Acı şiirleri - Kısa, güzel acı temalı şiirler
Acı şiirleri yazımızda ünlü şairlere ait kısa ve uzun acı şiirleri bulabilirsiniz. Bu şiirleri sevdiğiniz kişiye ileterek onu mutlu edebilirsiniz. Birbirinden güzel şiirler ile sevdiğinizi büyüleyebilirsiniz. İşte Acı şiirleri - Kısa, güzel acı temalı şiirler
Acı şiirleri yazımızda kendiniz için veya sevdikleriniz ile paylaşabileceğiniz kısa, güzel acı temalı şiirler
ACI ŞİİRLER
En güzel 5 acı temalı şiir
Acı
seni de vururlar bir gün ey acı
uçuşup durduğun kanatlarından
sazın, sözün, türkülerin tükenir
ellerin koynunda kalakalırsın
şakaklarına kar yağıyor bilesin ey acı
gül açan yüzlerimizde
göğeriyor rengin senin de
biz seni
tâ eskiden tanırız
hani göğüslerimize taş olur inerdin
avuçlarımızda hira dağıydın
al atların tan yerine ayarlanmış yelelerinde
akdeniz rüzgarlarına karışan sendin
biliyorum
hiçbir tarih yazmayacak ve bir
sır gibi kalacak yakılan kitaplarda
göbek bağı anasından henüz çözülmemiş bebelerimize
mitralyözlerin washingtondan ayarlandığını
seni de yakarlar bir gün ey acı
bir taptuk kul gözlerinden vurursa
parmakların eğri ağaç tutmaz
çığlıkların çağlar aşar duymazsın
ve ben biliyorum
örümceği, mağarayı, güvercini, asâyı
ve ibrahim'in baltasını
biliyorum
nereden başladı bu kesik dans
ve bu dansa karşı afyonlanmış hecin yüzlü
insanlar kim?
kim kimin yanında
kim kimin karşısında
meclis kürsüsünden konuşan bu adam kim
üsküdür kız lisesinde okuyan genç kız
çantasında kimin fotoğrafını taşıyor
kadıköy vapurunda sigara tüttüren delikanlılar
neden gülüyorlar ki
seni de vururlar bir gün ey acı
filistin'de sapan taşlı çocuklar
dalın, kolun, fidelerin budanır
kuru bir kütükle kalakalırsın
öyle bakmayın balkonlarınızdan
fırat nehri ayrılık çıbanına tutuldu,
damarlarımızı yırtıyor
tuna nehri, onulmaz boşnak sızıları
pompalıyor yüreğimize
pilevne türküleri ağıtlara dönüşürken,
çeçenya'da yiğitler
inancın emeğin / ve aşk'ın
kılcal damarlarına ulanıp sustular...
ve ne bağdat'tan
ne şam'dan
ne mekke'den
ne diyarıbekir'den
ne istanbul'dan
ne buhara'dan
bunca telefon direğine rağmen kimse kimseyi
duymuyor
seni de vururlar bir gün ey acı
halepçe'de soldurulmuş gül gibi
bu sevdaya düşsen, sen de yanarsın
suskun, sıcak, uzun yaz geceleri
ve siz
ey analar,
hani siz, gecelerinizi böler, çocuklarınıza ninniler
söylerdiniz
hani siz, fatihler doğururdunuz...
gelin kızların giysileri kirletildi
çocuklar hep yetim kaldı
'elem yecidke yetimen feava'
ve ben biliyorum
ben biliyorum
istanbul'un
bağdat'ın
diyarıbekir'in
mekke'nin
buhara'nın
birbirine nasıl bağlandığını, nasıl çözüldüğünü; sonra
ey insan
ey insanlık
ayağa kalk
kolları ve bacakları budanmış delikanlıları
boyunları gövdelerinden ayrılmış insanları
gözleri uyur gibi kapanmış, kan pıhtıları içindeki bu
çocukları
gelişmiş laboratuarlarınızda dikkatle inceleyin
ve bir gün
bu dünya
gül bahçesine dönecek
bunu böyle bilin; ve
unutmayın..
Ferman Karaçam
Acı
Yaşamak uğruna
ölmek bu olsa gerek
Sevmek uğruna
acı çekmek bu olsa gerek
Hayat uğruna
savaşmak bu olsa gerek
Peki ya senin uğruna
Üzülmek niye?
Yılmaz Erdoğan
Acı
Ve bir kadın, "Bize acıdan bahset" dedi.
Ve o cevap verdi:
"Acınız, anlayışınızı saklayan kabuğun kırılışıdır.
Nasıl bir meyvenin çekirdeği,
kalbi güneş'i görebilsin diye
kabuğunu kırmak zorundaysa,
siz de acıyı bilmelisiniz.
Ve eğer kalbinizi,
yaşamınızın günlük mucizelerini
hayranlıkla izlemek üzere açarsanız,
acınızın, neşenizden hiç de
daha az harikulade olmadığını göreceksiniz;
Ve kırlarınızın üstünden
mevsimlerin geçişini kabul ettiğiniz gibi,
aynı doğallıkla, kalbinizin mevsimlerini de
onaylayacaksınız.
Ve kederinizin kışını da,
pencerenizden huzur içinde seyredeceksiniz.
Acılarınızın çoğu sizin tarafınızdan seçilmiştir.
Acınız, aslında içinizdeki doktorun,
hasta yanınızı iyileştirmek için
sunduğu "acı" ilaçtır.
Doktorunuza güvenin
ve verdiği ilacı sessizce ve sakince için;
Çünkü size sert ve haşin de gelse,
onun elleri,
"Görülmeyen"in şefkatli elleri
tarafından yönlendirilir.
Ve size ilacı sunduğu kadeh
dudaklarınızı yaksa da,
O'nun kutsal gözyaşlarıyla ıslanmış
kilden yapılmıştır."
Halil Cibran
Acı Gurbet
Çilelerim köprü oldu Tuna'ya,
Dilimden anlamaz kulun Almanya.
Döneceğim günü hep saya saya,
Ömrümü tüketti yılın Almanya.
Ne çıkardın beni ne de batırdın,
Emeğimi yiye yiye bitirdin,
Gençliğimi benden aldın götürdün,
Bana mı kalacak malın Almanya?
Yıllar var hasretim, yârana dosta,
Isıcak bir çorban görmedim tasta,
Sana sağlam geldim, eyledin hasta,
Zıkkım olsun paran, pulun Almanya.
El gibi sıraya katışamadım,
Evlat oldum elden tutuşamadım,
Anam, babam öldü yetişemedim,
Köyüme çok uzak yolun Almanya
Ne murat almışım, ne de alırım,
Daha çok vatana hasret kalırım,
Vâde dolar bir köşende ölürüm,
Ârif'i götürür salın Almanya.
Acı Söz
Beni böyle deli eden
Yarin açı sözü imiş
Sırat sırat dedikleri
Bir çift ela gözü imiş
Özümüz var özden öte
Sözümüz var sözden öte
Ötelerin ötesinde
Gözümüz var gözden öte
Ataş saranda her yanı
Canana vermişim canı
Bu garibinin kabristanı
Ayagının izi imiş
Özümüz var özden öte
Sözümüz var sözden öte
Ötelerin ötesinde
Gözümüz var gözden öte
Sefaiyem bismillahım
Hem ezelim Hem ervahım
Kıblegâhım, secdegâhım
Nazlı yarın yüzü imiş
Özümüz var özden öte
Sözümüz var sözden öte
Ötelerin ötesinde
Gözümüz var gözden öte
Aşık Sefai
Kaynak :