Haberler

Cemal Süreya şiirleri - Cemal Süreya aşk şiirleri kısa ve uzun güzel sözleri

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Cemal Süreya geride birçok önemli eser bırakmıştır. İkinci Yeni akımının öncülerinden kabul edilen şair bilgi Cemal Süreya'nın birçok önemli şiirde imzası var. İşte Cemal Süreya şiirleri - Cemal Süreya aşk şiirleri kısa ve uzun güzel sözleri

Türk edebiyatına birçok eser bırakan Cemal Süreya şiirleri, edebi kişiliği ve eserleri hakkında merak edilenler...

CEMAL SÜREYA ŞİİRLERİ

Cemal Süreya, söylediği sözler ve yazdığı şiirler ile günümüzde hala hayat bulmaktadır.işte en güzel Cemal Süreya'nınaşk şiirleri kısa ve uzun güzel sözleri

1. Aşk….

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git

Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.

Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin

Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık

Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı

Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü

Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti

Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz

Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu

Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı

İstanbullar

Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların

dünyaların

Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek

Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken

Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti

Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya

Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız

Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu

İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük

Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde

Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra

Sonrası iyilik güzellik.

2. İki Kalp

İki kalp arasında en kısa yol:

Birbirine uzanmış ve zaman zaman

Ancak parmak uçlarıyla değebilen

İki kol.

Merdivenlerin oraya koşuyorum,

Beklemek gövde gösterisi zamanın;

Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,

Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar

Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


3. Sizin Hiç Babanız Öldü mü?

Sizin hiç babanız öldü mü?

Benim bir kere öldü kör oldum

Yıkadılar aldılar götürdüler

Babamdan ummazdım bunu kör oldum

Siz hiç hamama gittiniz mi?

Ben gittim lambanın biri söndü

Gözümün biri söndü kör oldum

Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak

Söylelemesine maviydi kör oldum

Taşlara gelince hamam taşlarına

Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi

Taşlarda yüzümün yarısını gördüm

Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü

Yüzümden ummazdım bunu kör oldum

Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?


4. Sevgilim Bir Günün

Sevgilim, bir günün ortası şimdi

Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,

Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde

Uzat bana uzat ellerini

İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar

İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,

Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

Ben seni düşünüyorum seni

Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi

Kalbim diyorum kalbim

Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi

Aşkı anılar besliyor düşler kadar

Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır

Sevgi eskidikçe sevgi.

Günümüz ekmeğimiz, türkümüz

Çoluğumuz çocuğumuz

Binalar yan yana yükselip gidiyor

Vapurların ağzı köpük içinde

Uzaklarda ne kapılar açılıyor

Trenin biri bir istasyona varıyor

Ordan çıkıyor biri.

Her şey biliyor her şey

Sen biliyor musun bakalım

Seni nice sevdiğimi?

Üstüne titrediğimi?

Geldiğimi?

Gittiğimi

Hadi!


5. Eski Kadınlar

Baktık çıldırmak işten değil

Söndürüp attık cigaramızı

Baktık olacak gibi değil

Bir adam düşündük camların arkasında

Baktık beyaz pardesülü burunlu

Bir adam birdenbire peydahlandı

Kaptığımız gibi şapkamızı eski

O eski kadınları bilirsiniz

Keder basınca bilhassa hatırlanan

Sokaklarda yaşanmış veya evde

Karanlığın ortalık yerinde beyaz

Ve sevgili olan enine boyuna

Baktık olacak gibi değil

Kaptık şapkamızı dışarı çıktık

Ama gel ki kazın ayağı öyle değil

Baktık değişen bir şey yok ortalıkta

İki kişi bezik oynuyordu veya tavla

Birinin zavallı olduğunu gördük

O zavallı kadınları bilirsiniz

Sevildimi pekalâ sevilebilen

Geceyken yağmurluyken hava

İyice inceltip ufak yüzlerini

Birebir gelirler yağmura karanlığa

O eski kadınlar o zavallı


6. Dostluklar İçin Düz Yazı

Erkekler arasındaki dostluklarda

Av anlaşması da var.

Kadınlar arasındaki dostluklar...

Siyah ve yer yer yıldız ışınlı

Bir kumaşın arkasında

Usulca dönen bir çiçek düşünürüm.

Biri lambayı avucunun içiyle kapar

Dünyanın ucunda sözcükler düşünürüm,

Berrak burun delikleri havada biri

Savunma ve içdökü koklar.

Savunmanın binbir gizi

Düzgün açılmış sigara paketleri

Ayakta duran pantolonlar,

Anılar ortalıkta dolaşır ve karmaşır.

Kurtarılmış zamanların

Sonsuz çay içilen

Oturma yerlerinde onlar

Dayanıklı ve yaklaşılmazdırlar.

Hele çocukluk dönemi dostluklarını

Güncel tutmayı bilen

Yaşlı kadınlar!

Kadınlarla erkeklerin dostluklarında

Kadın payı oldum bittim ağır basar

Dönmektedir yine o savunma çiçeği

Yine kumaş yine içdökü;

İnsan ilişkilerinin doruğunda

Patika erkencisi

Ve çekingen bir tılsım var,

Öğrenilse de hiçbir zaman çözülemez.

Kadınlar uçtadırlar,

Hele evli kadınlar.


7. Küçük Anne

Küçük anne, kelepir kız,

Bir şey söyle bana,

Bana bir laf et ki binlerce,

Onbinlerce görüntü anlatamasın.

Genceli Nizami'nin dediği gibi

Taşı onunla yıkasalar

Üzerinde akik biter,

Bakışların ki..

İkinci bir parıltı var senin bakışlarında

Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

8. Uzaktan Seviyorum Seni

Uzaktan seviyorum seni

kokunu alamadan,

boynuna sarılamadan

yüzüne dokunamadan

sadece seviyorum

öyle uzaktan seviyorum seni

elini tutmadan

yüreğine dokunmadan

gözlerinde dalıp dalıp gitmeden

şu üç günlük sevdalara inat

serserice değil adam gibi seviyorum

öyle uzaktan seviyorum seni

yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden

en çılgın kahkahalarına ortak olmadan

en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan

öyle uzaktan seviyorum seni

kırmadan

dökmeden

parçalamadan

üzmeden

ağlatmadan uzaktan seviyorum

öyle uzaktan seviyorum seni;

sana söylemek istediğim her kelimeyi

dilimde parçalayarak seviyorum

damla damla dökülürken kelimelerim

masum beyaz bir kağıtta seviyorum.


9. Biliyorum Sana Giden

Biliyorum sana giden yollar kapalı

Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;

İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm

Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım

Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya

Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi

Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;

Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor

Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;

Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım

Bu böyle pek de kolay değil gerçi...

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;

Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,

Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,

Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu

Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri


10. Nehirler Boyunca Kadınlar Gördüm

Porsuk nehrinin geçtiği kadınlar

Hepsine yüzer kere rastladım en azdan

Umustsuz sevdalara tutulmak onlarda

Bozkıra doğru seyrele seyrele yaşamak onlarda

Verdi mi adama her şeylerini verirler

Ben gördüm ne gördümse kadınlarda

Porsuk nehrinin geçtiği

Kızılırmak parça parça olasın

Bir parça ekmek siyah, on kuruşluk kına kırmızı

Taş toprak arasında türküler arasında

Karanlıkta bir yanları örtük bir yanları üryan

Kocaman gözleriyle oy anam bu kadar dokunaklı

Kimler ürkütmüş acaba bu kadar kadını

Dicle kıyılarına tiren varınca

Büyük bir gökyüzü git allahım git

Genel olarak önce kaşları görünür

Sonra bütünsüz uykuları kaşla göz arasında

Yanaklarında çıban izi taşıyan kadınlar

Gül kurusu

Bir gün sizin de yolunuz düşer memlekete

Siz de görürsünüz bunları kadınlarda

Ödevleri yenilmek olan hep

Bıçakla kemik arasında

Susmakla ağlamak arasında

Yenilmek

Kadınlar


11. Önceleyin

Önce bir ellerin var

Yalnızlığımla benim aramda

Sonra birden kapılar açılıverdi

ağzına kadar

Sonra yüzün,

Ardından gözlerin dudakların

Sonra her şey çıkıp geldi

Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde

Sen çıkardın utancını duvara astın

Ben masanın üzerine koydum kuralları

Her şey işte böyle oldu önce

Cemal Süreya Şiirleri

12. Üstü Kalsın

Ölüyorum tanrım

Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür

Biliyorum tanrım.

Ama, ayrıca, aldığın şu hayat

Fena değildir...

Üstü kalsın...


13. İçtim O

İçtim o bin yıllanmış testiden, içtim, içtim,

Örtüler arasında yeryüzü beğenisiyle

Ayışığını paylaşırdı bacakları,

Öptüm ayak parmaklarını, öptüm, öptüm.

Put'unu cezalandırıyor kır delisi;

Oğlan iki ev ötede, Londra'dan gelmiş;

Yazsınlar felaketlerin hep çift geldiğini,

Garson acıması tutmuş içkievini.

Ortaoyunumuzun dekoru bir kağıt mendil

Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


14. Var..

Şu senin bulutsu sesin var ya

Uçtan uca tersyüz ediyor geceyi

Yataklar var konuşmak için

Öpüşmek için telefon kulübeleri

Güneşler var, yıldızlar, samanyolları,

Karpuzlar gümbür gümbür kapılarda.

Tanrılar sofrası amma karanlık

Yiyemem tek lokma yiyemem orda.

Şu senin tutkulu sesin var ya:

Ortak güzellik artı yara izi.

Tutar ellerinden kaldırırsın

Adı kötüye çıkmış tüm sözcükleri.

Yeni törenler gerek bize

Yeni törenler -kimi zaman en eski.

Dert etme, bütün dilleri içerir

Bitki konumu, küçükbaş hayvan sesi.

Şu senin dolayık sesin var ya

Dondurma yiyen gürbüz bir kız gibi müstehcen,

Balkon demirine dayalı bir arka kadar şakacı,

İlk doyumdaki gibi yeşil elma tadında.

Kimlik denetimi yaptıktan sonra

Resimli roman okuyan bir er gibi giderici.

Şu senin alçaktan sesin var ya

Pencereler var burnumun kemiğinde sızı,

Aşklar var unutulmamak için,

Boğulmak için ilk sevgili.


15. Piyale

Sıra hep son kadehe geliyordu

Dudakların başkalarının masasında lâle

Ben boynumdaki ipe bir düğüm daha atıyordum

Peşinden başka gidecek yer yoktu

Seni artık hiç sevmediğim halde

Senin o eskisi olmamana imkân yoktu

Ama inadından yapıyordun bunu Cemile

İnattandı hep o içip içip gitmeler

Bense boşalttığın kadehleri satın alıyordum

Enayilik ettiğimi bile bile

Hele o çıkışın yok mu kapıdan

O Allahın belâsı herifle

Başkasının olmayı bir türlü beceremiyordun

Millet arkandan gülüyordu

Düştüğün hale...

En güzel Cemal Süreya sözleri

  1. Konuşmuyor, anlatmıyor diye hissetmiyor sanmayın. Kimisi içine atar çığlıklarını.
  2. Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk.
  3. Hiç kimseyi, rüyanda görecek kadar sevme. Çünkü o zaman uyusan da geçmez.
  4. Öyle büyümüş ki içimizdeki yalnızlık. Sevilmeyi beklerken, beklemeyi sevmişiz.
  5. Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var.
  6. Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık "sevda" da boğulur.
  7. Baktım gülüşünden güzel şiir olur, ben de sevdim gitti.
  8. Yüreğine giden bir bilet kes, cam kenarı değil can kenarı olsun.
  9. Biz kırıldık daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.
  10. Bir gün ayrıldık ve sevilmekten eskimiş bir renk gibi hissettim kendimi.
  11. Aklıma bile gelmiyorsun artık, o kadar kalbimdesin ki!
  12. Aşklarda bakım istiyor, öğrenemedin gitti.
  13. Umut belki de gelecek sayfadadır. Kapatma kitabı
  14. Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim ve gülerken yalan olduğunu kimse anlamaz.
  15. Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemek oldu. Kim sorsa saat kaç diye, cevabım hep aynı… O'na doğru…
  16. Kim demiş aşk uğruna ölmek zor? Uğruna ölünecek aşk bulmak zor.
  17. Bir takvim ve bir şişe rakı yeter bana. Takvim, senin geleceğin günleri saymaya, Rakı gelmediğin günleri kurtarmaya.
  18. Nazar değmesin diye mi kurşun döküyordu kalleşler masum çocuklara?
  19. Ben senin sevgilin, baban, ağabeyin, arkadaşınım… Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım.
  20. Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorsa saat kaç diye, cevabım hep aynı; o'na doğru.
  21. 'BENİMSİN' demeden önce 'SENİNİM' diyebilmeli insan…
  22. Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş ya, aynı ben seni öyle seviyorum.
  23. Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlamaz.
  24. Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylemiş sanki. Tek yanlı AŞK kişiyi nasıl aptallaştırıyor. Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini.
  25. Öyle güzel bakma bana; Allah yarattı demem severim!!!
  26. SEN; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.
  27. Biz ne zaman yelken açsak sevdalara, kesiliyor bütün rüzgârlar… Ve biz ne zaman bir parça AŞK istesek, yalnızlık kesiyor önümüzü…
  28. Günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz; sonra gelir bir 'MERHABA' der, yine o kazanır.
  29. Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek… Biraz heyecan, biraz da düşecekmiş korkusu…
  30. Yaşamaz aşkı günübirlik, arar sevgide derinlik... Arar sevgide derinlik, edecek sana yarenlik…
  31. Sen yeter ki içinden de olsa seni seviyorum de; benim kulaklarım çınlasın yeter.
  32. Biliyorum sana giden yollar kapalı! Üstelik sende hiçbir zaman sevmedin beni. Ne kadar yakından ve arada uçurumlar, insanlar, evler aramızda duvarlar gibi.
  33. Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın.
  34. Uğraşmayı bırak artık dünle ve dündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.
  35. Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin

Kaynak :

Kaynak: Haberler.com / Gündem
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title