"Sigarayı bırakarak çocuğunuzun kanser olmasını engelleyebilirsiniz"
Dünya genelinde çocukluk çağı kanserlerinde yüzde 85'e ulaşan bir başarı oranına sahip olunduğunu belirten Prof. Dr. Murat Elli, "Çocukluk çağı kanserlerde genetik yatkınlık çok etkindir.
Dünya genelinde çocukluk çağı kanserlerinde yüzde 85'e ulaşan bir başarı oranına sahip olunduğunu belirten Prof. Dr. Murat Elli, "Çocukluk çağı kanserlerde genetik yatkınlık çok etkindir. Erişkin kanserleri engellenebilir kanserlerdir" dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji bölümünden Prof. Dr. Murat Elli, "Çocuk hematoloji ve Onkoloji'nin alanı ve konusu çocukluk çağının tüm kan hastalıkları (kansızlık, kanama/pıhtılaşma bozuklukları, kan çeşitli bileşenlerinde düşüklük), iyi ve/veya kötü huylu tüm tümörler ve kanserlerin tanısı, tedavisi ve sonrasındaki izlemedir. Bu nedenle çocuk hekimliğinin her disiplini zaman zaman bizden yardım ister" uyarısında bulundu.
"ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİNDE BAŞARI ORANI YÜZDE 85"
Erişkin kanserleri organlardan (rahim, meme, akciğer, prostat) kaynaklanırken, çocuklarda dokulardan (lenfo-hematolojik sistem, sempatik sinir dokusu, kas destek dokusu gibi) kaynaklandığını söyleyen Prof. Dr. Murat Elli, "Çocukluk çağı kanserlerinde genetik yatkınlık çok etkindir. Çocukluk çağı kanserleri erişkinlere göre kemoterapiye çok daha iyi yanıt verir. Sağ kalım daha yüksektir. Erişkinlerde yaşam süresi uzatılmaya çalışılırken çocuklarda uzun dönem yaşam hedeftir. Çocuk çağı kanserleri çoğu engellenmez, ancak erişkin çağı kanserlerinin önemli bir kısmı önlenebilir kanserlerdir. Erişkinlerin sigara kullanımının engellenmesi ile akciğer ve prostat gibi organ kanserleri engellenirken, aynı zamanda bu kimselerin çocuklarında oluşacak bazı kanserler de engellenecektir. Tüm dünyada çocukluk çağım kanserlerinde yüzde 85'e ulaşan bir başarıya ulaşılmıştır. Ülkemiz bu alanda da oldukça başarılı olmuş ve dünya standartlarına ulaşmıştır. Modern dünyada ulaşılabilen her türlü tedaviye çocuklarımızda ulaşabilmektedir" ifadelerini kullandı.
ÇOCUĞUNUZDA BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT
Tüm modern dünyada olduğu gibi Lösemiler, Beyin/omurilik tümörleri, Lenfomalar, Nöroblastom, Wilms Tümörü, kas-yumuşak doku tümörleri, kemik tümörleri (sırasıyla azalan) sıklıkta olduğuna dikkati çeken Elli, "Bu tümörlerin tedavisinde kemoterapiler en önemli başrol kahramanlardır. Çocukluk çağı tümörlerinin en önemli özeliği konvansiyonel (standart) kemoterapiye iyi yanıt vermesidir. Cerrahi ve radyoterapi her zaman en önemli tedaviler arasında yer almaktadır. Günümüzde önemi giderek artan "hedefe yönelik tedaviler" özelikle dirençli hastalıklarda ve kemoterapinin tam etkin olmadığı yavaş seyirli tümörlerde giderek daha sık kullanılmaktadır. Aşağıdaki belirtiler varsa ebeveynler mutlaka bir çocuk hekimine başvurmalıdır. Çocuğun vücudunda beklenmeyen kitle ve şişlikler, nedeni açıklanamayan halsizlik ve güçsüzlük, özellikle dizden yukarıda ve gövdede travma öyküsü olmadan çürük ve bereler, uzamış burun ve dişeti kanamaları, uzamış ve nedeni bilinmeyen ateş, sabah baş ağrıları ve kusmaları, ani başlangıçlı göz ve görme bozuklukları, aşırı ve hızlı kilo kaybı belirtilerine dikkat" şeklinde konuştu.
"TÜMÖR KONSEYİNDE FARKLI BÖLÜMLERDEN TECRÜBELİ HOCALARIN GÖRÜŞLERİ ALINIR"
Çocukluk çağı kanserli multidisipiliner yaklaşımla tedavi edilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Murat Elli, "Kemoterapi, cerrahi, radyotereapi gibi tedavi bölümleri yanında radyoloji, nükleer tıp, patoloji gibi tanısal bölümler, fizik tedavi ve diyetisyenlik gibi bölümler ve çocuk sağlığı ve hastalıklarının tüm bölümleriyle birlikte hareket eder. Hastalarımız için hem kendi hastanemizde hem de İstanbul Çocuk Tümör konseyinde farklı bölümlerden tecrübeli hocaların görüşleri alınır" bilgisini verdi.
"KÖK HÜCRE TEDAVİSİ BAŞARIYI ARTIRIYOR"
Çocuklarda kemik iliği nakli kemik iliği yetmezliği, talasemiler, orak hücre anemiler, immun yetmezlikler, metabolik hastalıklar, yüksek risk grubu ve tekrarlayan/dirençli lösemiler gibi pek çok hastalığa uygulanmakta olduğunu söyleyen Elli sözlerini şöyle tamamladı:
"Tam uyumlu kardeşler, Aile içi tam uyumlu bireyler, akraba dışı tam uyumlu vericiler öncelikle tercih edilmektedir. Ancak bu sağlanmazsa haploidentik dediğimiz yarı uyumlu anne/baba/kardeş her zaman hazır bir donörler ile başarılı nakiller yapılmaktadır. Çocuklar, yüksek doz kemoterapilere erişkinlere göre daha iyi dayanmaktadır. Çocukluk çapı kanserleri de kemoterapiye daha duyarlıdır. Ülkemizde hastane şartlarının iyileşmesi, iyi bir tıp eğitimi, artan destek tedaviler ile kemik iliği nakli alanında başarıyı artırmıştır."