2022'nin en çok konuşulan isimlerinden Uğur Şahin kimdir? Uğur Şahin hayatı ve biyografisi!
2022'nin nabzını tutan insansız haber analiz ve raporlama sistemi Habermetre, en fazla habere konu olan kişileri raporladı. Bu yıl 9.012 haber kaynağında 2.110.651 adet haber yapılan Uğur Şahin, toplamda 1.972.739.670 okunma sayısı ile listenin önemli isimleri arasında yer aldı. Peki, Uğur Şahin kimdir. İşte, Uğur Şahin hayatı ve biyografisi
İnsansız haber analiz ve raporlama sistemi Habermetre'nin 2022 değerlendirme raporunda Uğur Şahin, 2022'nin hakkında en fazla haber yapılan ve en çok okunmaya sahip olan kişileri arasında yer aldı. Vatandaşların da hakkında bilgiler araştırdığı Uğur Şahin hakkında 9.012 haber kaynağında 2.110.651 adet haber yer alırken 2022'de toplam 1.972.739.670ziyaretçiye ulaştı. Meraklı soruların odağı haline gelen Uğur Şahin hakkında merak edilen Uğur Şahin kimdir, kaç yaşında, nereli ve merak edilen diğer soruların yanıtlarını mercek altına alıyoruz.
UĞUR ŞAHİN KİMDİR?
Uğur Şahin (d. 19 Eylül 1965, İskenderun, Hatay), Türk-Alman immünolog, onkolog, akademisyen, bilim ve iş insanı. Mainz merkezli biyoteknoloji şirketi BioNTech'in kurucu ortağı ve CEO'su olan Şahin aynı zamanda Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi Tıp Merkezi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.
Şahin ve eşi Özlem Türeci, 2019 yılında Çin'in Vuhan şehrinde ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgınının etmeni SARS-CoV-2'ye karşı geliştirilen Pfizer-BioNTech COVID-19 aşısının geliştirildiğine dair haberlerin ardından uluslararası medyanın ilgi odağı oldu. Fransız LCI kanalı, Nobel Kimya ve Fizik Ödülü sahibi Pierre ve Marie Curie çiftine benzettiği Şahin-Türeci çiftinin, aşı çalışmalarının başarıya ulaşması halinde Nobel Ödülü almalarına kesin gözüyle bakıldığını bildirdi.
Piyasa değeri 87 milyar dolar olan BioNTech şirketinin sahibi olan Uğur Şahin, Özlem Türeci ile birlikte Almanya'nın en zengin 10 insanı arasında 8. sırada yer almaktadır. Ayrıca Bloomberg Business'ın "Dünyanın en zengin 500 insanı" listesinde 15.3 milyar dolar kişisel servetiyle 137. sırada yer aldı. Şahin bu sıralama ile "Dünyadaki en zengin Türk" unvanını da elinde bulundurmaktadır.
Uğur Şahin 19 Eylül 1965'te Hatay'ın İskenderun ilçesinde Alevi bir ailede doğdu. Dört yaşında annesi ile birlikte, Almanya'nın Köln şehrindeki Ford Motor Company fabrikasında çalışan babasının yanına göç etti. Lise eğitiminin ardından 1984 yılında Köln Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimi almaya başladı ve 1992 yılında mezun oldu. 1993 yılında aynı üniversitede Michael Pfreundschuh danışmanlığında tümör hücrelerinde immünoterapi üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı doktora derecesini aldı. Aynı zamanda, 1992-94 arasında Hagen Üniversitesi'nde matematik okudu. 1999'da moleküler tıp ve immünolojide habilitasyon aldı. Şahin, 2000-2001 yılları arasında Zürih Üniversite Hastanesi'ndeki laboratuvarda 1996 Nobel Tıp Ödülü sahibi Rolf M. Zinkernagel ve Hans Hengartner ile birlikte çeşitli araştırmalarda yer aldı. 2006 yılında Mainz Üniversitesi'nde profesörlük unvanını aldı.
Şahin, 20 yaşında henüz öğrenci iken bir laboratuvarda çalışmaya başladı. 1990'ların başında önce Köln Üniversitesi'nin lösemi bölümünde, ardından sekiz yıl Saarland Üniversitesi'nde iç hastalıkları ile hematoloji-onkoloji doktoru olarak çalıştı. Yüksek verimli immünolojik yöntemler ve biyoenformatik yaklaşımlar kullanarak kanser hedefi keşfinde öncü olan Şahin, yeni kanser biyobelirteçlerini ve hedeflenen tedavi platformlarını kapsayan 70'ten fazla bağımsız patent başvurusuna sahiptir. Çalışmalarında sık sık immünolog eşi Özlem Türeci ile işbirliği yaptı ve 2001'de birlikte kansere karşı monoklonal antikorlar geliştirmek için Ganymed İlaç'ı kurdular. Ganymed, 2016 yılında Japon ilaç şirketi Astellas Pharma tarafından 1.4 milyar dolarlık bir anlaşmayla satın alındı. Şahin; 2008 yılında yine milyarder Strüngmann kardeşlerin desteğiyle, Haziran 2021 itibarıyla piyasa değeri 57.7 milyar $ olan BioNTech'i kurdu. Ganymed'i yöneten Türeci, yıllarca şirketin bilimsel danışmanı olarak görev aldı ve Ganymed'in satılmasının ardından BioNTech'e baş tıp sorumlusu olarak katıldı. Şu anda 1.300 çalışanı olan BioNTech ile çift, insan vücudunun kendi antijenini üretmesini sağlamak için mRNA adı verilen genetik materyali kullanarak bireyselleştirilmiş kanser immünoterapisi tedavi yöntemleri geliştirmeye başladı. Amaç, bağışıklık sisteminin karşılık gelen bir reaksiyonunu tetikleyerek tümörlerin inhibisyonuna ve gerilemesine yol açan genetik bilgi içeren haberci bir madde olan ribo nükleik asit'e (RNA) dayalı bir kanser aşısı geliştirmektir. Ekibiyle birlikte, özellikle her hastanın kanser mutasyon profiline göre uyarlanmış mRNA bazlı aşıların geliştirilmesine öncülük etti. Şahin aynı zamanda Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi Tıp Merkezi'ndeki Translasyonel Onkoloji ve Immünoloji Merkezi (TRON)'un 2010 yılından beri direktörlüğünü yapmaktadır. Bundan önce ise 2010'dan Eylül 2019'a kadar TRON'un bilimsel genel müdürlüğünü yürüttü. Kanser ve yüksek tıbbi gereksinimi olan diğer ciddi hastalıkların tedavisi için yeni teşhis ve ilaçların bulunmasını misyon edinen bir biyofarmasötik araştırma kuruluşu olan TRON'un kurucu ortağı ve hissedarı olan Şahin, aynı zamanda burada araştırma ve geliştirmeler için doktora öğrencilerine bilimsel danışmanlık yapmaktadır.
2019 yılında Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan COVID-19 pandemisinin ardından şirket koronavirüs aşısı geliştirmeye yoğunlaştı. 9 Kasım 2020'de Amerikan ilaç firması Pfizer ve BioNTech yaptığı ortak açıklamada, Dr. Şahin ve ekibi tarafından SARS-CoV-2'ye karşı geliştirilen Pfizer-BioNTech COVID-19 aşısının etkinlik oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada, geliştirilen aşının güvenliğine ilişkin ciddi kaygı yaratacak bir bulgunun şimdilik söz konusu olmadığı, aşının acil kullanım ruhsatı alması için bu ay içinde Amerika Birleşik Devletleri makamlarına başvuru yapılmasının beklendiği kaydedildi. COVID-19 aşısı haberleri sonrası Fransız La Chaîne Info (LCI) haber kanalı yaptığı yorumda Türk kökenli çifti, radyoaktivite'yi bulan Nobel Kimya ve Fizik Ödülü sahibi çift Pierre Curie ve Marie Curie'ye benzetti.