Haberler
Suriye'de Baas Partisi çalışmalarını süresiz olarak askıya aldı

Esad'ın gidişi onları da bitirdi! Faaliyetlerini durdurdular

Sosyal medya platformları WhatsApp, Facebook ve Instagram çöktü

3 sosyal medya platformu, aynı anda çöktü

Bakan Uraloğlu, 16 yaş altı için sosyal medya düzenlemesi geleceğini açıkladı

16 yaş sınırı konuşuluyordu! Sosyal medyaya yeni düzenleme geliyor

Somali ve Etiyopya arasındaki krizi Türkiye çözdü

Afrika'daki krizi Türkiye çözdü

Süt, Antik Çağların En Önemli Kozmetik Ürünüydü!

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yörsan Beslenme ve Diyet Uzmanı Nilüfer Hakarayan'ın verdiği bilgiye göre, B -hidroxyl Asit pul-pul olmuş ciltleri yumuşatıyor, doğal bir havalanma sağlıyor, cildi temizliyor.

Sütün tartışmasız bir özelliklerinden biri de cilt bakımına yardımcı olmasıdır.. Kleopatra süt ve bal dolu bir küvette düzenli olarak cildini yıkarmış bu yüzden süt antik çağlarda üst düzey insanlar için kozmetik bir ürün olarak da görülmüş. Kuşkusuz tabii ki sütün yatıştırıcı bir özelliği de var. Sütün içindeki protein, aminoasitler ve Vitamin A hassas ciltlerde harika işler başarır.

Bununla birlikte laktik asit hücrelerin yenilenmesini uyarır, yumuşatır ve temizler. Sütün cilt üzerindeki etkisi yaz aylarında büyük rol oynar. Güneş ışınlarına fazla maruz kalan cildi hafifletir-yatıştırır.

Güçlü kemikler için en önemli mineral kalsiyum ve süt kalsiyum deposudur!

Kemiklerin gelişimi için en önemli mineral kalsiyumdur. Kalsiyumun en önemli kaynakları süt ve süt ürünleridir. Büyüme süresince beslenme ile kalsiyum alımının yeterli miktarda gerçekleşmesi güçlü ve sağlıklı kemiklere sahip olmak açısından son derece önemlidir. Eğer çocukların genetik yapılarının elverdiği mümkün olan en üst düzeyde kemik kütlesine sahip olmaları için; beslenmeleri, iskeletin ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır. Gençlikte en üst düzeyde kemik kütlesine sahip olmak daha sonraki yaşlarda kemik erimesi, raşitizm gibi hastalıklardan korunmak için önem taşır.

Çocukken çok süt içen yetişkinler içmeyenlere oranla daha iyi bir kemik yoğunluğuna sahiptir. Süt takviyesi ayrıca çocuklarda en azından kısa vadede boyu uzatır ve kemik oluşumunu güçlendirir. Bazı çocuklar süt tüketiminin yan etkilere neden olduğu ya da sadece tadını sevmemeleri nedeniyle inek sütü içmekten uzun süreli olarak kaçınırlar. Yörsan Beslenme ve Diyet Uzmanı Nilüfer Hakarayan, inek sütünden alınan kalsiyum eksikliğini telafi etmek için diğer kalsiyum zengini yiyecek alımını arttırmamaları veya mineral kalsiyum takviyesini yapmamaları halinde çocukların kemik sağlıkları tehlikeye girebileceğini söyledi. Süt diğer önemli besinler yönünden de zengin bir kaynak olduğu için süt içmemek genel büyümeyi ve kemik gelişimini olumsuz etkiler. Süt çeşitli yönlerden büyük önemi olan kalsiyum açısından zengin bir kaynaktır. 1 bardak süt bize ortalama olarak 300 mg kadar kalsiyum vermektedir ki bu değer et, ekmek gibi temel besin maddelerinde bulunanlardan kat kat fazladır. Kemik ve diş oluşumunda, kasların güçlenmesinde sinir sisteminin normal çalışmasında, fosfor ve D vitaminin vücuda alınmasında, demir eksikliğinden ileri gelen hastalıkların önlenmesinde, hatta kanın pıhtılaşmasında önemli rolü vardır. Kalsiyumun birinci işlevi kemik ve dişlerin gelişimi ve sağlamlığının korunmasıdır. Adölesanlarda kalsiyum dengesinin sağlanması için alınması gereken kalsiyum miktarı günlük ortalama 700 mg'dır.

Peynir, çürüklere karşı hem koruyor hem de yeni çürüklerin oluşmasını engelliyor

Yine süt ürünlerinden peynir de dişleriniz için birden çok yarar sağlar. İlk olarak ağzınızın PH dengesini ayarlamaya yardımcı olur ve diş için iyi bir koruyucu görevi üstlenir. Aynı zamanda dişleri çürüklere karşı koruyup, yeni çürükler olmasını engeller. Yörsan Beslenme ve Diyet Uzmanı Nilüfer Hakarayan bu konuda şunları söyledi: "Bir şeyler yemeden önce ya da sonra yenecek peynir ağzınızdaki tükürük üretimini arttırır ve bu da plaklara ve çürüklere neden olan şekerleri ve yemek artıklarını yıkar ve zararlı asitleri nötralize etmeye yardımcı olur. Özellikle şekerli ve asitli gıdalar dişler üzerine yapışıp kaldıkları için kolay temizlenememektedir bu da diş sağlığı için sakıncalı olmaktadır. Bunların tamamen kesilmesi yerine belirli bir düzen içinde tüketilmesi daha doğru olacaktır."

Kaynak: Bültenler / Sağlık
title