Doğal gaz nedir? Denizden doğal gaz nasıl çıkarılır? Doğal gaz nedir nerelerde kullanılır? Doğal gaz kullanım alanları nelerdir? Doğal gazı kim buldu
Hayatımızın bir parçası olan ve birçok alanda yaşamımızı kolaylaştıran doğal gaz hakkında detaylı araştırmalar yapılıyor. Doğal gaz nedir konusu en merak edilen konulardan biri olurken doğal gaz nasıl çıkarılır, doğal gaz nedir nerelerde kullanılır, doğal gaz nedir kullanım alanları nelerdir gibi konular da merak ediliyor.
Ekonomik ve sosyal hayatın büyük bir parçası olan doğal gaz, hayatımıza büyük kolaylıklar getiriyor. Peki, doğal gaz nedir kullanım alanları nelerdir? Doğal gaz nedir kullanım alanları nelerdir? Türkiye'de doğal gaz çıkıyor mu? Çıkarılan miktar ne kadarlık tüketimimizi karşılıyor?
DOĞAL GAZ NEDİR?
Yoğunluk ve faz: 0.717 kg/m³, gaz g/cm³
Kaynama noktası: -161.6 °C (111.55 K)
Parlama noktası : -188 °C
Kendiliğinden tutuşma noktası: 537 °C
Ergime noktası: -182.5 °C (90.6 K)'de 1 atm; 25 °C (298 K)'de 1.5 GPa°C
Ana tehlikeler: Oldukça yanıcı (F+)
Doğal gaz ; fosil kaynaklı, renksiz, kokusuz ve havadan hafif olan, Metan (CH4), Etan (C2H8), Propan(C3H8), Bütan (C4H10), Karbondioksit (CO2), Azot (N2), Helyum(He) ve Hidrojen sülfür (H2S) gibi çeşitli hidrokarbonlardan oluşan yanıcı bir gaz karışımıdır. Yandığında kül ve kükürt bileşikleri oluşturmaz, asit yağmurlarına neden olmaz. Günümüzde oldukça değerli ve stratejik bir enerji kaynağı olarak konut, işyeri, resmi kurum ve endüstride kullanılmaktadır.
Doğal gaz yer kabuğunun içindeki fosil kaynaklı bir çeşit yanıcı gaz karışımıdır. Bir petrol türevidir. Yakıt olarak önem sıralamasında ham petrolden sonra ikinci sırayı alır. Doğal gazın büyük bölümü (%70-90'ı), Metan gazı (CH4) adı verilen hidrokarbon bileşiğinden oluşur. Diğer bileşenleri; etan (C2H6), propan(C3H8), bütan (C4H10) gazlarıdır. İçeriğinde eser miktarda karbondioksit (CO2), azot (N2), helyum(He) ve hidrojen sülfür (H2S) de bulunur. Doğal gaz konvansiyoneldir ve konvansiyonel olmayan doğal gaz türleri arasında kaya gazı, kum gazı ve kömür gazı bulunur.
Doğal gazı oluşturan hidrokarbon bileşikleri, yeraltındaki petrolün de bileşenleridir. Doğal gaz geçmişte petrol üretimi esnasında ortaya çıkan yararsız bir atık olarak görülmüş ve petrol üretim tesislerinde yakılarak uzaklaştırılmıştır. Günümüzde ise değerli ve stratejik bir enerji kaynağı olarak sıklıkla evlerde ve endüstride kullanılmaktadır.
Dünya üzerinde Antarktika dışında tüm kıtalarda doğal gaz üretilmektedir. Dünyadaki en büyük üretici Bağımsız Devletler Topluluğu'dur. ABD, Kanada ve Hollanda ve İran da önemli doğal gaz üreticileri ülkelerdendir.
Doğal gazı en verimli ve en ucuz taşıma yöntemi boru hattı kullanımıdır. ABD'de büyük bölümü II. Dünya Savaşı sırasında döşenmiş yaklaşık 3,2 milyon km doğal gaz boru hattı vardır.
Bunun yanında doğal gaz basınçlı tanklarda sıvılaştırılmış olarak da taşınabilir. Sıvılaştırılmış doğal gazın (LNG) taşıma sırasında çok yüksek basınç altında ve düşük sıcaklıklarda tutulması zorunluluğu, bu taşıma yöntemini boru hattı yöntemine göre daha verimsiz kılmaktadır.
Çeşitli kimyasal ürünlerin başlıca hammaddesi olan doğal gaz Dünya enerji tüketiminin önemli bölümünü karşılamaktadır. Doğal gazın geçmişi yüzlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Tarihsel kaynaklar doğal gazın ilk kez M.Ö. 900'lerde Çin'de kullanıldığını göstermektedir. Taşınması, işlenmesi ve stoklanması kolay olan doğal gaz yaygın kullanımı ise 1790'da İngiltere'de başladı. Boru hattı taşımacılığıyla birlikte 1920 lerde artan doğal gaz kullanımı II. Dünya Savaşı'ndan sonra daha da gelişti. Doğal gaz enerji üretim sektöründe ilk kez Amerika'da kullanılmaya başladı. 1950'li yıllarda doğal gazı Dünya'da enerji tüketimindeki oranı %10'u geçmiyordu. Günümüzde ise enerji tüketiminin %24'ü doğal gazla karşılanmaktadır. Dünyada bilinen doğal gaz rezervlerinin yaklaşık 70 yıllık ömrü olduğu tahmin edilmektedir. Bilinen doğal gaz rezervleri petrol rezervlerine eşdeğerdir .
Türkiye'de doğal gazın varlığı 1970 yılında Kırklareli Kurumlar Bölgesi'nde tespit edilerek 1976 yılında Pınarhisar Çimento Fabrikası'nda kullanılmaya başlandı. 1975 yılında Mardin Çamurlu sahasında bulunan doğal gaz, 1982 yılında Mardin Çimento Fabrikası'na verildi. Kaynaklardaki rezervlerin sınırlı olması tüketimin genişlemesini önledi.
Doğal gazın sanayi ve şehir şebekelerinde kullanımı çalışmalarına, 84/8806 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla 1984 yılında SSCB ile imzalanan doğal gaz sevkiyatı anlaşmasının ardından başlandı. Doğal gaz şehriçi evsel ve ticari olarak ilk kez 1988'de Ankara'da kullanıldı. 1992 yılında İstanbul, Bursa, Eskişehir ve İzmit'te doğal gaz pazarı genişledi.
Türkiye ; Rusya, İran, Azerbaycan gibi ülkelerden aldığı doğal gaz'ı, devlet kuruluşu olan Botaş sayesinde boru hatları vasıtasıyla 81 şehire de ulaştırmış vaziyettedir ve tüm şehirlerde doğalgaz kullanımı vardır. Botaş, doğal gazı doğal gaz dağıtım şirketlerine RMS-A denilen istasyonlarda teslim eder ve bu istasyonlar sonrasındaki şehir içi şebekelerinde herhangi bir işletmesel faaliyeti ve sorumluluğu bulunmamaktadır.
Türkiye'de tüketime sunulan yıllık doğal gaz miktarı, imzalanan anlaşmalarla 2005 yılında 40 milyar m³; 2010 yılında 55 milyar m³ mertebesine ulaşması beklenmektedir. Özellikle evsel kullanımda doğal gazın kesilmesi riski yoktur. Gazın büyük bir kısmı sanayide kullanılmaktadır ve gaz dağıtım firmaları sanayideki aboneleri ile özel bir sözleşme yaparak olası bir gaz arzı sıkıntısında sanayiye verdiği gaz miktarını azaltıp bunu konutlara vermektedir. Böyle bir durum, bugün için çok az bir ihtimaldir, çünkü Türkiye'de gaz arzı talepten fazladır.
Türkiye'de de sınırlı bir miktarda doğal gaz çıkmakta ve kullanıma sunulmaktadır. Türkiye doğal gazı esas olarak Rusya ve İran'dan boru hatlarıyla, Cezayir ve Nijerya'dan sıvılaştırılmış (LNG) olarak deniz yoluyla satın almaktadır. Ayrıca Azerbaycan ve Türkmenistan ile doğal gaz temini için anlaşmalar yapmıştır.
Türkiye'nin doğal gazda dışa bağımlılığı %98'8'dir. Tüketilen 49,8 milyar m³ doğal gazın ancak 502 milyon m³'ü (%1) Türkiye'de üretilmiştir. Doğal gazın %50'si elektrik üretiminde kullanılmaktadır.
DOĞAL GAZIN KEŞFİ
Tarihte ilk defa 900 yıllarında Çin'de kullanıldığı düşünülmektedir. 1790'da İngiltere de kullanıldığı,1816 yılında A.B.D' de kullanıldığı bilinmektedir. İlk doğal gaz boru hattı 1891'de A.B.D' de inşa edilmiştir. 2.Dünya savaşından sonra ve özellikle 1973 Petrol Krizi'nin ardından tüm Dünya da doğal gaz iletim şebekeleri güçlendirilerek yaygın kullanıma geçilmiştir. Günümüzde sanayi sektörünün giderek büyümesi, doğal gazın çevreci, güvenli ve ekonomik oluşu nedeniyle, doğal gazın önemi de giderek artmaktadır.
DOĞAL GAZIN OLUŞUMU
Doğal gaz, organik maddelerin yeryüzünün alt katmanlarında milyonlarca yıldır süregelen kimyasal ayrışması sonucunda oluşmuştur.Yer altından çıkarılan doğal gazın gaz kullanıcıya ulaştırılabilmesi için önce arındırma, bileşenlerinden ayırma işlemi gerçekleştirilir. Ardından gazın büyük hacimlerde taşınmasına yardımcı olan kompresör istasyonları vasıtasıyla dağıtım şirketlerine ve sonrasında tüketicilere ulaştırılır. Doğal gazın yanabilmesi için hava ile %5-15 arasında karışım yapması gerekmektedir. Karışım oranı bu oranın altında ya da üstünde olursa doğal gaz yanma işlemini gerçekleştiremez. En iyi yanma karışımı; %9 doğal gaz %91 havadır. Doğal gazın tutuşma sıcaklığı (590 ºC - 650ºC), Sıvılaşma noktası -163 ºC, üst ısıl değeri 9.155 kcal/m³'tür.Kükürtlü bileşikler içermediğinden dolayı, yanma sonucunda kükürt oksit gibi zehirli atıklar oluşturmaz. Uygun yanma şartları oluşmaz veya tam yanma gerçekleşmez ise çok düşük miktarda karbon monoksit ve azot oksitler oluşur.Tam yanma anında mavi mat bir alev oluşmasının sebebi ise doğal gazın içerisindeki karbon miktarının az oluşudur. Gazların hava ile kolay karışabilmesinin nedeni, homojen bir yapıya sahip olmalarıdır.
DOĞAL GAZIN KOKULANDIRILMASI:
Doğal haliyle kokusuz olan doğal gaza, gaz kullanıcılarının herhangi bir gaz kaçağını kolaylıkla fark edebilmesi için koku verici maddeler eklenebilir. Genellikle şebekeye verilen doğal gaza THT ( Tetra Hidro Teofen) adı verilen çürük sarımsak kokusunu oluşturan madde katılmaktadır.
DOĞALGAZIN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Doğalgazlı cihazlarla otomasyonu mümkündür.
Kokusuz olması nedeniyle sızıntısı farkedilemeceğinden özel olarak kokulandırılmıştır.
Havadan hafif olması nedeniyle yükseldiğinden LPG`ye göre avantajlıdır.
Doğalgaz, yandığı zaman havayı kirletici kükürt oksitleri ve karbon tanecikleri gibi atık maddeler meydana getirmemektedir.
Doğalgaz; doğanın, çevrenin, dolayısıyla insan geleceğinin ciddi bir sigortasıdır.
Dünyada kullanımı hızla yaygınlaşan doğalgaz, yüksek ısıl değeri ve diğer nitelikleriyle önemli bir tercihe dönüşmektedir.
Gaz halinde olması nedeniyle, yanıcı ve yakıcı moleküllerin birleşme şansı fazla olduğu için daha yüksek verimle yakma olanağı vardır.
Otomatik kontrole daha uygun olması nedeni ile enerji tasarrufu sağlamaktadır.
Devreye girip çıkması daha kısa sürede olduğundan otomatik kontrolle kullanılması daha kolaydır.
Her yanıcı molekülün yakıcı molekülle birleşme olasılığı kömür ve fueloil`e göre daha fazla olduğundan yakma için daha az hava gerekmektedir.
Doğalgaz kullanıldığı zaman kazan daireleri temiz kalır.
DOĞALGAZ`IN KULLANIM ALANLARI NELERDİR?
Doğalgaz, konutlarda ısıtma ve soğutma, sıcak su elde etme pişirme amaçlı kullanılır. Merkezi ısıtma sistemi olan binalarda sıcak su ve pişirme amacıyla dairelere kolon hattı ile doğalgaz verilebilir. Bireysel kullanımda ise şu seçenekler söz konusu olabilir:
Yalnızca ısınma (doğalgaz sobası, kat kaloriferi).
Isınma ve sıcak su elde etme (kombi, boylerli kat kaloriferi, kat kaloriferi ve şofben).
Isınma ve sıcak su ve pişirme.
Sanayide ise, küçük sanayi atölye ve fırınlarda üretim amaçlı olarak kullanılır. Demir-çelik, çimento, kimya sanayisinde, cam ve kiremit imalatında da yararlanılan doğalgaz, tekstil sektörü için de önemli bir enerji kaynağıdır. Türkiye'nin elektrik ihtiyacının küçümsenemeyecek bir kısmı doğalgazla çalışan santrallerde üretilir.
DENİZDEN DOĞAL GAZ NASIL ÇIKARILIR?
Deniz sondajları, su üzerinde çalışmaya uygun platformlar ile yapılan sondaj operasyonlarıdır. İlk
deniz sondajı, H.L. Williams tarafından 1897 yılında Santa Barbara Kanalı'nda (California/USA)
bir kara sondaj kulesinin tahta ayaklar üzerine yerleştirilerek kazılması olarak bilinmektedir.
Günümüzde ise deniz sondajları jack-up, drillship ve semi-submersible platformlar gibi, farklı
deniz derinlikleri için özel üretilmiş olan, platformlar ile sürdürülmektedir. Deniz sondajları,
kullanılan platform çeşitlerinin su derinliğine bağlı olarak farklılık göstermesi sebebiyle, sığ deniz
ve derin deniz sondajları olmak üzere ikiye ayrılır.
Bir lokasyonda kullanılacak sondaj platformu temel olarak deniz derinliği öncelikli olmak üzere
deniz durumu ve rüzgâr şiddeti de göz önünde bulundurularak belirlenir;
? Su derinliği 25 metreye kadar ise: batar platform,
? Su derinliği 15 metreden 100 metreye kadar ise: jack-up platform,
? Su derinliği 100 metreden 2000 metreye kadar ise: demir atılarak sabitlenmiş yarı
batar platform veya sondaj gemisi,
? Su derinliği 500 metreden 3000 metreye kadar ise: aktif konumlama sistemi kullanan
yarı batar platform veya sondaj gemisi,
? Yüksek dalga boylarının gözlendiği bölgeler ise: yarı batar platformlar veya yeni
jenerasyon sondaj gemileri kullanılır.
TÜRKİYE'DE DOĞAL GAZ ÇIKIYOR MU? ÇIKARILAN MİKTAR NE KADARLIK TÜKETİMİMİZİ KARŞILIYOR?
Türkiye'de doğal gaz çıkıyor mu? Çıkarılan miktar ne kadarlık tüketimimizi karşılıyor?
Türkiye'de kalan üretilebilir doğal gaz rezervi yaklaşık 4,2 milyar m3tür. 2018 yılında üretilen doğal gaz miktarı 428 milyon m3 olup miktar tüketimin %1'ini karşılamaktadır.