Haberler
Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde korkutan patlama

Naci Görür Malatya'daki son depremi işaret ederek uyardı: Endişe verici

Son depremden sonra korkutan açıklama: En sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde 4,6 büyüklüğünde deprem

Malatya'da şiddetli deprem! Sarsıntı çevre şehirlerden de hissedildi

İşte 7 kişiyi öldüren Bahtiyar Aladağ'ın son görüntüleri

İşte 7 kişiyi katleden caninin son görüntüleri

Bedri Rahmi Eyüboğlu şiirleri - Kısa Bedri Rahmi Eyüboğlu şiirleri

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk edebiyatında ünlenmiş ve günümüze kadar eserlerini getirmeyi başarmış olan pek çok yazar bulunmaktadır. Bedri Rahmi Eyüboğlu da o kişilerden bir tanesidir. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Türkiye'nin önemli şair ve ressamlarından birisidir. Güzel sanatların hemen her dalında eserleri olan Bedri Rahmi Eyüboğlu, unutulmaz şair ve ressamlar arasına adını yazdırmıştır. İşte Bedri Rahmi Eyüboğlu şiirleri - Kısa Bedri Rahmi Eyüboğlu şiirleri

Bedri Rahmi Eyüboğlu hem ressam de hem de şairdir. Yazmış olduğu şiirler günümüzde en beğenilen şiirlerdendir. İşteKısa Bedri Rahmi Eyüboğlu şiirleri

BEDRİ RAHMİ EYÜPOĞLU ŞİİRLERİ

En güzel 15 Bedri Rahmi Eyüboğlu şiiri

1. Karadut

Karadutum, çatal karam, çingenem

Nar tanem, nur tanem, bir tanem

Ağaç isem dalımsın salkım saçak

Petek isem balımsın ağulum

Günahımsın, vebalimsin.

Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan

Yoluna bir can koyduğum

Gökte ararken yerde bulduğum

Karadutum, çatal karam, çingenem

Daha nem olacaktın bir tanem

Gülen ayvam, ağlayan narımsın

Kadınım, kısrağım, karımsın.


2. Arkadaş Dökümü

Evvela dişlerimiz döküldü

Sonra saçlarımız

Arkasından birer birer arkadaşlarımız

Şu canım dünyanın orta yerinde

Yalnız başına yapayalnız

Kırılmış kolumuz, kanadımız

Tatlı canımızdan usanmışız

Bir şüphedir sarmış yüreğimizi

Ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi

Bir şüphedir demir atmış ciğerimize

Pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi

Düğüm üstüne düğüm şöyle dursun

Bir çalım bir kurum hepimizde

Nereden inceyse oradan kopsun

Bu canım dünyanın orta yerinde

Hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize

Yalan mı? Gözünü sevdiğim karıncalar

İşte: Hamsiler sürü sürü

Arılar bölük bölük geçer

Leylekler tabur tabur

Ya bizler? Eşref-i mahlukat! ..

Boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz

Bizler bölük bölük, bizler tabur tabur

Bizler sürü sepet

Yalnız birbirimizi öldürmüşüz


3. Çakıl

Seni düşünürken

Bir çakıl taşı ısınır içimde

Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar

Bir gelincik açılır ansızın

Bir gelincik sinsi sinsi kanar

Seni düşünürken

Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır

Deliler gibi dönmeğe başlar

Döndükçe yumak yumak çözülür

Çözüldükçe ufalır küçülür

Çekirdeği henüz süt bağlamış

Masmavi bir erik kesilir ağzımda

Dokundukça yanar dudaklarım

Seni düşünürken

Bir çakıl taşı ısınır içimde.


4. Sevgi Üstüne

Bütün kitapları yakmalı

Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır

Kitaplara göre insan

Karanlıkta yüzüne bin mumluk lâmba tutulmuş

Gözleri, yüreği kamaşmış insandır

Aptaldır, hastadır, kahramandır

Bütün kitapları yakmalı

Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır.

İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler

Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar

Bir tek meyve veren dalı keserler

İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı

Esti mi rüzgâr bir değil milyonlar için esmeli

Bir tek meyve veren dalı kesmeli

İnsan dediğin derya misali

Üstünde milyonlarca dalga

İçinde kıyametler kopmalı

İnsan dediğin derya misali

Uçsuz bucaksız olmalı.

Gel çıkalım sevgilim gel

Gel kurtaralım birler hanesinden

Çekelim gidelim bir uçtan uca

Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar

Sevelim sevelim sevelim

Sevebileceğimiz kadar


5. Gitti Gidecek

Sevmek

Güzel meslek

Ama zor

Can dayanıyor

Dayanmasına

Ama yürek

Gitti gidecek


6. Eskici

Eskiden yeterdim kendime

Artardım bile

Şimdi ne yapsam nafile! ...

Ve

Kim demiş 'can eskimez' diye

Bu can tedirgin tende

Can da eskimiş

Ben de..


7. Sitem...

Önde zeytin ağaçları arkasında yar

Sene 1946

Mevsim

Sonbahar

Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim

Dalları neyleyim.

Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.

Yar yar!..Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar

Değirmen misali döner başım

Sevda değil bu bir hışım

Gel gör beni darmadağın

Tel tel çözülüp kalmışım.

Yar yar

Canımın çekirdeğinde diken

Gözümün bebeğinde sitem var


8. Aşık Veysel'e Selam

İki gözünde iki zindan

On parmağında on çeşme nur

Yüreği yanmış tutuşmuş

Sıvas'tan bir aşık gelir.

Kara diken tırmalama yüzünü

Deli poyraz köstekleme hızını

Dağlar taşlar incitmeyin dizini

Yedisinde kaybetmiş iki gözünü

Sıvas'tan Aşık Veysel gelir.

Sekizinde düzenlemiş sazını

Dokuzunda düşmüş garip yollara

Sazına banmış sözünü

Acısını, sızısını ekmeğine katık etmiş

Pençe vurup sarı teli inletmiş

Dağlar çiçek açmış Veysel dert açmış

Elinde sazı var dut dalından

Bir kara gün dostu tutmuş elinden

Dağlar taşlar hoşnut kalmış dilinden

Yol verin ağalar yol verin beyler

Bu gelene Veysel derler.

Saz petek misali, söz de bir arı

Beraber uğraşıp yapmışlar balı

Veysel bu sırra mazhar olmuş

İki sanat bir gönülde birleşmiş

Samanlık seyran olmuş.

Ama sadece sanat sevgisi mi dersin

Veysel'i Veysel eden?

Usta olmak yeter mi dersin sazın sapına kadar?

İşin içinde zokayı yemek var

Yedisinde kaybetmese iki gözü

Ne tadı kalırdı şu beytin ne tuzu

Kuş olsaydın kurtulmazdın elimden

Eğer görse idim göz ile seni...

Bedri Rahmi Eyüboğlu Şiirleri

9. Sana Büyük Şehirlerden Bahsedeceğim

sana büyük şehirlerden bahsedeceğim.

en büyük camiler orada kurulur,

en küçük mezarlar orada kazılır

en kara yazılar orda dizilir.

yüksek minarelerde sela verilir,

civar hanelerde zina edilir.

büyük şehirlerde yalan söylenir,

halbuki küçük köylerin mezarlığı bile yoktur.

büyük şehirlere bağlanma mehmedim.

öyle bir şehre yerleş ki,

küçük olsun fakat bizim olsun.

sokaklarında tanımadık yüz,

ensesine şamar atmayacağın kimse dolaşmasın.

her ağacına elin,

her karış toprağına terin değsin.

ve kuytu evlerden birinde

senden habersiz ölenler olmasın.


10. Can Eriği

Bir kelime buldum çın çın öter;

Adı candır.

Bir erik kopardım can dalından;

İçi can dolu,

Adı can, yaprağı can, lezzeti candır.

Bir gölge düştü önüme dedi ki:

Bir yüküm var benden ağır

Bir yüküm var beni taşır

Adı candır.

Toprak dedi ki:

Can Allahın yongasıdır

Fakat ben bir deri bir kemik

kaldım.

Bir de misafirim var adı candır.

Işık dedi ki:

Renklerden, kokulardan,

Seslerden önce koşup geldim

İnsanoğluna nur topu gibi

Bir müjde getirdim,

Adı candır.


11. Kara Sevda

...ve nihayet gelip çattı

Bir dilimi zehir zıkkım

Bir dilimi candan tatlı.

Masallarla indi yere

Sebil oldu cümle hikayelere

kara kara kazanlarda kaynadı

Diyar diyar al kanlara boyandı

Türkülerde ateş alev yandı tutuştu

Gördes kiliminde nakış

Minyatür bahçelerinde suret kesildi.

Ve nihayet gelip çattı

Elveda belirsiz bedava sevince

Uçan kuşa eşe dosta elveda

Bütün haşmetiyle gelip çattı

Bir dilimi zehir zıkkım

Bir dilimi candan tatlı.


12. Kağıt Gemi..

Kağıttan bir gemi yaptım küçücük

Ya 5 öpücük sığar içine

Ya 10 öpücük

Kız kardeşim

10 öpücük batar bu gemi dedi

Sen misin

15 öpücük

Anam sakın denize atma dedi

Doğru havuza

Sen misin

Doğru denize,

Ama ıslanmasıyla batması bir oldu.

Bir gemi daha yaparım ne çıkar

Hem bu sefer öpücük yerine

Sunturlu birkaç küfür

Daha birkaç gemi yaparım

Çok şükür..


13. Karınca

ulan karınca

46'ncı kata nasıl çıktın

merdivenle mi

asansöre mi bindin?

ulan insan

kendini beğenmiş şaşkın

demek senin yaptığını

yapabildiğime şaştın

bahse girer misin her işte

karıncadan üstün olduğuna?

insan oğlu güldü

sonra 46'ncı katın

pencerelerinden birini açtılar

ikisi birden atladılar

insancık torba kağıdı gibi

patlayıverdi kaldırımda kan revan

karıncaya gelince acelesi yoktu

o daha 42'nci katın önündeydi.


14. Bahar ve Biz

Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden

Rabbim ne güzel çıldırır.

Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak;

Sevincinden titreyerek.

Yılda bir kere kendini verir toprak

Yılda bir kere yarılır bahçeler hazdan

Rabbim ne güzel yarılır.

Biz de bir kere sevinebilseydik.

Çiçek açmış ağaçlar gibi çıldırasıya.

Kimbilir belki bir gün sulh olunca

Biz de deliler gibi seviniriz,

Ağaçları ve baharı taklit ederiz

Renkli bez parçalarıyla donatırız şehri

Renkli ampuller asarız pencerelerden

Kimbilir belki bir gün sulh olunca

Biz de çatır çatır çatlarız binbir yerimizden

Ağaçlar gibi.


15. Gitti Gider

Gönül, kararın bulurum

Ten yıpranır, elden gider.

Üstüne kilit vururum,

Kul, köle, kurban olurum

Can çekişir, elden gider.

İki gözüm iki çeşme,

Düşerim canın peşine

Yar tükenir, elden gider..

Kaynak :

Kaynak: Haberler.com / Gündem
title