Cahit Sıtkı Tarancı 109 yaşında! Cahit Sıtkı Tarancı kimdir?
Usta Şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın 109. doğum günü! Tarancı, ilk eserlerini lise döneminde verdi ve arkadaşı Peyami Safa sayesinde de halk tarafından tanındı. Peyami Safa hayatı, şiirleri ve sözleri ile büyük bir kitleye hitap etti. Peki, Peyami Safa kimdir, kaç yaşında öldü?
Özellikle 35 Yaş şiiri ile beğeni toplayan Cahit Sıtkı Tarancı, Desem ki eseriyle de popülerliğini arttırdı. Güçlü kaleme sahip Cahit Sıtkı Tarancı hayatı merak ediliyor. Cahit Sıtkı Tarancı nereli?
CAHİT SITKI TARANCI KİMDİR?
Usta şair Tarancı, 2 Ekim 1910 tarihinde Diyarbakır'da dünyaya geldi. Büyükbabasının adı verilen Cahit Sıtkı, pirinç ziraati ve ticaretle uğraştıkları için "Pirinççizadeler" adı ile anılan aileye mensuptu. Mehmet Halit, Sabiha Nihal (Erkmenoğlu), Yıldız (Köksal), Atiye Hilâl (Arda), Yılmaz Cihangir isimlerine sahip 5 kardeşi bulunuyor. 1934'te Soyadı Kanunu'ylaaile "Tarancı" soyadını almıştır.
HALK ONU PEYAMİ SAFA ARACILIĞI İLE TANIDI
Cahit Sıtkı Tarancı öğrenim hayatına 1917'de Diyarbakır Nümune-i Terakkî-i Hamidî Mekteb-i İptidâî'sinde başladı ve sonraki yıl Mekteb-i Sultani'nin iptidai kısmına kaydoldu. Tarancı, Kadıköy'deki Saint-Joseph Fransız Lisesinde bir süre okuduktan sonra 1927-28 eğitim-öğretim döneminde ortaokul son sınıf öğrencisi olarak Galatasaray Lisesine girdi. Burada Ziya Osman Saba ile tanıştı. Bir sonraki eğitim-öğretim yılında ise aynı okulda lise öğrenimine başladı. Şiir yazmaya lise de başlayan başarılı isim, 1931'de buradan mezun olduktan sonra Yıldız'daki Mülkiye Mektebi'ne yatılı olarak başladı. Lise döneminde yazdığı "Uzak Bir İklimde", "Gece Bir Neticedir" ve "Güneşe Âşık Çocuk" gibi şiirler Tarancı'nın ismini duyuran eserleri oldu. Peyami Safa da 1932'de Cumhuriyet gazetesindeki üç yazısıyla onu kamuoyuna tanıttı.
ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ İÇİN PARİS'E GİTTİ
Cahit Sıtkı, mülkiye eğitimini tamamlayamayıp İstanbul'daki Yüksek Ticaret Okulunda öğrenim görmeye başladı. Cumhuriyet gazetesi sahipleri Nadir Nadi ile Doğan Nadi'nin desteği ile üniversite eğitimini tamamlamak adına Paris'e gitti. 1938-40 yıllarında Paris'te Sciences Politiques'te öğrenimini sürdürdü. Bu dönemde geçimini sağlamak için Paris Radyosu'nun Türkçe yayınlar servisinde spikerlik yaptı, bir yandan da gazeteye öyküler göndermeye devam etti.
NAZİLERİN BOMBALI SALDIRILARINA MARUZ KALDI
Paris'teki öğrenciliği sırasında Oktay Rıfat ile tanışan Cahit Sıtkı, Paris yıllarında "Sıla", "Kuşlar", "Bir Hatıram Vardı Benim", "İmkânsız Dostluk", "Sulh Bir Hatıra Oldu", "Nü", "Bugün Hava Güzel", "Desem Ki" şiirlerini kaleme aldı. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya'sı 1940 yılında Paris'i bombalamaya başlayınca öğrenimini tamamlayamadı ve 13 Haziran 1940'ta bisiklet ile önce Lyon'a sonra Cenevre'ye geçti. Kısa süre sonra Türkiye'ye döndü. Cahit Sıtkı, hiçbir yüksekokul bitiremeden Diyarbakır'a geri dönüş yaptı.
İstanbul'daki Yüksek Ticaret Okulu'nda öğrenim gördüğü sırada Tarancı, 1936 yılının sonlarına doğru Sümerbank'ın sınavlarını kazanarak memuriyete adım attı. Bu dönemde Cumhuriyet'e hikâyeler yazmaya devam etti. Görevinin Karabük'teki bir fabrikaya nakledilmesiyle görevinden istifa etti. Ekim 1943'te terhis olduktan sonra Eminönü, Yemiş'te babasının yanında çalışmaya başladı. 1944 yılı sonlarına doğru Ankara'ya giderek Anadolu Ajansı'nda mütercimlik görevini yürüttü. Buradan ayrılarak Toprak Mahsulleri Ofisi'nde çalıştı ve ardından Çalışma Bakanlığı bünyesindeki mütercimlik kadrosuna geçiş yaptı.
Cahit Sıtkı Tarancı, Cavidan Tınaz ile 4 Temmuz 1951 tarihinde dünyaevine girdi.
YAŞAMININ SON DÖNEMİNİ FELÇLİ OLARAK GEÇİRDİ
Tarancı, 1954 yılının Ocak ayında geçirdiği felçle Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırıldı ve konuşma yetisini kaybetti. Uzun süre sağlığına yeniden kavuşması adına çeşitli tedaviler uygulandı.Dönemin bakanı Samet Ağaoğlu'nun yardımıyla 6 Eylül 1956'da Viyana'da gönderildi.Viyana'daki bir hastanede tedavi gördüğü sırada 12 Ekim 1956'da zatülcenpten (akciğerlerin ve göğüs kafesinin etrafındaki zar iltihaplanıp) ötürü hayatını kaybetti.