Atasözleri ve anlamları: Türkçe atasözleri sözlüğü! En güzel, anlamlı atasözü örnekleri! Tüm atasözleri ve deyimler
Halk arasında atasözleri çok kullanılıyor. Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözlere atasözü denir. Peki atasözleri ve anlamları nelerdir? En güzel atasözleri hangileridir? Dilimizde en çok kullanılan atasözlerini ve anlamlarını sizler için derledik...
Atasözleri ve anlamları sınavlarda, genel kültür sorularında vb. yerlerde karşımıza çıkabiliyor. Peki en popüler, en çok kullanılan atasözleri hangileridir? Atasözlerinin anlamları nelerdir? Atasözleri ve deyimler, Türkçe atasözleri, Emoji atasözü, damlaya damlaya göl olur atasözünün anlamı nedir?
ATASÖZÜ NEDİR? (TDK'YA GÖRE)
Türk Dil Kurumu'na göre atasözünün anlamı "Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz, deme, mesel, sav, darbımesel." demektir.
ATASÖZÜ NE DEMEK?
Atasözü geçmişten günümüze gelen, uzun deneyimlerden yararlanarak kısa ve özlü öğütler veren, toplum tarafından benimsenerek ortak olarak kullanılan kalıplaşmış sözlerdir. Türkçede "sav" ve "irsal-i mesel, darb-ı mesel" olarak da adlanılır.
Atasözleri bir toplumun duygu, düşünce, inanç ve kültür yapısını yansıtır. Atasözleri, kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmediğinden anonimdir. Bu sözler topluma mâl olmuş, toplum tarafından benimsenmiş ve yüzyılların düşünce ve mantık isteminden geçerek günümüze ulaşmış kısa ve özlü sözlerdir. Atasözleri, bir düşünce açıklanırken ya da savunulurken tanık olarak da gösterilirler.
Atasözleri, halkın yalnızca ortak duygu ve düşüncelerini değil ortak dil zevkini de yansıtır.
ATASÖZLERİ VE ANLAMLARI
Dilimizdeki bazı atasözlerine ve anlamlarına aşağıdan bakabilirsiniz.
Aferinle kaldım kapıda, yenlerim döndü çaputa. : İlk bakışta deyim izlenimini veriyor. Anlamını göz önüne aldığımızda atasözü olduğu ortaya çıkıyor: Aşırı övgü ve kışkırtmalara kanıp yeteneklerinin üzerinde işler yapmaya kalkanlar; sonunda başarısız, perişan olurlar.
İt ürür, kervan yürür. : Gerçekleşmesi doğal olan işler engellenemez.
Alçak avlo atlamağa iyi gelir. : Bahçe ve bostanların, harmanların çevresi, ürünleri hayvanlardan korumak için avlo denilen uzun sırıkların kazıklara aralıklı olarak tutturulmasıyla oluşan setlerle çevrilir. İnsanlar bahçe ve bostana ya kapıdan ya da sırıkların bir kısmını yere indirerek girerler. Avlo, şayet alçak olursa insanlar atlayarak veya bacaklarını sarkıtarak kolayca ürünlerinin yanına varırlar. Söz; bu dış anlamından çok, mecazi anlamıyla kullanılır. Küçük, basit işlerin kısa zamanda, az emekle başarılıp sonuç alındığını ifade eder
Ağaç yaşken eğilir : İnsan küçükken eğitilmelidir.
İyi dost kara günde belli olur. : Dostunun iyi olup olmadığı yaşadığın kötü zamanlarda belli olur.
Ev alma, komşu al. : Komşular aldığın evden daha önemlidir çünkü eğer evin güzel olsa bile kötü komşuların varsa o ev sana mutluluk vermeyebilir.
Acemi katı kapı önünde yük indirir. : Bir işi üstlenip yarıda bırakma durumunda kullanılır.
Evdeki hesap çarşıya uymaz. : Daha önceden planladığın bir iş, onu yaparken aynı şekilde sonuçlanmayabilir. Örneğin bir arkadaşını ziyaret etmeye karar verip program yapabilirsin ama kapısına gitti-ğinde o evde olmayabilir.
Bulutlar Gerede'ye, al abayı gir odaya. : Bolu arazisinde veya komşu illerde bulutlar Gerede'ye doğru hareket ederse mutlaka hava soğur, mevsimine göre kar veya yağmur yağar. Kalın giysileri giyip sıcak bir eve, odaya girmek gerekir.
Komşuda pişer, bize de düşer. : Bir eşin dostun başına gelen iyi bir şey bize de fayda sağlayabilir.
Denize düşen yılana sarılır : Hoşlanmadığımız ve sevmediğimiz kişilere zor zamanlarda ihtiyaç duyabiliriz.
İyilik eden iyilik bulur. : Çevrene iyilik yapıp yardımcı olan biriysen insanlar da sana o şekilde davranır. Yaptıklarının karşılığını mutlaka alırsın.
Elma olsa soysak, para olsa saysak. : Bu söz de ilk bakışta deyim intibası uyandırmaktaysa da insanlara bir nasihatte bulunduğu, hüküm bildirdiği için bizce atasözüdür. Anlamı şöyledir: İnsanın boş oturması, bir işle meşgul olmaması her yönden sakıncalıdır. En sevdiği, becerdiği işlerden başlayarak mutlaka zamanı çalışarak geçirmelidir.
Dikensiz gül olmaz. : Her güzel durumda bir kusur ya da hata olabilir.
Evladın azarı olsa da bezeri olmaz. : Zaman zaman evlatların anne babalarını azarladıkları, saygısızlık ettikleri görülürse de onlar hiçbir zaman büyüklerinden bizar, şikâyetçi olmaz, bezmez, bıkkınlık duymazlar.
Mallı zenginden evlatlı zengin iyidir. : Malı çok olan zenginler; genellikle hayırseverlik ve cömertlikte yeteri kadar verici, dağıtıcı değillerdir. Oysa çocuk sahibi zenginler, daha şefkatli, hayırsever ve cömert olurlar çünkü çocuklarının toplumda kabul görüp daha rahat yaşamalarını isterler.
Ağaç yaprağıyla gürler. : İnsan dostları ve arkadaşlarıyla güçlüdür.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var. : Bir kişinin tek başına yapamadığını iki kişi kolaylıkla yapabilir. Birbirine destek olmanın ve paylaşmanın önemini anlatan güzel bir atasözü.
Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez. : Büyük bir fayda sağlayacağınız iş için harcama yapmak normaldir.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır. : Komşular hep birbirine yardım etmelidir.
Sabrın sonu selamettir : Karşılaştığı güçlükleri sabırla yenmeye çalışan kimse, sonunda başarıya ulaşır.
Damlaya damlaya göl olur : Bu atasözü olumlu ya da olumsuz anlamda da kullanılabilir. Ufak gördüğün önemsiz şeyler bir araya gelip önemli bir şeye dönüşebilir. Örneğin bozuk paralarını birik-tirerek zamanla çok paran olabilir. Başka bir örnek ise bir arkadaşını sürekli kızdırıp küstü-rürsen onun kızgınlığı büyüyüp seninle küsmesine neden olabilir.
Topala göre aksamamalı. : Birçok atasözünde kişilerin bulundukları ortamda daha huzurlu ve rahat yaşamaları için uyum, intibak tavsiye edilmiştir.
Ayağını yorganına göre uzat : Harcamalarını kazancına göre ayarlaman gerektiğini anlatan bir atasözü bu. Eğer gelirinden fazla harcarsan sıkıntıya düşebileceğini anlatır.
Hazıra dağlar dayanmaz. : Hazırda olan her şey sürekli harcanıp yerine yenisi konulmazsa tükenir ve zor-luk yaşayabilirsin.
Aklın yolu birdir. : İyi düşünüldüğünde ayrı ayrı kimselerce varılacak sonuç hep aynıdır.
Yaka eşeği gibi yavaş olursan herkes biner. : Bolu'nun Yaka köyünün eşekleri, ağır hareket etmeleriyle tanınmıştır. Atasözü bu gerçekliğe telmihte bulunmaktadır. Bir iş yaparken yeterince hızlı ve dikkatli olmak gerekir. Aksi takdirde işin sonunda elde edilecek kâr, mal ve hizmetler başkalarının eline geçer.
İki karpuz bir koltuğa sığmaz. : İki işi aynı anda yapmak zordur.
Can çıkmayınca huy çıkmaz. : Bir insanın huyu ne olursa olsun değişmez.
Gülü seven dikenine katlanır : Sevdiğin bir kişi ya da bir iş ile ilgili gelecek sıkıntılara ya da olumsuzluklara kat-lanman gerektiğini anlatıyor bu atasözü.
Abanın kıymeti yağmurda bilinir. : Zamanında değerini bilmediğimiz şeyler zor zamanlarda ya da ona ihtiyaç duyduğunda kıymetlenebilir.
Kork Allah'tan korkmayandan. : Allah korkusu olmayan insanlardan korkman gerektiğini anlatır.
Üzüm üzüme baka baka kararır : Bir arada olan kişiler ya da yakın arkadaşlar zamanla birbirlerinin huyunu kapar ve birbiri gibi davranmaya başlar.
DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR ANLAMI NEDİR?
Bu atasözü olumlu ya da olumsuz anlamda da kullanılabilir. Ufak gördüğün önemsiz şeyler bir araya gelip önemli bir şeye dönüşebilir. Örneğin bozuk paralarını birik-tirerek zamanla çok paran olabilir. Başka bir örnek ise bir arkadaşını sürekli kızdırıp küstü-rürsen onun kızgınlığı büyüyüp seninle küsmesine neden olabilir.
AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZAK ANLAMI NEDİR?
Harcamalarını kazancına göre ayarlaman gerektiğini anlatan bir atasözü bu. Eğer gelirinden fazla harcarsan sıkıntıya düşebileceğini anlatır.
GÜLÜ SEVEN DİKENİNE KATLANIR ANLAMI NEDİR?
Sevdiğin bir kişi ya da bir iş ile ilgili gelecek sıkıntılara ya da olumsuzluklara kat-lanman gerektiğini anlatıyor bu atasözü.
ÜZÜM ÜZÜME BAKA BAKA KARARIR ANLAMI NEDİR?
Bir arada olan kişiler ya da yakın arkadaşlar zamanla birbirlerinin huyunu kapar ve birbiri gibi davranmaya başlar.
ACELE İŞE ŞEYTAN KARIŞIR ANLAMI NEDİR?
Acele ve dikkatsiz yapılan işlerde aksilik yaşanabilir.
SABRIN SONU SELAMETTİR NE DEMEK?
Karşılaştığı güçlükleri sabırla yenmeye çalışan kimse, sonunda başarıya ulaşır.
DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR ANLAMI NEDİR?
Hoşlanmadığımız ve sevmediğimiz kişilere zor zamanlarda ihtiyaç duyabiliriz.
ÖFKEYLE KALKAN ZARAR OTURUR ANLAMI NEDİR?
Öfkeyle verilen kararlar her zaman pişmanlığa neden olabilir.
LAF İLE PEYNİR GEMİSİ YÜRÜMEZ ANLAMI NEDİR?
Sadece konuşarak işler halledilmez, çalışmak ve emek vermek gerekir.
AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR ANLAMI NEDİR?
İnsan küçükken eğitilmelidir.
İTİ AN ÇOMAĞI HAZIRLA ANLAMI NEDİR?
Sevilmeyen biri hakkında konuşulunca o ortama gelirse söylenir.
TÜRKÇE KARIŞIK ATASÖZLERİ
Davulun sesi uzaktan kulağa hoş gelir.
Sular bulanmadan durulmaz.
Güzelliği bir sivilce, zenginliği bir kıvılcım yok eder.
Bana arkadaşını söyle,sana kim olduğunu söyleyeyim.
Yalancının evi yanmış,kimse inanmamış.
İki gönül bir olursa;samanlık seyran olur.
Ak akçe,karagün içindir.
Acı acıyı bastırır, su sancıyı.
Aç köpek fırın yıkar.
Adamın iyisi alışverişte belli olur.
Ağalık vermekle, dayılık vurmakla olur.
Akıllı düşman akılsız dosttan daha hayırlıdır.
Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz.
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.
Avlunun otu acı olur.
Tuloğ dolu bal, ama domuz derisinden
Kara it, beyaz olmaz.
Çömlekçi kırık tastan su içer.
Can çıksa, huy çıkmaz,
Mendal uzak ol, mısıra Sultan ol.
Ucuz et satır kırdırır.
Yaşlı öküzle çift sürülmez.
Gelin atın üstündedir, Kimse bilmez kimin kısmetidir.
An beni bir koz ile isterse çürük çıksın.
Aslını inkâr eden haramzadedir.
Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.
Az tamah çok ziyan getirir.
Başa gelen çekilir.
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
Borç yiğidin kamçısıdır.
Can çıkmayınca huy çıkmaz.
Dolgun başak eğri durur.
Dut zamanı kar yağarsa, işler fış fış olur.
Elde yiyen yolda acıkır.
Gülü tarife ne hacet ne çiçektir bilinir.
Havanın kışına değil, Allahın işine bak.
İpin ucunu suya bırakan her gediğine bir taş batar.
İt eniği ile yal yenmez.
İt tavlamakla eti yenmez.
İti tarife ne hacet ne köpektir bilinir.
Kara haber tez duyulur.
Karganın derneği olmaz.
Kaza geliyorum demez.
Kel; ilacı olsa, kendi başına sürer.
Kendi düşen ağlamaz.
Kıratın yanında duran ya huyundan ya suyundan.
Kimsenin ahı kimsede kalmaz.
Komşu komşuya bakar, canını ateşe yakar.
Kork abrul beşinden, camuzu ayırır eşinden. (Abrul: Nisan)
Kötü komşu adamı hacet sahibi eder.
Kul azmayınca hak yazmaz.
Kursak kavurgasını ister.
Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.
Laf göze anlatılır.
Lokma karın doyurmaz, şefaat artırır.
Mal canın yongasıdır.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Ne ekersen onu biçersin.
Nikâhta keramet vardır.
Olanla ölene çare bulunmaz.
Oynaşa güvenen evsiz kalır
Ölenle ölünmez.
Ölüsü olan bir gün ağlar, delisi olan her gün ağlar.
Rüzgâr eken fırtına biçer.
Sabrın sonu selamettir.
Sağılan koyunun memesi kesilmez.
Sel gider de kum kalır.
Sen bilirsin deyince değirmende dövüş olmaz.
Tavuğun cücüğünü güzün sayarlar.
Yahşi yiğit yareninden belli olur
Yaşlanmış Kürdün kocasına davar yaydırırlar.
Türkün kocasına beşik sallatırlar.
Yayla zağarının picinden ev iti olmaz.
Aç tavuk kendini darı ambarında sanır.
El elin eşeğini;türkü çağırarak arar.
Bir elin nesi var iki elin sesi var.
Dimyat'a pirince giden,evdeki bulgurdan olur.
Üzüm üzüme, baka baka kararır.
Dağ dağa kavuşmaz,insan insana kavuşur.
Bugünün işini yarına bırakma!
Bakarsan bağ,bakmazsan dağ olur.
ERZURUM VE YÖRESİNE AİT BAZI ATASÖZLERİ
Aç koyarsan hırsız olur, çok söylersen yüzsüz
Aç tavuk rüyasında darı görürmüş
Ağacı kurt öldürür, insanı dert
Ağır taşı kimse yerinden kaldıramaz
Akıllı düşünene kadar deli oğlunu evermiş
Akşamın hayrından sabahın şerri iyidir
Alışmış kudurmuştan beterdir
Allah dağına bakar kar verir
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı
Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste
Araz (Araş) akar, göz bakar
Arsız neden arlanır, çulda giyse sallanır
Asıl azmaz
Aslını yitiren haramzadedir
Aş taşınca kepçeye paha biçilmez
At binenin, kılıç kuşananındır
Ateşle barut bir arada bulunmaz
Ateş olmayan yerde duman çıkmaz
Atın ölümü arpadan olsun
Ava giden avlanır
Avcı avında yolcu yolunda gerek
Avrat vardır arpa unundan aş yapar, avrat vardır dolu ambarı boş yapar
Az tamah çok ziyan, getirir
Balık baştan kokar
Başa gelen çekilir
Başı bezeklinin aşı tezekli olur
Ben ağa sen ağa inekleri kim sağa
Ben umarım bacımdan, bacım ölür acından
Benim için şap da bir şekerde
Besle kargayı oysun gözünü
Bir eli yağda bir eli balda
Bir ye bin şükret
Borcun yoksa kefil ol. vaktin çoksa şahit ol
Boş çuval dik durmaz
Büyük lokma ye, büyük söz söyleme
Bugünün işini yarına bırakma
Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir
Buz üstüne bina yapılmaz
Can boğazdan geçer
Can çıkmadan huy çıkmaz
Cömertsin der, maldan ederler. Yiğitsin der candan
Çağrılan yere erinme, çağırmayan yere görünme
Çarşıda mum yok korun (körün) talaşına (telaşına)
Çıra, dibine ışık vermez
Çok segirden (koşan) tez yorulur
Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin
Çöreğinde çiği olan gocunur
Çürük tahta mıhi (çivi] tutmaz
Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz
Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur
Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar
Davacısı kadı olanın, yardımcısı Allah olsun
Davulun sesi uzaktan hoş gelir
Deli dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun
Delik büyük, yama küçük
Deliye hergün bayram
Deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş
Demiri nem çürütür, insanı gam
Deveye diken lazım boynunu uzatsın
Dilin kemiği yok
Dinsizin hakkından imansız gel
Dünya malı dünyada kalır
Dünya yansa bir horum bağ otu yanmaz
Düşmez kalkmaz bir Allah'tır
Ecel geldi cihana, bas ağrısı mahane
Eceli gelen keçi çobanın değneğine sıçrar
Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste
Elin ağzı torba değil ki çekip bûzesin
El mi yaman, bey mi?
Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz
El kazanı ile aş kaynamaz
El yarası onulur, dil yarası onulmaz
Ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez
Eşek çamura batanca yol gösteren çok olur
Et tırnaktan ayrılmaz
Ev alma komşu al
Ev danası öküz olmaz
Evdeki hesap çarşıya uymaz
Evli evinde, köylü, köyünde gerek
Fazla mal, göz çıkarmaz
Felek kimine kürk giydirir, kimine yelek
Fukaranın ahı, tahttan İndirir şahı
Gelen gideni aratır
Gelin ata binmiş, "ya kısmet demiş ''
Geven ne ki gölgesi ne ola
Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur
Gün doğar, âlem görür
Gün doğmadan neler olur
Güneş balçıkla sıvanmaz
Güvenme varlığa, düşersin darlığa
Güzelin basından çile eksik olmaz
Güzün gelişi yazdan bellidir
Hamama giden terler
Harman yel ile düğün el ile olur
Hazıra dağlar dayanmaz
Her horoz kendi çöplüğünde öter
Her kuşun eti yenmez
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır
Her yiğidin gönlünde bir arslan yatar
Hırsız evden olunca, öküz bacadan çıkar
Hırsıza beyler borçludur
İmam evinde aş ölü gözünde yaş bulunmaz
İnsani arkadaşı azdırır
İnsana dayanma ölür, ağaca dayanma kurur
İnek öldü şab kesildi dana öldü hep kesildi
İnsanın yere bakanından suyun durgun akanından kork
İnsanoğlu kanatsız kuştur
İsli kazanın yanında durma sana da is bulaşır
İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü Kara
İşten artmaz, dişten arta
İyi dost kara günde belli olur
İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir
Kabahat da gizli ibadet de
Kabahat samur kürk olsa, kimse üzerine almaz
Kabul olunmayacak duaya amin denilmez
Kadı ekmeğini karınca yemez
Kadı kızında bile kusur bulunur
Kalp kalbe karşıdır
Kalpten kalbe yol vardır
Kara haber tez duyulur
Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yere kucaklamış
Kârını bilmeyen kasap, elinde kalır masat
Kaş İle göz, gerisi söz
Kaynayan kazan kapak tutmaz
Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez
Kazma kuyunu, kazarlar kuyunu
Kediye ciğer emanet edilmez
Komşu komşuya bakar canını ateşe yakar
Martta merek yarı gerek.
Mescidin içi dururken dışı haramdır.
Misafir misafir iistemez ev sahibi heç birini
Ne düğün görmüş oynamış ne de ölü görmüş ağlamış
Ne etliye garişir ne sütliye
Ne yardan geçir ne serden
Oğlan dayıya kız bibiye çeker
Okka her yerde dörtyüz dirhemdir
Öküzün inek başlısı , tarlanın ufak taşlısı.
Ölmüş eşek kurttan korkmaz.
Ölüsü olan bir gün , delisi olan her gün ağlar.
Sen ağa ben ağa inekleri kim sağa
Sinsiden iş çıkar , bir elinden taş çıkar
Sofrada elin mecliste dilin kısa tut
Tandır sıcakken ekmek tutar.
Tarlayı taşlı, kızı kardaşlı yerden al
Tarlada izi olmayanın harman da yüzü olmaz
Ucuz etin tiridi olmaz
Umma, küsersen
Ununi elemiş, elegini asmış
Yatsılık töre, o da olmiya göre
Yetim hırsızlığa çıhanda, ay akşamdan doğar
Yüz güzelligi evden hamama, huy güzelligi Erzurum'dan Şam'a
Zor kapıdan gelende, şer (kötü) bacadan çıhar
Zulüm ile abad olanın ahıri (sonu) berbat olur
GİRESUN VE YÖRESİNE AİT BAZI ATASÖZLERİ
Acı acıyı, çay da sancıyı keser.
Aç köpeğin gözü ateşi korkutur.
Aldığını vermeyen, aradığını bulamaz.
Ananın bastığı yavru ölmez.
Aş taşınca kepçeye paha biçilmez.
At biniciyi tanır.
At karnından, yiğit alnından belli olur.
At murat, katır devlet, eşek kısmet, deve ise gurbettir.
Ata arpa, yiğide arka gerek.
Ata dost gibi bak, düşman gibi bin.
Atı görüp aksar, suyu görüp susar.
Atta, avratta, yurtta meymenet vardır.
Ayda gelene hoş geldin, günde gelene hoşt geldin derler.
Ayı görür aya, günü görür güne tapar.
Ayyaşın şafağı meyhanede söker.
Ağzıyla isteyen, gözüyle yiyendir.
Akça sayış, don yürüryüş öğretir.
Akşam olunca topal keçi öne geçer.
Hanım hanım değilse hizmetçi lala arar.
Hasmın karınca ise de merdane gör.
Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş.
Bağı bilinen üzüm dişe dokunmaz.
Balık gölde büyür.
Baş gövdeden, baş baştan üstündür.
Büyük dağın büyük fırtınası olur.
Cahil sofu şeytanın maskarasıdır.
Cami yıkılsa da mihrap durur.
Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.
Havlayan köpek değerini artırır.
Horona giren kıçını sallar.
Çekiç yemeyen taş, yapıya uymaz.
Çocuk kundakta, gelin duvakta terbiye olunur.
Çocuk olan evde dedikodu olmaz.
Çörden, çöpten kurulan evde balkon aranmaz.
Denizde bir taşım olsun.
Deveciden dostu olanın kapısı büyük gerek.
Dıvarı hatıl, gelini hatun tutar.
Dilenci parasının zekatı olmaz.
Beli kırılan at sahipsiz kalır.
Bildik evin kapısı açılırken ses verir.
Bir abam var atarım, nerde olsa yatarım.
Bir fısılcık (kıvılcım) yedi köyü yakar.
Bir iğne deliği koca fıçıyı boşaltır.
Boransız dağ olmaz.
Boş çuval dik durmaz.
Dişten artan hekime, işten artan kasaba
Dost için ölmeli, düşman için dirilmelidir.
Dostun iyisi akrabayı aratmaz.
Dökülen kabını doldurmaz.
Düğün yemeğiyle köpek tavlanmaz.
Ebe çok olunca çocuğun gözü kör olur.
Ekmeğin büyüğü hamurundan olur.
Eldeki bir kuş, daldaki iki kuştan iyidir.
Elin yanında atın kuyruğunu kesme kimi uzun der kimi kısa der.
Gavur diye öldürür şehit diye namazını kıldırır.
Gönlün sevdiğinden daha güzel olmaz.
Görmedim haberim yok bin bela savar.
Evli olup ev halinden bilesin, bekar olup hangır hangır gülesin.
Fındığını ye harmanını sorma.
Fındık dalda iken cebe girmiş sayılmaz.
İstenilen yere git ar eyleme, istenilmeyen yere gidip dar eyleme.
İşini bilmeyen kasap, kalır elinde masat.
İt itle hırlaşmasa kediler aç kalır.
Yabancı iğne can acıtmaz.
Yağmurda ıslananın denizden korkusu olmaz.
Yalı gel de bir top at.
Yaptığından değil yapamadığından kork.
Yelin ahrı yağaş, şakanın ahrı döğüş.
Yer eken yerinmez.
Yıkılan ağaca kafa tutan çok olur.
Yiğidin karısı bir olur.
İtin ürenini makbul sayarlar.
Kabahat gelin olmuş bir güvey bulamamış.
Kabahatli köpeğin kuyruğu kısık olur.
Kahveci ile oyun oynayan müşterinin avanağıdır.
Karnımdaki değil sırtımdaki görünür.
Kestane topurundan çıkmış, topurunu beğenmemiş.
Malını hırsıza emanet et.
Mezar taşıyla iftihar edilmez.
Misafir misafiri, ev sahibi hiçbirini istemez.
Misafire kalk git demezler, atının yemini keserler.
Oğlan babadan görür at oynatmasını, kız anadan görür sofra donatmasını.
Oğlan büyür koç olur, kız büyür hiç olur.
On dost on bin liradan iyidir.
Ortak atın beli kırık olur.
Oynaşına güvenen yarsız kalır.
Ödünç mal güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir.
Öküzü sal, yiğidi ar öldürür.
Ölenin sahibi çoktur.
Ölmeden çene çekilmez.
Ölmüş eşek arıyorsun nalını mıhını sökecek.
Örtük yüzün dostu olmaz.
Paranın ağzı dili yok, nereye verirsen gider.
Pay edene pay kalmaz.
Pehlivan olan ustaya çıkmaz.
Sahibinden hatır uman köpekten hayır gelmez.
Sarhoşluk arabacılığa benzemez.
Selamını aldım seni Allah'a saldım.
Sevip deli olacağına vur da kahraman ol.
Sırtımı unlu görüp de değirmenci sanma.
Sineğin balı, tembelin malı olmaz.
Sinek balla tutulur.
Sivri sinek rüzgara vız gelir
Köpeğe gem vurma, kendini at sanır.
Köşe taşı yerine yaraşır.
Küçük balık kılçıklı olursa büyük onu yutamaz.
Küsen dilenci boş cepli kalır.
Laf lafı laf da tabakayı açar.
Soğan yiyenin ağzı kokar.
Solucana kıyamet kopacak demişler, görmeyeyim diye toprağa girmiş.
Sonradan görmüş, dininden dönmüşe benzer.
Tanımadığın horuzun sesini dinleme.
Taşa ırmağa yiğitlik olmaz.
Taşkınlığın sonu şaşkınlıktır.
Tepeden aşan yolcuya buyur edilmez.
Tık tık eden nalça, işi gören akçedir.
Tırıs'a giden atın karnı aç kalmaz.
Zengin ister dünyayı tutam, fakir ister peşinden yetem.
Uzun ağaç kese kese tükenir.
Vajkitsiz açılan gül çabuk solar.
Vakitsiz gelen misafir kediyi bile uyandırır.
Vuramayan sopanın büyüğünü alır.
Yiğit düştüğü yerden kalkar.
Yiğit yiğidi gözünden tanır.
Yoz malın saman yiyecek zamanı değil.
Yük altında türkü mü olur.
Zehirden şifa, kahpeden vefa olmaz.
Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düzde yolun şaşırır.
Güneş olsa kimseye doğmaz.
Güzelin köyü sorulmaz.
İki kaptan gemiyi batırır.
Elmanın dibi göl, armudun dibi yol, dudunki ise bel olmalıdır.
Eşek dört nala ahır yolunda kalkar.
Ev kabadayılığı yiğide yaraşmaz.