Sigarayı Bırakacakların Yardım Alması Şart
Doç. Dr. Esra Sağlam, yardım almadan sigarayı bırakmanın mümkün olmadığını vurguluyor.Üsküdar Üniversitesi NP İstanbul Hastanesi Sigara Polikliniği Koordinatörü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Sağlam, yardım almadan sigarayı bırakmanın mümkün olmadığını vurguluyor. Sağlam, nikotin birden bire kesilecek olursa vücudun buna sert tepki vereceğini belirtiyor.
Esra Sağlam, "sigarayı yardımsız ve aniden kesen hastada biz sinirlilik, uyku bozukluğu, konsantrasyon bozukluğu, baş dönmesi, iştah artışı, kabızlık, ağız kuruluğu, göğüste baskı hissi gibi şikayetler ile karşılaşırız. Bu şikâyetlerin de mutlaka tedavi edilmesi gerekir çünkü bu şikâyetlerin varlığı kişiyi sigaraya geri döndürür. Oysa ki önemli olan sigarayı bırakmak değil, sigaraya tekrar başlamamaktır" diye konuşuyor.
Kişi sigarayı bırakmaya karar verdiğinde, bu işi yardım almadan yapmaya çalıştığında başarı oranının yüzde 1 olduğunu kaydeden Sağlam, "sigara bırakmaya karar veren ve bunu deneyen 100 kişiden ancak 1 tanesi bunu başarır. Genellikle de bu grubun kalp krizi geçirmek, akciğer kanseri olmak, gebe kalmak gibi çok geçerli bir sebebi vardır. Yüzde 99'u ise sigaraya tekrar başlar. Tedavi olarak sigara bırakıldığında ise bu oran 50-60 kat artar. Tedavi olmaya karar verildiğinde mutlaka bir hastane poliklinik ya da muayenehane gibi sağlık kuruluşuna yani bir doktora başvurmak gereklidir" diyor.
Sigara bağımlılığının beyin yapısında ve fonksiyonlarında kalıcı değişikliklere yol açan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Sağlam, sigaranın beyne etkilerini şöyle anlatıyor:
"Sigara bağımlılığı beyinde yapısal ve fonksiyonel değişikliklere neden olur. Beynimizin fonksiyonel bölümlerinden bir tanesi de zevk alma merkezidir. Bu bölgede dopamin adını verdiğimiz madde artacak olursa kişi zevk alır. Doğal olarak zevk alma merkezinde, dopamin salgılatan davranışlarımız vardır, örneğin yemek yemek, müzik dinlemek, spor yapmak, sevdiklerimizle sohbet etmek vb. Bir de dopamin salgılatan dışarıdan alınan maddeler vardır, örneğin kokain, amfetamin, nikotin eroin vb.
Bu maddelerin hepsi beyindeki zevk alma merkezinden dopamin salgılatarak keyif almamıza neden olurlar. İnsan beyni zevk aldığı şeyi tekrar tekrar yapmak ister, bu tekrarlar sırasında da aldığı zevk nedeni ile o maddeye psikolojik olarak bağımlı hale gelir. Psikolojik olarak bağımlı hale geldiği maddeden kişiyi ayıracak olursanız depresyona benzer davranışlar ortaya çıkar, biz bunları hastalarda
–Çökkün duygu durum ve hiçbir şeyden zevk alamama
–İlgi ve istek azalması
–Yorgunluk, enerji azalması, bitkinlik
–Dikkatini toplamada güçlük ve kararsızlık
–Uyku bozukluğu
–İştah bozukluğu
–Hareket ve konuşmalarda yavaşlama ya da ajitasyon
–Kolay kızma
–Tahammülsüzlük
olarak izleriz. Çünkü beynin elinden çok sevdiği oyuncağı alınmıştır, ona karşı özlem duyar. Doğal keyif vericiler ise sigara kadar yoğun dopamin salgılatamadığı için, kişi artık onlardan da zevk almamaya başlar. Bu süreçte yaşadığı tahammülsüzlük, sinirlilik, kolay kızma hali etrafını fazlasıyla rahatsız eder ve etrafı kişiye 'sigara içsen daha iyi idi, çekilmez biri oldun' der. Bu tablonun mutlaka tedavi edilmesi gereklidir. Tedavi edilmez ise sigara bağımlısı söyle düşünmeye başlar 'bu mutsuzluk ve isteksizlikle yaşayacağıma mutlu yaşarım, atın ölümü arpadan olsun' ve tekrar sigaraya başlar.
Kişi nikotin aldığı sürece, aldığı bu fazla nikotinden kendini korumak isteyen vücut, nikotini algılayan hücrelerdeki nikotin algaçlarının sayısını azaltır. Çünkü ortamdaki fazla miktarda bulunan nikotine karşı kendisini korumaya çalışmaktadır. Nikotin ile vücuttaki hücreler arasında yeni bir düzen kurulmuştur, bu yeni düzenin oluşması ile kişide fiziksel bağımlılık meydana gelir.