Uzmanlardan uyarı: "Bayramda öğünlere azar azar başlayın"
Uzmanlardan uyarı: "Bayramda öğünlere azar azar başlayın" Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli olan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa İlğan, bayramın Ramazan ayı ile normal beslenme arasındaki geçiş dönemi olması gerektiğini söyledi.
Uzmanlardan uyarı: "Bayramda öğünlere azar azar başlayın"
MARDİN - Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli olan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa İlğan, bayramın Ramazan ayı ile normal beslenme arasındaki geçiş dönemi olması gerektiğini söyledi.
Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli olan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa İlğan, Ramazan ayındaki beslenme düzeni ile normal beslenme düzeni arasında bulunan bayramın bir geçiş dönemi olmasını ve öğünlere küçük küçük başlanılması gerektiğini bildirdi. Oruç döneminde öğünün ikiye indiğini dile getiren İlğan, "Bizler dengeli beslenmeyi özellikle 3 öğün, kahvaltıyı düzgün bir şekilde yapmayı ve uzun süre açlıktan sonra aşırı yemek yemeyi zevk olacak şekilde ve uzun açlıkları önermiyoruz. Bu yüzden önerdiğimiz şey özellikle tansiyon hastalarının tuzdan uzak durmaları gerekir. Bayramla beraber hem tatlı ürünleri, hem de tuzlu ürünlerimiz masaya çok geliyor ve ekmek dahil olmak üzere yemeklerinde aşırı bir şekilde ramazandan çıkınca tüketmeye başlıyoruz. Tuzlu yemeklerin ardından yağı ve baharatlı yemekler de yenilince karşımıza hasta hipertasyon ile geliyor. Çünkü ramazanda bir süre gündüz aç kalmayı görmüştü, alışmıştı ama bir yandan tuzlu ile ağır yemeklerle başlayınca da tansiyonumuz hızlıca yükselmeye başlıyor. O yüzden biz Ramazan çıkışında hastalarımıza ara ara vücudu dinlendirdiğimiz bu orucu normal hayatta da öneriyoruz" dedi.
Dr. İlğan, insan vücudunun az beslenmeye kendini 20-25 gün içinde alıştırdığı zaman bir çok karbonhidrat dahil olmak üzere çoğu şeyi aramaz hale geldiğini söyledi. İlğan, "Şekerli ürünler konusunda da şeker hastalarımız çok rahat eder. Yani kısacası şunu öneriyoruz. Özellikle karbonhidrat ekmek bizim toplumumuzda karbon hidratın en büyük kaynağı. Pilav ya da hamurlu ürünler, yemek sonrası tatlı tüketimi çok büyük bir adet. Bu tip ürünleri mümkün mertebe azaltmak ve minimalize etmek lazım. Bunu yapar isek hem şekerimiz daha dengeli olur hemde tansiyonumuz daha iyiye gider. Tabi sağlıklı insanlar ile ilgili şunu söyleyeyim ramazanda birçok insan aç kalmayı öğreniyor. Yani vücudu dinlendirmeyi, mideyi bağırsağı dinlendirmeyi ve şekerli ürünlerden uzak durmayı öğrenip kendini terbiye etmiş oluyor. Sağlıklı insanlara önerimiz şu. Bizim hiçbir zaman önermediğimiz şey hem yemek yiyip arkasından çok şiddetli bir kaloriye sebep olacak tatlı ürünleri yemeyin. Toplumumuzdaki en büyük sıkıntılardan biri bu. Özellikle bu tatlı tüketimini azaltmamız lazım. Bununla beraber meyve tüketimi bölgemizde çok büyük bir alışkanlık yemek sonrası meyve tabağını önümüze koyup akşam yatmadan önce tüketiyoruz. Bu da bizi karaciğer yağlanması dahil olmak üzere tüm metebolizmamızın şeker hastalıkları dahil dengesizliğe sebep olabilir. O yüzden bizler diyoruz ki meyveleri genelde ara öğün olarak gün içerisinde iki öğünün arasındaki sürenin uzun olduğu zamanlarda mesela öğlen ile akşam yemeği arasında tüketin. Yemek sonrası tatlı ve meyve tüketimi bizim için en büyük sorunlardan biri. Bu konuda insanların hem şeker hastası hem tansiyon hastası olanlar, hem de sağlıklı insanlar ileride şeker ve tansiyon olmasınlar diye dikkat etmeleri gerekmektedir" diye konuştu.
Bayram beslenmesinin geçiş dönemi olması gerektiğini belirten Dr. İlğan, "Çünkü midemiz uzun bir sure boş kaldı ve biz aşırı yemek yiyemeden gündüzü geçirmeyi öğrendik. Şimdi hemen bayramın ilk gününde ağır bir yemek ile açılış yapar isek hemen hızlı bir karbonhitrat yükü, hızlı bir yağ yükü, hem gastro sistem dediğimiz reflü şikayetleri, gastrit şikayetleri, ağza tad gelme gibi bir çok hazımsızlık gibi sorunlara yol açacak. Hemde hızlı şeker yükselmeleri bizim istemediğimiz şeyler o yüzden normal rutinlerimize dönerken öğünlerimizi küçük küçük açmaya başlayalım. Kahvaltıları doğru yapalım ve öğlen ile akşam yemeğini de aksatmadan yapmaya çalışalım. Çünkü bu sefer akşama çok aç girmeye sebep oluyor bu durum. ve kalorilerimizi yavaş yavaş artırmaya çalışalım en önemlisi bu. Burada geçişi hızlı yapmamak hızlı geçiş yaptığımız dönemde bir anda yemeğe çullandığımız zaman reflü şikayetleri başta olmak üzere bir çok hazımsızlık gibi sorunlara sebep olacaktır. Çünkü vücut hazır alışmışken midemizin de aşırı yemek yememeye bağlı biraz hacmi de küçülüyor o yüzdende bizim önerimiz aşırı yemek ile açılışı yapmamak, ramazandan çıkarken de sanki bir geçiş dönemiymiş gibi bunu artık iki üç aya yayarak ufak ufak öğünlerimizi başlatmak daha mantıklı" diye konuştu.