Zika Virüsü Şu An Türkiye İçin Ciddi Bir Tehdit Değil"
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, Zika virüsünün şu an Türkiye için ciddi tehdit oluşturmadığını belirterek, "Ancak salgın bölgelerine seyahat eden gebeler risk altında olabilir.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, Zika virüsünün şu an Türkiye için ciddi tehdit oluşturmadığını belirterek, "Ancak salgın bölgelerine seyahat eden gebeler risk altında olabilir. O bölgelere gitmemelerini öneririz" ifadelerini kullandı.
KLİMİK'in 30. Yıl Kurultayı, Belek Turizm Bölgesi'ndeki bir otelde başladı.
Prof. Dr. Ergönül, yaptığı açıklamada, enfeksiyon hastalıklarının her dönem insanlığı tehdit ettiğini bildirdi.
Ulaşımın kolay ve hızlı olması, kalabalık nüfus, bazı bölgelerde temiz ve kullanılabilir su kaynaklarının yetersizliği gibi nedenlerle enfeksiyon etkenlerinin yayılımının her geçen gün arttığına dikkati çeken Ergönül, bu yıl Zika virüsünün tüm dünyayı alarma geçirdiğini vurguladı.
Ergönül, sivrisineklerle bulaşan bu hastalığın, 2007'den önce insanlarda çok nadir görülmesi nedeniyle virüsle ilgili geniş kapsamlı çalışmalar yapılmadığını kaydetti.
"Salgın bölgelere giden gebeler risk altında"
Zika virüsünün şu an Türkiye için ciddi tehdit oluşturmadığını belirten Ergönül, "Ancak salgın bölgelerine seyahat eden gebeler risk altında olabilir. O bölgelere gitmemelerini öneririz" ifadelerini kullandı.
Ergönül, şu bilgileri paylaştı:
"Enfeksiyon oluştuğunda hafif seyirli ve kendini sınırlar niteliktedir. En sık semptomları ateş, döküntü, eklem ağrısı ve göz iltihabıdır. Bunlara ilaveten kas ve baş ağrıları da görülebilir. İnkübasyon periyodu bilinmemekle birlikte muhtemelen birkaç gün ile bir hafta arasında olması muhtemel görünmektedir. Zika virüs enfeksiyonuna bağlı ölüm çok nadirdir. Virüs, enfekte kişilerin kanında yaklaşık bir hafta kalır ancak bazılarında bu süre uzayabilir."
Zika virüsüne karşı aşı geliştirilmesi ve yaygın testlerin başlamasının 18 ay alabileceğine işaret eden Ergönül, hastalığı önleyecek ya da tedavi edecek özel bir ilacın bulunmadığını kaydetti.
"Rakamlar geçen senelerle aynı"
KLİMİK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap da kurultayda ele alınacak konulardan birinin de grip olduğunu ifade etti.
Türkiye'de bu yıl griple ilgili rakamların, geçen senelerle aynı olduğunu belirten Azap, dünyada her yıl 500 bin ile 1 milyon arasında insanın, gripten öldüğüne dikkati çekti.
H1N1 virüsü hakkında bilgi veren Azap, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Doğadaki asıl kaynağı yabani kuşlar ve onlardan hastalığı alan domuzlardır. Bu hayvanlardan insana bulaşırlar. İlk bulaştıklarında, henüz insandan insana bulaşma yeteneği kazanmadıkları dönemde, bu şekilde 'domuz gribi', 'kuş gribi' gibi isimler alırlar. Ancak insandan insana bulaşmaya başladıkları zaman artık insan virüsüdürler ve mevsimsel grip yaparlar. Tıpkı halen insanlarda mevsimsel grip yapan H3N2 virüsü gibi. Bundan sonra yeni bir virüs ortaya çıkana kadar 10-30 yıl boyunca mevsimsel grip bu virüslerle olacak."
"Risk grubundakilerin yüzde 27'si aşı oluyor"
Azap, yaş ilerledikçe aşıların koruyuculuğunun azaldığını, ABD'de 65 yaş üzerindekiler için grip aşısı geliştirildiğini, bunun yakın zamanda Türkiye'de de kullanılacağını vurguladı.
Türkiye'de grip aşısı yaptırma oranının düşüklüğüne değinen Azap, Ankara'da gerçekleştirdikleri çalışma sonucunda, risk grubundaki hastaların yüzde 27'sinin aşı olduğunu, gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 50'lerin üzerine çıktığını kaydetti.
Türkiye'de oranın düşük olmasının çeşitli nedenleri bulunduğunu bildiren Azap, "Çalışmamızda bunun nedenlerine ilişkin ilginç sonuçlar çıktı. Örneğin, hekimlerin önermesi durumunda hastaların yüzde 90'dan fazlası aşıyı oluyor. Bu nedenle hekimlere de önemli sorumluluk düşüyor" ifadelerini kullandı.
Kurultayda, enfeksiyon hastalıklarının tüm yönleriyle masaya yatırılacağı belirtildi.