Yalnızlık ve stres kalbi zayıflatıyor! 'Kırık Kalp Sendromu'na dikkat

Yalnızlık ve stres kalbi zayıflatıyor! 'Kırık Kalp Sendromu'na dikkat
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, "Yalnız kalan, yas tutan ya da sessizce stresle baş etmeye çalışan insanların kalbi, duygusal fırtınaya dayanamayabilir. Kırık Kalp Sendromu, tıpkı kalp krizi gibi hayati risk taşır. Üstelik çoğu zaman fark edilmez, geç kalınır ve sonucu ağır olur" dedi.

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, özellikle yaşlı ve yalnız bireylerin bu süreçte daha savunmasız olduğuna dikkat çekti. Koçaş, "Yalnız kalan, sevdiğini kaybetmiş ya da yoğun stres altında olan bireylerde görülen ani duygusal travmalar, kalp kasının geçici olarak zayıflamasına neden olabilir. Tıp literatüründe 'Takotsubo Kardiyomiyopatié olarak bilinen Kırık Kalp Sendromu, çoğu zaman kalp kriziyle karıştırılır. Ancak belirtileri benzer olsa da tedavi ve yaklaşım farklılık gösterir. Bu yüzden erken tanı hayati önem taşır" bilgisini verdi.

KALP KRİZİYLE BENZER BELİRTİLER

Prof. Dr. Koçaş, bu sendromun özellikle ani ve yoğun duygusal stres sonrası ortaya çıktığını belirterek, en yaygın belirtileri şöyle sıraladı: "Aniden başlayan göğüs ağrısı, göğüste baskı veya sıkışma hissi, nefes darlığı, çarpıntı, soğuk terleme, halsizlik ve yorgunluk, baş dönmesi ve sersemlik hissi. Özellikle kadınlarda daha sık görülen sendromda tanının doğrulanması için EKG ve kan testleri mutlaka yapılmalı."

Yalnızlık ve stres kalbi zayıflatıyor! 'Kırık Kalp Sendromu'na dikkatKardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Koçaş

"SEVGİSİZLİK DEĞİL, GÖSTERİLMEYEN SEVGİ KALBİ YORAR"

Kalbin yalnızca fizyolojik değil, duygusal yüklerden de etkilendiğini vurgulayan Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, duygusal destek eksikliğinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirterek, "Kırık Kalp Sendromu, çoğu zaman sevginin hiç olmamasından değil; var olan sevginin gösterilmemesinden kaynaklanır. Özellikle yaşlı bireyler için bir dokunuş, bir sıcak söz, bazen en güçlü ilaç kadar etkilidir." dedi.

"İÇTEN BİR CÜMLE KALBİ ONARABİLİR"

Koçaş, şu çağrıda bulundu: "Sadece aramak yetmez; bağ kurun, duygunuzu hissettirin. Birlikte yapılacak küçük bir plan, paylaşılacak bir anı ya da içten bir cümle, kalbi onarabilir. Sessiz acıları fark edin, fiziksel şikayetleri göz ardı etmeyin. Unutmayın, varlığınız en güçlü ilaçtır. Kalp sadece damarlarla değil, duygularla da yorulur. Bir tebessümünüz, bir ilginiz, bir konuşmanız, kırık kalbin en iyi ilacıdır."

"ÖLÇÜSÜZ TATLI TÜKETİMİ KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTIRIR"

Prof. Dr. Koçaş, özellikle şerbetli tatlılar konusunda uyarıda bulundu: "Baklava ve kadayıf gibi yüksek şeker ve doymuş yağ içeren tatlılar, kan şekerini ani yükseltir, tansiyonu dalgalandırır, kalp ritmini bozabilir. Ölçüsüz tatlı tüketimi, kalp-damar hastalığı geçmişi olan bireylerde kalp krizi riskini belirgin şekilde artırır"

Kaynak: Haberler.com / Sağlık
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title