Sabah namazı ezandan önce kılınır mı? İmsak girince ezan okunmadan sabah namazı kılınır mı?
Sabah namazını eda etmek isteyen müminler sabah namazı ibadeti ile ilgili bazı soruların cevaplarını araştırıyor. En çok merak edilen sorulardan biri de "İmsak girince namaz kılınır mı?" oldu. Sabah namazı ezandan önce kılınır mı? İmsak girince ezan okunmadan sabah namazı kılınır mı?
Sabah namazının vakti, tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder. Yaz saati uygulaması nedeniyle sabah namazının vaktinde tereddüt eden müslümanlar sabah namazı ezandan önce kılınır mı? İmsak girince ezan okunmadan sabah namazı kılınır mı?sorusunun yanıtını arıyor.
SABAH NAMAZI EZANDAN ÖNCE KILINIR MI?
Sabah namazının vakti, güneşin doğmasına kadar devam eder. Zira Cebrail'in Hz. Peygambere (s.a.s.) imamlık ettiğine ilişkin hadise göre Cebrail sabah namazını birinci günde tan yeri ağardığında, ikinci günde de ortalık aydınlanıp güneş doğmasına yakın bir vakitte kıldırmış ve "Bu iki vaktin arası, senin ve senin ümmetin için sabah namazının vaktidir." (Tirmizî, Salât, 1; Nesâî, Mevâkit, 5,9; Muvatta, Vükût, 3) demiştir.
İMSAK GİRİNCE EZAN OKUNMADAN SABAH NAMAZI KILINIR MI?
Sabah namazının vakti, tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder. Buna göre imsak vakti, başka bir deyişle oruç yasaklarının başlama vakti, fecr-i sâdıkın oluşması, yani tan yerinin ağarmasıdır. Kur'an-ı Kerim'de, "Artık (Ramazan gecelerinde) eşlerinize yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Şafağın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın." (Bakara, 2/187) buyrulmaktadır. İmsak ile birlikte sabah namazının vakti girdiğine göre bu vakitte sabah namazı kılınabilir. Bununla birlikte, konuyla ilgili bazı rivayetlere dayanan Hanefîler, biraz geciktirilerek (isfar vaktinde) kılınmasını daha uygun (müstehab) bulmuşlardır (İbnü'l-Hümâm, Feth, I, 227; İbn Kudâme, el-Muğnî, II, 29-30; Zeylaî, Tebyîn, I, 82) Nitekim Peygamber Efendimiz de bunu tavsiye etmiştir (Tirmizî, Salât, 5).