Duhan Suresi okunuşu ve anlamı nedir? Duhan Türkçe tefsiri nedir? Arapça yazılışı ve diyanet meali nasıldır?
Duhan Suresinin anlamı nedir? Duhan Tefsiri nedir? Duhan ne demektir? Duhan suresinin Arapça okunuşu nedir? Duhan hakkında bilgiler nelerdir?
Duhan suresi, toplam 56 ayetten oluşur. Duhan, örtünüp, bürünen demektir. Duhan suresinin anakonusuHz. Peygamberintebliğ ve davetle görevlendirilmesi, müşriklerin ona karşı çıkmasıve onların cehennemle uyarılması konu edilmektedir.
DUHAN SURESİ HAKKINDA
Mekke döneminde inmiştir. 59 âyettir. Sûre, adını onuncu âyette geçen "duhân" kelimesinden almıştır. Duhan, duman demektir. Sûrede başlıca, Kur'an'ın indirilişi, müşriklerin ona karşı tutumu, Firavun ve halkının başlarına gelen azaplar, Kureyş'in Hz. Peygamberi yalanlaması, iyilerin ve kötülerin karşılaşacakları akıbet konu edilmektedir.
DUHAN SURESİ NUZÜL
Mekke'de, Zuhruf sûresinden sonra, Câsiye'den önce nâzil olmuştur.
DUHAN SURESİ KONUSU
Aynı harflerle başlayan sûrelerin konuları arasında da önemli ölçüde bir ortaklığın bulunduğu dikkat çekmektedir. Hâ-mîm harfleriyle başlayan Duhân sûresi de bundan önceki Hâmîmler gibi, ana konu olarak Kur'an'ın gerçek Allah kelâmı olduğuna ve insanlar için önemine dikkat çekmektedir. Bu münasebetle şu konulara da yer verilmiştir:
1. Kur'an'ın nâzil olduğu gecenin önemi ve değeri.
2. Kur'an'ı gönderen Allah'ın birliği ve büyüklüğü.
3. Firavun ve kavmi ile Tübba' gibi geçmiş kavimlerin peygamberlere karşı takındıkları tavır ve peygamberlerin tevhid mücadelesi.
4. Peygamberlere inanmayanları dünyada ve âhirette bekleyen âkıbet, kıyamet, yeniden dirilme, cennet ve cehennem.
DUHAN SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU
1. Ha mım
2. Vel kitabil mübiyn
3. İnna enzelnahü fı leyletim mübaraketin inna künna münzirın
4. Fıha yüfraku küllü emrin hakiym
5. Emram min ındina inna künna mürsiliyn
6. Rahmeten mir rabbik innehu hüves semiy'ul aliym
7. Rabbis semavati vel erdı ve ma beynehüma in küntüm mukıniyn
8. La ilahe illa hüve yuhyı ve yümiyt rabbüküm ve rabbü abaikümül evveliyn
9. Bel hüm fı şekkiy yel'abun
10. Fertekıb yevme te'tis semaü bi dühanim mübiyn
11. Yağşen nas haza azabün eliym
12. Rabbenekşif annel azabe inna mü'minun
13. Enna lehümüz zikra ve kad caehüm rasulüm mübiyn
14. Sümme tevellev anhü ve kalu muallemüm mecnun
15. İnna kaşifül azib kaliylen inneküm aidun
16. Yevme nebtışül batşetel kübra inna müntekımun
17. Ve le kad fetenna kablehüm kavme fir'avne ve caehüm rasulün keriym
18. En eddu ileyye ıbadellah inni leküm rasulün emiyn
19. Ve el la ta'lu alellah innı atıküm bi sültanim mübiyn
20. Ve innı uztü bi rabbı ve rabbiküm en tercumun
21. Ve il lem tü'minu lı fa'tezilun
22. Fe dea rabbehu enne haülai kavmüm mücrimun
23. Fe esri bi ıbadı leylen inneküm müttebeun
24. Vetrukil bahra rahva innehüm cündüm muğrakun
25. Kem teraku min cennativ ve uyun
26. Ve züruıv ve mekamin keriym
27. Ve na'metin kanu fiyha fakihiyn
28. Kezalike ve evrasnaha kavmen ahariyn
29. Fema beket aleyhimüs semaü vel erdu vema kanu münzariyn
30. Ve le kad necceyna benı israiyle minel azabil mühiyn
31. Min fir'avn innehu kane aliyem minel müsrifiyn
32. Ve lekadıhternahüm ala ılmin alel alemiyn
33. Ve ateynahüm minel ayati ma fıhi belaüm mübiyn
34. İnne haülai le yekülün
35. İn hiye illa mevtetünel ula ve ma nahnü bi münşeriyn
36. Fe'tu bi abaina in küntüm sadikıyn
37. E hüm hayrun em kamü tübbeıv vellezıne min kablihim ehleknahüm innehüm kanu mücrimiyn
38. Ve ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma laıbiyn
39. Ma halaknahüma illa bil hakkı ve lakinne ekserahüm la ya'lemun
40. İnne yevmel fasli mıkatühüm ecmeıyn
41. Yevme la yuğni mevlen ammevlen şey'ev ve la hüm yünsarun
42. İlla mer rahımellah innehu hüvel aziyzür rahıym
43. İnne şeceratez zekkum
44. Taamül esiym
45. Kel mühl yağlı fil bütun
46. Ke ğalyil hamiym
47. Huzuhü fa'tiluhü ila sevail cehıym
48. Sümme subbu fevka ra'sihı min azabil hamiym
49. Zuk inneke entel aziyzül keriym
50. İnne haza ma küntüm bihı temterun
51. İnnel müttekıyne fı mekamin emiyn
52. Fi cennativ ve uyun
53. Yelbesune min sündüsiv ve istebrakım mütekabiliyn
54. Kezali ve zevvecnahüm bi hurin ıyn
55. Yed'une fiha bi külli fakihetin aminiyn
56. La yezukune fiyhel mevte illel mevtetel ula ve vekahüm azabel cehıym
57. Fadlem mir rabbik zalike hüvel fevzül azıym
58. Fe innema yessernahü bi lisanike leallehüm yetezekkerun
59. Fertekıb innehüm mirtek
DUHAN SURESİ TÜRKÇE MEALİ
1)Hâ-mîm.
2)Aydınlatan kitaba yemin olsun!
3) Biz onu mübarek bir gecede indirdik; biz daima uyarmaktayız.
4-6) O gecede bizim katımızdan bir emirle hüküm ve hikmet konusu olan bütün işler ayrılır. Rabbinden, eğer doğru biliyorsanız göklerin, yerin ve bunlar arasında olan her şeyin rabbinden bir rahmet olarak biz devamlı göndermekteyiz. O her şeyi işitmekte ve bilmektedir.
7-8) O'ndan başka tanrı yoktur, hayat verir ve öldürür. Sizin rabbinizdir, önceden gelip geçmiş ecdadınızın da rabbidir.?9? Gerçek bu iken onlar kararsızlık içinde oyalanıp duruyorlar.
10-11) Göğün bütün insanları kuşatan belirgin bir dumana bürüneceği günü bekle. Bu acı veren bir azaptır.
12) "Rabbimiz, üzerimizden azabı kaldır, bizler artık inanmaktayız" (diyecekler).
13-14) Kendilerine apaçık bir elçi geldiği, sonra ondan yüz çevirerek, "Bu, kendisine bazı şeyler öğretilmiş biri, bir deli!" dedikleri halde onlar mı bundan ibret alıp akıllarını başlarına toplayacaklar!
15) Biz azabı biraz hafifleteceğiz, kuşkusuz siz de hemen eski halinize döneceksiniz.
16) Amansız bir şekilde yakaladığımız gün yaptıklarının cezasını hakkıyla vereceğiz.
17-18) Onlardan önce Firavun'un kavmini de imtihan ettik ve onlara, şunu söyleyen değerli bir elçi geldi: "Allah'ın kulları! Bana istediğimi verin, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim."
19-21) "Allah'a baş kaldırmayın. Kuşkusuz size, söylediklerimi kanıtlayacak açık bir delil sunacağım. Beni taşa tutmanıza karşı, benim de rabbim, sizin de rabbiniz olan Allah'a sığınırım. Eğer bana inanmazsanız bari yolumdan çekilin."
22) Sonuç alamayınca rabbine, "Bunlar günaha batmış bir topluluk!" diye arzıhal etti.
23-24) Rabbi şöyle buyurdu: "Kullarımı gece harekete geçir; kuşkusuz peşinize düşülecektir. Denizde açılan yolu olduğu gibi bırak, onlar boğulmaya mahkûm bir ordudur."
25-27) Geride nice bahçeler, su kaynakları, ekili ürünler ve iyi bir konum, vaktiyle içinde yüzdükleri refah bıraktılar!
28) İşte böyle oldu. Biz de bunları başka bir topluluğa miras olarak verdik.
29) Onlar için ne gök ağladı ne de yer. Kendilerine aman da verilmedi.
30-39) Gerçekten İsrâiloğulları'nı aşağılayıcı bir azaptan, Firavun'un işkencesinden kurtarmış olduk. O haddi aşan, ululuk taslayan birisiydi.
32-33) Bunları, bilerek çağdaşları olan topluluklara tercih ettik ve onlara, kendileri için apaçık imtihan içeren mûcizeler verdik.
34-36) Onlar, kesin bir dil ile şunu söylüyorlar: "Bu iş bizim ilk (ve son olarak) ölüp gitmemizden ibarettir, biz artık yeniden diriltilecek değiliz. Siz doğru söylüyorsanız (ölmüş) babalarımızı geri getirin!"
37) Bunlar mı güçlü, Tübba'ın kavmi ve ondan öncekiler mi? Onların tamamını helâk ettik; çünkü onlar günaha gömülmüşlerdi.
38-39) Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri oynayıp eğlenmek için yaratmadık. Bunları hakikat ve hikmet çerçevesinde yarattık, fakat çoğu bunu bilmez.
40) Yargı günü hepsinin belirlenmiş günüdür.
41-42) O gün hiçbir dostun dostuna bir faydası dokunmaz, onlar başka yerden de yardım görmezler, ancak Allah'ın rahmetine mazhar olanlar müstesna. Allah izzet ve rahmet sahibidir.
43-46) Zakkum ağacı günahkârın yiyeceğidir. O, karınlarda, fokurdayan su misali kaynayan bir tortu gibidir.
47) (Görevlilere şöyle denir:) "O günahkârı yakalayıp cehennemin ortasına sürükleyin.
48) Sonra başının üstünden kaynar su dökme cezasını uygulayın!"
49-50) "Tat bakalım; zira sen (aklınca) güçlü ve değerlisin! Bütün bunlar sizin şüphe ile karşıladığınız şeylerdir!" deyin.
51-53) Allah'a itaatsizlikten sakınanlar ise güvenli bir yerdedirler; dostlarla karşı karşıya ipekli ve sırmalı elbiseler giymiş olarak cennetlerde ve su kaynaklarının başındadırlar.
54) Ayrıca onları beyaz tenli, ceylan gözlü eşlerle birleştireceğiz.?55? Orada güven içinde her meyveden isteyebilecekler.
56-57) İlk ölümlerinden başka bir ölüm tatmayacaklar. Rabbin, onları bir lutuf olarak cehennem azabından da koruyacak. İşte büyük kazanç budur!?58? Anlayıp düşünsünler diye Kur'an'ı senin dilinde kolaylaştırdık.
59) Kuşkusuz onlar bekliyorlar, sen de bekle!
DUHAN SURESİ TÜRKÇE TEFSİRİ
Bazı sûrelerin başında bulunan bu tür harflere "hurûf-ı mukattaa" denir (bilgi için bk. Bakara 2/1). Üzerine yemin edilen şey değerli, önemli ve bazan kutsaldır. Burada yemin eden Allah, üzerine yemin edilen de Kur'an'dır; maksat bu kitabın ne kadar önemli ve değerli olduğunu bildirmektir.
Mübarek "uğurlu, hayırlı, bereketli, değerli" demektir. Allah'ın, yarattığı mekânlar ve zamanlardan bir kısmına, bazı önemli işlerin ve ibadetlerin yapılacağı yer ve zaman olma özelliği vermesi, o yerde ve zamanda bulunan, üzerine düşeni yapan kullarına bu yüzden sevaplar, ödüller verip çeşitli lutuflarda bulunması normaldir, bunlarda yadırganacak bir taraf yoktur. Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler, ramazan günleri ve geceleri, arefe günü, Mekke'deki Mescid-i Haram, Medine'deki Mescid-i Nebevî, Kudüs'teki Mescid-i Aksâ, Kâbe'nin üzerinde bulunduğu toprak parçası bu zaman ve mekânların başlıca örnekleridir. Diğer kutsal kitapların da içinde indiğine dair rivayetler bulunan (Kurtubî, XVI, 124) ramazan ayında (bk. Bakara 2/185; Kadir 97/1), bazı rivayetlere göre bu ayın son on günü içinde (Kurtubî, XVI, 124) Kur'an nâzil olmaya başlamıştır. "Onu indirdik" sözünden "tamamını indirdik" mânası anlaşılabileceği gibi "indirmeye başladık" mânası da çıkar. Kur'an'ın yaklaşık yirmi üç yıl içinde parça parça geldiği tarihî bir gerçek olduğuna göre ikinci mânayı tercih etmek gerekecektir. Kur'an'ın tamamının bir Kadir gecesinde, Allah katından (levh-i mahfûzdan), Cebrâil'in de içinde bulunduğu melekût âlemine indirildiği, sonra Hz. Peygamber'e yirmi üç yılda parça parça gönderildiği şeklinde bir açıklama varsa da bunun, vahye dayalı sağlam bir dayanağı yoktur. Kur'an'ın indirildiği, bütün hikmetli işlerin icra için görevlilere tebliğ edildiği gecenin, şâban ayı ortasına rastlayan ve sonraları Berat gecesi diye anılan gece olduğuna dair rivayetler de sağlam değildir (Kurtubî, XVI, 125).