Sağlık Bakan Yardımcı Eldemir, "Pandemi Sonrası Türkiye Sağlık Turizmi Vizyonu Paneli"nde konuştu Açıklaması
Sağlık Bakan Yardımcı Halil Eldemir, "Ülkemizde ağırlıkla medikal turizmi olarak sunulan sağlık turizmi hizmetlerinin kapsamının genişletilerek engelli ve yaşlı bakımı, termal turizm, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının da bu kapsama dahil edilmesi, pandemi sonrası süreçteki...
Sağlık Bakan Yardımcı Halil Eldemir, "Ülkemizde ağırlıkla medikal turizmi olarak sunulan sağlık turizmi hizmetlerinin kapsamının genişletilerek engelli ve yaşlı bakımı, termal turizm, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının da bu kapsama dahil edilmesi, pandemi sonrası süreçteki vizyonumuzda yer almaktadır." dedi.
Eldemir, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Sağlık Turizmi Derneği (BUSAT) iş birliğiyle düzenlenen "Pandemi Sonrası Türkiye Sağlık Turizmi Vizyonu Paneli"nde yaptığı konuşmada, sağlık turizminin son yıllarda küreselleşmenin etkisiyle giderek önem kazanan bir sektör haline geldiğini söyledi.
Pandemi öncesi büyük bir ivme kazanan sağlık turizminin Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle zorunlu bir duraklama sürecine girdiğini aktaran Eldemir, "Ülkemizde turizm gelirleri 2020 ile 2021 yılı mukayese edildiğinde, hemen hemen tüm alanlarda pozitif bir değişim görülmüştür. Bu da pandemi sonrasında sağlık turizminin de hızlı bir şekilde toparlanma sürecine gireceğini işaret etmektedir." diye konuştu.
Eldemir, Türkiye'nin sağlık turizmi konusundaki hedeflerini kararlılıkla ortaya koyduğunu, bu kapsamda tanınırlığı ve tercih edilirliğinin artırılması için çalıştıklarını belirterek şunları kaydetti:
"Pandemiden önce Türkiye'de 761 sağlık tesisi, 87 aracı kuruluşa yetki belgesi verilmişken, 2020'de 315 sağlık tesisi ve 76 aracı kuruluş daha yetki belgesi almış ve 2021'de 262 sağlık tesisi ve 76 aracı kuruluş uluslararası sağlık turizmi yetkisi belgesi almıştır. Bugün itibariyle Türkiye genelinde 1298 sağlık tesisi ve 234 aracı kuruluş, hali hazırda sağlık turizmi hizmeti sunmaya yetkilidir. Pandemi döneminde de bu konuda çalışmak isteyen özel sektörün önü açılmış, talepleri karşılanmış, bu konuda yetkilendirilmiştir. Bu 1298 sağlık tesisin hepsi özel sektör değil, kamu hastaneleri, üniversite hastanelerinden de bu yetki belgesini alıp sağlık turizmi yapan kuruluşlar var."
İyi yetişmiş nitelikli sağlık personeli ve örnek teşkil eden sağlık altyapısıyla Türkiye'nin dünyaya kaliteli sağlık hizmeti sunduğunu dile getiren Eldemir, şöyle devam etti:
"Ülkemizde ağırlıkla medikal turizmi olarak sunulan sağlık turizmi hizmetlerinin kapsamının genişletilerek engelli ve yaşlı bakımı, termal turizm, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının da bu kapsama dahil edilmesi, pandemi sonrası süreçteki vizyonumuzda yer almaktadır. Alanda ihtiyaç duyulan ve oluşturulması ya da geliştirilmesi gereken mevzuatların birbirleriyle bütünleşik şekilde ele alınması gerekmektedir. Hizmet sunduğumuz sağlık tesislerinin kalitesini ulusal kalite belgeleriyle yüksek oranda ortaya koymuş olsak da uluslararası kalite ve akreditasyon çalışmaları, önümüzdeki süreçte önemle üzerinde durulacak konulardan biri olacaktır. Hizmet kalitesi ve hasta memnuniyetini artırmanın yanı sıra etkin tanıtım stratejileri ve uluslararası iş birlikleriyle ülkemizi sağlık turizmi alanında marka haline getirmek, pandemi öncesi olduğu gibi pandemi sonrasında da önümüzde duran en büyük hedeftir."
Eldemir, sağlık turizminin global vizyonuna paralel olarak obezite cerrahi işlemleri organ nakli gibi özellikli alanlarda biraz daha ön plana çıkmak için gerekli çalışmaların gündemlerinde olduğunu da sözlerine ekledi.
Panelin açılış törenine, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, BUSAT Başkanı Metin Yurdakoş da katıldı.