Bahar ve Nihal Candan kardeşler neden gözaltına alındı? Bahar Candan ve Nihal Candan gözaltına alındı mı? Son durum nedir?
Sosyal medya fenomeni Bahar Candan ve Nihal Candan neden gözaltına alındığı merak ediliyor. Candan kardeşler gözaltına mı alındı ve son durum nedir gündeme geliyor. Bahar Candan ve Nihal Candan Asayiş Şube Müdürlüğüne götürüldü. Peki, Bahar Candan ve Nihal Candan gözaltına alındı mı? Bahar ve Nihal Candan kardeşler neden gözaltına alındı?
Bahar Candan ve Nihal Candan gözaltına mı alındı ve son durum nedir gündeme geliyor. Sosyal medyada dikkat çekici paylaşımlarla gündeme gelen Bahar Candan ve Nihal Candan neden gözaltına alındığı merak ediliyor. Bahar Candan ve Nihal Candan gözaltına alındı mı? Bahar ve Nihal Candan kardeşler neden gözaltına alındı? Son durum nedir? Detaylar haberimizdedir…
BAHAR CANDAN VE NİHAL CANDAN GÖZALTINA ALINDI MI?
Fenomen kardeşler Bahar Candan ve Nihal Candan'ın da gözaltına alındığı, sazan sarmalı yöntemiyle dolandırıcılık davasında mütalaa açıklandı. Savcı, örgüt lideri Eren Koç'un 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
BAHAR VE NİHAL CANDAN KARDEŞLER NEDEN GÖZALTINA ALINDI?
Ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandıran ve güven kazanmak için mağdurlarla yaptıkları görüşmelere Bahar ve Nihal Candan kardeşleri de çağırdığı iddia edilen örgüt yöneticisi ve üyelerinin yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında örgüt lideri Eren Koç'un 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
BAHAR VE NİHAL CANDAN KARDEŞLER DE GÖZALTINA ALINDI
Resmi kurum ve kuruluşların icradan satışa çıkardığı araçları ucuza satma vaadiyle 66 vatandaşı dolandıran suç örgütü davasının görülmesine devam edildi. Sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan'ın da mağdurlarla yapılan görüşmelere katıldığı iddiasıyla bugün gözaltına alındığı davaya ilişkin mütalaa açıklandı.
Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15. celsesi görülen duruşmada bir kısım sanıklar ve müştekiler hazır bulundu. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, İstanbul genelinde dolandırıcılık yaparak menfaat temin etmek maksadıyla belirli bir organizasyon içerisinde hareket eden şahısların paravan olarak oluşturulan şirketler üzerinden faaliyet gösterdiklerini belirtti. Mütalaada, şahısların ilk aşamada müştekilere tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıklarını söyleyerek ikna ettikleri kaydedildi.
PARAYI ALIP ARAÇLARI VERMEDİLER
Müştekilere Whatsapp üzerinden araç ve fiyat listesi gönderip teklifte bulunulduğu da açıklanan mütalaada, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen müştekilerle anlaşma sağlandığı, şahısların anlaşmaya göre araç bedelinin yüzde 10'u oranında bedeli peşin olarak aracı şirket olduğu belirtilen paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları kaydedildi. Şahısların araç ücretleri ve komisyon bedellerini peşin olarak aldıktan sonra çeşitli bahaneler öne sürerek vadettikleri araçları teslim etmedikleri ve aldıkları araç ve komisyon bedelleriyle kayıplara karıştıkları iddiaları üzerine örgütün şeması ve eylemlerinin açığa çıkarılması amacıyla soruşturmaya başlanıldığı kaydedildi.
ÖRGÜT LİDERİ KENDİSİNİ FARKLI İSİMLERLE TANITTI
Mütalaada mağdur edilen tüm vatandaşların beyanlarına yer verilirken, örgüt lideri Eren Koç'un Vergi Dairesi, Gümrük İdaresi, Gelir İdaresi müdürü, şefi, yöneticisi Veysel ya da Aydın Bey olarak tanıtıldığı kaydedildi. Cumhuriyet savcısı örgütün dolandırıcılık yöntemini "Suç ve terör örgütlerine yönelik olarak yürütülen soruşturmalar kapsamında devlet tarafından el konulan araçların Veysel'in başında bulunduğu birim tarafından uygun fiyata elden çıkarıldığı anlatılır. Araç listesi Whatsapp uygulaması üzerinden mağdura gönderilir. Mağdura listede bulunan piyasa fiyatının ortalama yüzde 25 altında satış bedeli yazılan araçlar içerisinden seçeceği bir aracın Veysel/Aydın kod adlı şahısla kişisel ilişkiler kullanılarak temin edilebileceği, bunun için önce araç bedeli ve bu aracılık için hizmet bedelinin şirket hesabına yatırılması gerektiği, daha sonra aracını teslim alabileceği anlatılır" şeklinde açıkladı.
İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, 54 kişi müşteki olarak yer alırken, 32 kişi ise tutuklu şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından yapılan çalışmalar sonucu bir rapor hazırlandığı belirtildi. Raporda, İstanbul genelinde dolandırıcılık yapan şahısların paravan şirketler üzerinden faaliyet gösterdikleri ve ilk aşamada dolandıracakları mağdurlara tanıdıkları vasıtası ile ulaşıp güven sağladıkları belirtildi. Güven sağladıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs aracılığı ile ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa değerinin altında bir bedelle sattıkları raporda anlatıldı. Araç almak isteyen müşterilerden öncelikle araç bedeli ve komisyon olarak araç bedelinin yüzde 10'u oranında parayı, paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları da belirtildi.