer altı ve yer üstü kaynağı 112 milyar metreküptür. Bu durumda kişi başına yılda bin 500 metreküp su düşmektedir. Bu miktar da Türkiye'nin su azlığı yaşayan ülkeler arasında yer aldığını göstermektedir. TÜİK, 2030'da ülke nüfusunun 100 milyon olacağını öngörmektedir. Bu verilere göre Türkiye'de kullanılabilir su miktarı bin 120 metreküp civarında olacağı söylenebilir. Bu nedenle su kaynaklarının korunması ve mevcut suyun tasarruflu kullanılması yaşamsal bir mevcudiyettir. Sularımıza sahip çıkmalı, israf etmeden dikkatli kullanıp korumalıyız."