Uyku Korkusu Sırasında Anne - Baba Ne Yapmalı?
www.hastane.com.tr Yazarı Prof. Dr. Burhanettin Uludağ, Uyku Terörü ve Kabus Uykudan Korkarak, Ağlayarak Uyanma Durumlarını Okurları İçin Kaleme Aldı.
Prof. Dr. Burhanettin Uludağ, daha çok çocukluk yaşlarında görülen uyku terörü (gece korkusu) ve uyku kâbusu (korkulu rüya) arasındaki farkların neler olduğu hakkında bilgi verdi. Anne ve babaların neler yapması gerektiğini anlattı.
Uykudan korkarak, ağlayarak uyanma çocuklarda sıkça karşılaşılan bir uyku problemidir. Nadiren ortaya çıkıyorsa doktora gidilmeyi gerektiren bir durum değildir. Ancak ayda birkaç kez ya da daha sık görülüyorsa aileyi korkutan bir durum oluşturacağını belirten www.Hastane.com.tr yazarı Uludağ, aile çocuğun çığlıklarıyla uyandığında, ne yaparsa yapsın ağlamayı ve çocuktaki korkuyu durduramaz ve panikler acaba çocuğumda önemli bir hastalık var mı? Yoksa çocuğum epilepsi mi? Gibi düşünmeye başlar.
Gece korkusu (uyku terörü) ve kabus (korkulu rüya) birbirine benzeyen ancak farklı iki durum olduğunu ifade eden Uludağ, uyku korkusu çok daha gürültülü, dramatik, aile için daha ürkütücü bir durum olduğunu belirtti.
Çocuğunuz çığlık atarak uyanırsa paniklemeyin
Çoğunlukla uyku korkusu çocuk uykuya daldıktan 2-3 saat sonra, en derin REM dışı uyku döneminden rüyaların görüldüğü REM uyku dönemine geçerken ortaya çıkar. Normalde bu geçiş sessizce gerçekleşirken nadiren çocukta korku reaksiyonuna neden olabilir. Uyku sırasında çocuk birden yatakta oturur duruma geçer ve korku işareti olarak çığlık atar, ardından ağlamaya başlar. Çocuk hızlı hızlı soluk alıp vermektedir, kalp hızı artar, terleyebilir ve korkuyla çığlık atarak kıvranır. Bu durum birkaç dakika veya daha uzun sürer, çocuk daha sonra sakinleşir ve yeniden uykuya dalar
Uyku korkusu çoğunlukla 4-12 yaşlar arasında ve erkek çocuklarda biraz daha sıkça görülmektedir. Erişkinliğe geçişle birlikte kaybolmaktadır.
Uyku Korkusu Sırasında Anne - Baba Ne Yapmalıdır?
Uyku korkusu aile içinde paniğe kapılmaya yol açan, korkutucu bir durumdur. Çocuk çığlık atmakta, elini kolunu sağa sola savurmakta ve her türlü telkine kapalı bir durumda, cevap vermemektedir. Aileye düşen bunun birkaç dakika süren bir olay olduğu ve biteceğini bilerek sabırla beklemesi, o sırada çocuğun hareketler nedeni ile kendine zarar vermesini engellemektir. Bu süreç geçtikten sonra çocuk zaten uykuya yeniden dalacaktır, bu nedenle çocuğu uyandırma gayreti içinde olunmamalıdır. Zaten uyandırılmak istense bile çocuk uyanmayacaktır, uyandırılabilse bile sersem ve kendinde olmayacaktır.
Uyku korkusu eğer çok çok sık değilse tedavisi gereken bir durum olmadığını ifade eden www.Hastane.com.tr yazarı Prof. Dr. Uludağ, "Ancak uyku korkusunu artıran faktörlerin giderilmesi yararlı olur. Bunlar, çocuğun okul stresi, doğacak olan kardeşe ait tedirginliklerinin giderilmesi, aşırı okul veya sportif yorgunluktan kaçınılması gibi basit önlemlerdir." Dedi.