Atatürk'ün söylediği güzel sözler nelerdir? En güzel Atatürk sözleri nelerdir? Kısa Atatürk sözleri!
Hiç şüphesiz ki bugünkü Türkiye'yi Türkiye yapan en önemli insanların başında gelen kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Atatürk'ün tek amacı halkına bağımsızlığını geri kazandırmak ve kısa sürede en müreffeh noktalara taşımaktı ve bunu elinden gelenin fazlasını yaparak başardı. Atatürk'ün söylediği güzel sözler nelerdir? En güzel Atatürk sözleri nelerdir? Kısa Atatürk sözleri. Peki, Atatürk'ün söylediği güzel sözler nelerdir? En güzel Atatürk sözleri nelerdir? Kısa Atatürk sözleri!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizim için vermiş olduğu emeklerine karşı onu unutturmamaya çalışıyoruz. Onun tarihe geçen sözlerini ve hizmetlerini merak ediyoruz. Biz de bizi bugünlere getiren ve bağımsız yaşamamızı sağlayan Atatürk'e en içten duygularla minnettarlığımızı sunuyoruz. Sizleri sizin için hazırladığımız ve derlediğimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylemiş olduğu en güzel sözlerle baş başa bırakıyoruz. Atatürk'ün söylediği güzel sözler nelerdir? En güzel Atatürk sözleri nelerdir? Kısa Atatürk sözleri! Detaylar haberimizdedir...
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN EN GÜZEL SÖZLERİ
Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir.
Eğer bir gün benim söylediklerim bilime ters düşerse bilimi seçin.
Uyuyan milletler ya ölür, ya da köle olarak uyanır.
Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.
Benim naciz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.
Ölmek isteyen bir milleti hiçbir kuvvet kurtaramaz. Türk milleti ölmek istemez; o, daima yaşayacaktır efendiler!
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki teknigin gerektirdigi seyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız.
Hiç bir millet yoktur ki, ahlâk esaslarına dayanmadan ilerlesin.
Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.
Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz.
Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum, Böyle öleceğim. Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'ün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.
Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.
Büyük başarılar, değerli anaların yetistirdikleri seckin cocukların yardımıyla meydana gelir.
Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder. Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz). O, boş bir gayrettir.
Türk milletinin, yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale müspet ilimdir.
Basın milletin müşterek sesidir. Başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür.
Toplumdaki başarısızlıgın sebebi, kadınlarımıza karsı gösterdigimiz ihmal ve kusurdan dogmaktadır.
Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.