Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara: 2 doz BioNTech olanlara, 'hatırlatma dozu olarak' Turkovac'ın etkisi araştırılacak
TÜSEB Aşı Enstitüsü Başkanlığı görevine getirilen Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, "Yakın bir dönemde iki doz BioNTech aşısı olan kişilere 6 aydan sonra yapılacak hatırlatma dozu olarak Turkovac'ı uygulayacağımız bir çalışma başlatılacak" dedi. Turkovac aşısının çocuklardaki çalışmasının da planlandığını söyleyen Prof. Dr. Kara, "Gönüllülerimizden, vatandaşlarımızdan destek isteyeceğiz" ifadesini kullandı.
Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'na (TÜSEB) bağlı Aşı Enstitüsü Başkanlığı'na getirilen Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, enstitünün başta Türkiye'nin ihtiyacı olmak üzere çevre ülkelere de ihraç edilebilecek düzeyde aşı geliştirilmesi ve üretilmesine yönelik, yerli imkanlarla çalışacak bir kurum olacağını belirtti. Prof. Dr. Kara, Turkovac aşısında da çok yakın bir zamanda iki doz BioNTech aşısı olan vatandaşlarda, "hatırlatma dozu olarak Turkovac'ın etkisinin araştırılacağı yeni bir faz çalışması başlatılacağını, bunun için de 300 ila 400 gönüllüye ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Prof. Dr. Kara, Turkovac'ın, çocuklar için de faz çalışmalarının planlandığını belirtti. Prof. Dr. Kara, yerli Aşı Enstitüsünde dünyada henüz geliştirilmemiş Kırım Kongo aşısı gibi yeni aşıların geliştirilmesi üzerine de çalışılacağını ifade etti.
"HEDEFLERİMİZDEN BİRİ DÜNYADA OLMAYAN YENİ AŞILARIN GELİŞTİRİLMESİ"
Prof. Dr. Kara, Aşı Enstitüsü'nün hedeflerini özetleyerek "Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'nın alt birimlerinden bir tanesi de Aşı Enstitüsü. Türkiye'deki özellikle bulaşıcı hastalıkların nasıl bulaştıkları, bu hastalıkların yükü, ülkemizin ihtiyacı, bu ihtiyaçların neler olabileceğinin belirlenmesi (hem belki hastalıkların öldürücülüğü yönünden, hem de hastalığın yaygınlığı ve toplum üzerindeki etkileri yönünden) ve ona yönelik belki dünyada geliştirilmemiş yeni aşıların geliştirilmesi de amaçlanıyor. Örneğin Kırım Kongo aşısı gibi. Ya da dünyada geliştirilmiş ama ülkemizde üretilmesi ya da daha gelişmiş bir aşı olarak üretilmesi de amaçlarımızdan bir tanesi. Aşı Enstitüsü olarak Türkiye'nin aşı ihtiyacının hem belirlenmesi hem de bunun mümkün olduğu kadar yerli imkanlarla gerçekleştirilmesi, yabancı ülkelerdeki aşı üreticileri ile de ortaklıklar ve birlikteliklerin yönlendirilmesi, çevremize ve çevre ülkelere yönelik olarak da aşı ihtiyacının en uygun şekilde karşılanması da hedeflerimiz arasında yer alıyor" dedi.
İKİ DOZ BIONTECH OLANLARA ÜÇÜNCÜ DOZ TURKOVAC ÇALIŞMASI BAŞLAYACAK
Türkiye'nin ilk yerli Kovid aşısı olarak piyasaya çıkmak üzere olan Turkovac aşısı ile ilgili çalışmalarda gelinen son noktayı da anlatan Prof. Dr. Kara, şu önemli bilgileri verdi: "Faz 3 çalışmalarının 1'nci ve 2'nci basamakları tamamlandı. Bitme noktasında diyebilirim. Bu şu anlama geliyor yakın dönemde ülkemizde kullanılabilir bir aşı haline gelecek. Şu anda Turkovac ile ilgili iki aşı çalışmamız yoğun olarak devam ediyor. Biri daha evvel hiç aşı olmamış kişilerin ilk defa Turkovac ile aşılanması. Bir de inaktif aşı olarak Sinovac aşısı ile 2 dozunu olmuş kişilere, aradan geçen süre 3 aydan fazla ise hatırlatma dozu olarak Turkovac'ın uygulandığı ve buna bağlı aşı yanıtının değerlendirildiği diğer çalışmamız yürüyor. Bu çalışmada gönüllü sayımız 1500'ün üzerinde şu anda. Ama planımız, 3 bin ila 4 bin gibi bir gönüllü sayısına ulaşmak. Yakın bir dönemde ise iki doz BioNTech aşısı olan kişilere 6 aydan sonra yapılacak hatırlatma dozu olarak Turkovac'ı uygulayacağımız bir çalışma başlatılacak. O çalışma da şu anda etik komiteden izin alma aşamasında. Bu hafta ya da önümüzdeki hafta içerisinde çıkması bekleniyor iznin. Buradaki gönüllü sayımızın 300 ila 400 civarında olmasını planlıyoruz. Çünkü bu çalışmada direkt laboratuvardaki sonuçlara göre değerlendirme yapılacak. O nedenle sayının biraz daha az olması uygun. Amaç bu aşımızı öncelikle TÜSEB olarak Türkiye'deki üreticiler veya aşı geliştiricilerle öncelikle ülkemizin ihtiyacına yönelik sunmak elbette ama sonuç olarak tüm dünyaya da sunulmasını hedefliyoruz."
"TURKOVAC İÇİN ÇOCUK ÇALIŞMALARI DA PLANLANIYOR"
Turkovac aşısının çocuklardaki çalışmasının da planlandığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kara, "Sonuç olarak dünya genelinde 12 yaş üzerindeki çocuklarda aşı uygulamaları var. Amerika Birleşik Devletleri 6-11 yaş arasındaki çocuklarda da aşı uygulamasını getirdi. Bizim bir aşımızın da her şeyi ile tam olabilmesi için, çocuk çalışmalarının ve çocuklardaki etkinliğine yönelik verilerinin olması gerekiyor. O yönden planlamalar yapılmaya başlandı. Yakın bir dönem içerisinde Turkovac'ın çocuk çalışmaları da gündeme gelecek. Bunun için de gönüllülerimizden, vatandaşlarımızdan destek isteyeceğiz" dedi.
AŞI ÇALIŞMALARI DSÖ, FDA VEYA EMA ONAYLARI İÇİN DE ÇOK TİTİZ YÜRÜTÜLÜYOR
Türkiye'de yeni bir aşının aşı geliştirilme ve uygulanma kurallarının dünya standartlarının da üzerinde çok net ve çok sıkı bir şekilde yürütüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Kara, "Türkiye'de bir aşının uygulanabilir olması için dünya ortalamalarının da üzerinde olması gerekiyor. Bu Turkovac için de, Turkovac'tan sonra Türkiye'de geliştirilecek diğer tüm aşılar için de geçerli. Belki bunlar koronavirüs aşısı olacak, belki grip aşısı, belki kuduz aşısı ya da bir başka aşı. Bu da aşılarımızın dünyada da kullanılabilir bir şekilde ortaya çıkacağı anlamına geliyor. Aşı çalışmaları ve sayılarımızın planları da bu yönde yapılıyor. Biz, kendi vatandaşımıza aşıyı sunmadan önce de dünya otoritelerinin istediği şartların çok üzerinde koşullarda bunu yapıyoruz. kendi ülke kurallarımız zaten çok sıkı. Toplumumuzun, bu çalışmalara destek vermesi bu yüzden çok önemli. Çünkü bizim gönüllü çalışmalarında yeterli sayılara ulaşmamız gerekiyor bu verileri dünyaya sunabilmek için. Şu an bir çalışmamızda 1000-1500 kişi ile bunu gösterdik ama ne yazık ki yeterli değil. Bu rakamın 3 bin, 4 bin, 5 bin civarında olması gerekiyor. Böylece Dünya Sağlık Örgütü, FDA veya Avrupa İlaç Ajansı EMA onaylarını da alabilelim.
"TÜRKİYE VERİLERİ DÜNYADA DA KABUL GÖRDÜ"
Sinovac aşısının DSÖ onayının daha çok Türkiye'de yürütülen faz çalışmaları sayesinde alınabildiğine de işaret eden Prof. Dr. Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: "DSÖ kullanım onayını verdi ama EMA firmadan birkaç belge daha istedi. Ama firma bu konuda belki çok istekli davranmadı. Açıkçası Türkiye'den giden verilerle DSÖ bu aşı için onay verdi. Çünkü Türkiye'deki klinik araştırmayı gerçekleştiren ekiplerimiz, hocalarımız, gerçekten çok titiz davrandılar. O veriler zaten DSÖ tarafından uygun ve yeterli görüldü. Benzer şekilde şimdi bizim Turkovac aşı çalışmalarını yapan ve bundan sonraki gelecek aşıların da araştırma ve çalışmalarını yürüten hocalarımız da çok kıymetli ve verilerine dünyanın güvendiği isimler. O nedenle halkımızdan bizim ricamız, lütfen aşı çalışmalarımıza gönüllü olarak destek versinler. Gönüllü olarak hem Turkovac hem de bundan sonraki diğer aşı çalışmaları için tereddüt etmeden gönüllü olsunlar."