Türkiye'de Akciğer Kanseri Ölüm Sayısı Yılda 40 Bin
Dr. Murat Kıyrık, Türkiye'de her yıl 40 bin kişinin akciğer kanserinden hayatını kaybettiğini ve hastaların çoğunun geç evrede tanı aldığını belirtti. Kongrede akciğer kanseri ve tütün bağımlılığı hakkında önemli uyarılarda bulunuldu.
Türkiye'de her yıl 40 bin kişi akciğer kanserinden hayatını kaybediyor
Dr. Murat Kıyrık: "Covid'den 3 yılda 100 bin can kaybettik, akciğer kanseri her yıl 40 bin can alıyor"
"Her yıl 40 bin insanımızı akciğer kanserinden kaybetmeye devam etmemeliyiz"
ANTALYA - 10. Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi için Antalya'da bulunan, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Kıyrık, Türkiye'de her yıl yaklaşık 50 bin kişiye akciğer kanseri tanısı konduğunu belirterek, hastaların büyük bölümünün geç evrede tanı aldığına dikkat çekti. Kıyrık, "Yılda 40 bin kişiyi bu hastalıktan kaybediyoruz. Covid'den kaybettiğimiz hastaların 100 bin civarında olduğunu varsayarsak, 3 yılda kaybettiğimizi ancak Covid'de kaybettik" dedi.
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği tarafından düzenlenen 10. Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK), 9-12 Nisan tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirildi. Kongrede, solunum yolu hastalıklarından tütün bağımlılığına, akciğer kanserinden yapay zeka destekli tanı yöntemlerine kadar birçok başlık ele alındı.
Kongreye katılan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Kıyrık, Türkiye'de akciğer kanserine bağlı ölümlerin ciddiyetine dikkat çekti. Kıyrık, "Akciğer kanserinin Türkiye'de önemli bir sağlık problemi olduğunu düşünüyoruz. Yılda 40 bin kişiyi biz bu hastalıktan kaybediyoruz. Covid'den kaybettiğimiz hastaların 100 bin civarında olduğunu varsayarsak, 3 yılda kaybettiğimizi ancak Covid'de kaybettik. Her yıl 40 bin insanımızı akciğer kanserinden kaybetmeye devam etmemeliyiz" ifadelerini kullandı.
"Temel neden sigara ve tütün ürünleri"
Akciğer kanserinin etiyolojisinde en önemli faktörün sigara olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Kıyrık, "Hastalarımızın yüzde 90'ı sigara içicisi. Bu noktada sadece sigarayı değil, elektronik sigara, nargile, pro ve pipo gibi diğer tütün ürünlerini de değerlendirmek gerekiyor" dedi.
Kıyrık, sigaranın yanı sıra bazı mesleki maruziyetlerin de risk oluşturduğunu kaydederek, "Tozlu işlerde çalışanlar, asbest maruziyeti olanlar, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşayanlar risk altında. Köy yaşamı, tandırda yemek pişirme, fırında ekmek yapımı gibi alışkanlıklar da özellikle kadınlarda sigara içmeseler dahi riski artırabiliyor" şeklinde konuştu.
"50-80 yaş arası tarama programına alınmalı"
Akciğer kanseri görülme yaşının genellikle 50 ile 80 arasında olduğuna işaret eden Kıyrık, "20 yıl boyunca sigara içmiş bir kişi 50-80 yaş arasındaysa bu bireylere mutlaka tarama öneriyoruz. Erken teşhis, hastalıktan kurtulma şansı sunarken; ileri evrede tanı, maalesef genç yaşta kayıplarla sonuçlanabiliyor" uyarısında bulundu.
Kıyrık, Sağlık Bakanlığı nezdinde bu konuda girişimlerin sürdüğünü belirterek, şu öneriyi dile getirdi: "İnsanlarımız, nasıl arabayı 10-15 bin kilometrede bakıma götürüyorsa, kendilerini de belli bir yaştan sonra akciğer kanseri taramasından geçirmeliler. Özellikle ailesinde kanser geçmişi olanlar daha büyük risk taşıyor. Bu nedenle taramanın bir yaşam biçimi haline gelmesi gerekiyor."
"11 yaşında sigaraya başlayan biri, 20 yıl sonra akciğer kanseriyle karşı karşıya kalabiliyor"
Türkiye'de sigaraya başlama yaşının 11'e kadar düştüğünü belirten Kıyrık, erken yaşta sigara kullanımının büyük risk taşıdığını vurguladı. Kıyrık, "11 yaşında sigaraya başlayan biri, 20 yıl sonra 30'lu yaşlarında akciğer kanseriyle karşı karşıya kalabiliyor. Üstelik sigara miktarı da önemli; günde bir paketle başlamakla birkaç dal içmek arasında büyük fark var" şeklinde konuştu.
Ailevi risklere de dikkat çeken Kıyrık, "Babası akciğer kanseri olan hastalarımız var, oğlu da akciğer kanseri oluyor. Baba-oğul birlikte hastalığı yaşıyorlar. Kimi zaman bu kişiler hayatta kalıyor, kimi zaman da maalesef kaybediyoruz. Bunlar oldukça üzücü tablolar" ifadelerini kullandı.