Laiklik nedir? 5 Şubat Laiklik ilkesinin kabulünün 83. yıl dönümü! Atatürk'ün laiklikle ilgili sözleri
Tanımı en çok karıştırılan ve anlamı merak edilen kavramlardan birisi laikliktir. Peki laik nedir? Laiklik ne demektir? Laikliğin kabulü, Laikik nedir? Laiklik ilkesi, din ve laiklik... Tüm detaylar haberimizde.
83 yıl önce bugün 5 Şubat 1937'de laiklik anayasamızın değiştirilmez hükümleri arasına alındı. Devletin temel nitelikleri arasında yer alan laikliğin 83. yılı hatırlanırken 5 Şubat Laiklik ilkesinin kabulünün 83. yıl dönümü ve Atatürk'ün laiklikle ilgili sözleri hakkında araştırmalar yapıldı.
LAİKLİK KELİME ANLAMI NEDİR?
TDK'ya göre laiklik "Devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması, laisizm." anlamına gelmektedir. Laik kelimesi köken bakımından Fransızca'dan dilimize geçmiştir. Fransızca'da laik "laïque" şeklinde yazılmaktadır.
LAİKLİK NEDİR?
Lâiklik, genel anlamda din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, dinî inançların devlet yönetiminde ve siyasette rol oynamaması esasına dayanır.
Milletimiz yüzyıllar boyunca devlet yönetiminde bu ilkenin uygulama alanı bulamamasının çok acılarını çekmiş; bu zararlarını görmüş, sonuç olarak çağdaş gelişme ve ilerlemesi geri kalmıştı. Bu bakımdan Atatürkçü düşünce, lâiklik ilkesini Türkiye Cumhuriyeti'nin ve çağdaş Türk toplumunun temel ilkelerinden biri olarak benimsemiştir.
Lâikliğin ayrıntılarına inecek olursak, devlet yönetimine dinî kural ve görüşlerin karıştırılmaması yanında, toplumda din ve vicdan özgürlüğünün sağlanması, din ve mezhepleri ne olursa olsun yurttaşlara eşit davranılması, devletin resmî bir dininin bulunmayışı, eğitimin lâik, akılcı ve çağdaş esaslara göre düzenlenmesi, bu ilkenin başlıca unsurlarını oluşturur. Lâiklik bu nitelikleriyle toplumda fikir ve inanç ayrılıklarının düşmanlığa dönüşmesini önleyen, vatandaşları hoşgörülü davranmaya yönelten, bu nedenle ülkede birlik ve beraberliği sağlayan temel unsurlardan biridir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki lâiklik anlayışında din, devlet ve dünya işlere karışmayacak, vicdanlardaki yüksek ve kutsal yerini koruyacaktır. Lâiklik dinsizlik, din düşmanlığı, dine baskı, dine saygısızlık değildir ve bu anlamlarda yorumlanamaz; tam tersine lâiklik dinin her türlü çıkar hesaplarından uzak tutulması, siyasete âlet edilmemesidir. "Din, gerekli bir kurumdur. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur"12 diyen Atatürk'ün aşağıdaki sözleri de lâikliğin sağladığı din ve vicdan özgürlüğünün önemini ve dinin hiçbir zaman siyasete âlet edilmemesi gereğini vurgulamaktadır: "Din ve mezhep, herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiçbir kimse, hiçbir kimseyi ne bir din, ne de bir mezhep kabulüne zorlayabilir. Din ve mezhep, hiçbir zaman siyaset aracı olarak kullanılamaz."
LAİKLİĞİN KABULÜ
5 Şubat 1937 tarihinde anayasada yapılan değişiklikle devletin cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, lâik ve inkılâpçı olduğu bir devlet olduğu kabul edilmiştir.
LAİKLİK İLKESİ
10 Nisan 1928 tarihinde, devletin tüm dinlere karşı eşit mesafede olması sebebiyle 1961 ve 1982 Anayasalarımızda da devletin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez temel nitelikleri arasında yer almıştır. Laiklik ilkesi hem din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması hem de din ve vicdan özgürlüğünün temelidir.
DİN VE LAİKLİK
Laiklik, din ve devlet işlerinin ayrı düşünülmesi gerektiğini savunur. Eşitlik ve vicdan özgürlüğü önemlidir. Dinin sorgulanması Allah ile kul arasındadır, devlet buna karışmaz. Devlet, kişinin, siyasal ve toplumsal yaşantısı ile ilgili olup, siyasal ve toplumsal alanlarda yasal düzenlemeler yapar.