Ritim Bozukluğu Hastası Genç Kız 1 Günde Sağlığına Kavuştu
Ritim bozukluğu hastası genç kız 1 günde sağlığına kavuştu SDÜ'de ritim bozukluğu ablasyon operasyonuyla 1 günde tedavi ediliyorISPARTA - Lise yıllarından bu yana ritim bozukluğu yaşayan 25 yaşındaki üniversite öğrencisi genç kız, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma...
Ritim bozukluğu hastası genç kız 1 günde sağlığına kavuştu
SDÜ'de ritim bozukluğu ablasyon operasyonuyla 1 günde tedavi ediliyor
ISPARTA - Lise yıllarından bu yana ritim bozukluğu yaşayan 25 yaşındaki üniversite öğrencisi genç kız, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde gerçekleştirilen kapalı yöntemle ablasyon operasyonu ile 1 günde sağlığına kavuştu.
Türkiye'de daha önceleri sayılı merkezler ve özel hastanelerde yapılan ritim bozukluğu operasyonu SDÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde yapılmaya başlandı. Hastanede kısa süre önce tekrar başlatılan ablasyon çalışmalarında 10. Hasta tedavi edilerek sağlığına kavuşturuldu.
Kuyumcu: "Bu rahatsızlığın seviyesi ve ciddiyeti belirlenmelidir"
Kalbin olması gerekenden daha az ya da gereğinden daha fazla atması ile düzensiz çalışması olarak tabir edilen, baş dönmesi - halsizlik ve kalp durması gibi şikayetlerle ortaya çıkan ritim bozukluğunun tedavi edilmemesi halinde hayati riskler taşıdığını aktaran SDÜ Tıp Fakültesi Dr.Öğretim Üyesi Mevlüt Serdar Kuyumcu, "Ritim bozukluğunun tanısı mutlaka bir uzman kardiyolog tarafından konulmalıdır. Kardiyolog tarafından bu rahatsızlığın seviyesi ve ciddiyeti belirlenmelidir. Bu rahatsızlıklarının çoğu tedavi gerektirmemektedir ama bu rahatsızlık hayati fonksiyonları bozacak şekilde ilerliyorsa mutlaka tedavi edilmelidir" dedi.
"Hastamız 1-2 gün içinde kaldığı yerden hayatına devam edebiliyor"
Ritim bozukluğunun farklılıklarına göre, kalbin yavaş attığında pil tedavisi, hızlı çalışması halinde ise 2 seçenek halinde olan ilaç ve ablasyon tedavisi yöntemlerinin uygulanabildiğini kaydeden SDÜ Tıp Fakültesi Dr.Öğretim Üyesi Kuyumcu, "Ritim bozukluğu tedavisi yöntemlerinden ablasyon tedavisi aynı anjiyo yöntemine benzemektedir. Kasıktan kalbe yollanan elektrotlar yardımıyla kalpte ritim bozukluğuna sebep olan odaklar haritalanır, yerleri bulunur. Bu odaklar, dondurularak ya da radyo frekans enerjisi verilerek yok edilir. Genellikle sonuç kesindir ve hastamız 1-2 gün içinde kaldığı yerden hayatına devam edebilir" diye konuştu.
Hastanede uygulanan yöntem ve hasta hakkında bilgi veren Kuyumcu şöyle devam etti; "Hastamız Burcu Hanım, bize daha önce acilde çarpıntı ve gene durum bozukluğu gibi şikayetlerle gelmişti. Hastamızın ablasyonunu yaptık ve ertesi günü hastamızı taburcu ediyoruz."
"Bu tedaviler artık hastanemizde yapılacak"
Kuyumcu, "Bu tedavimiz, bazı çevre il ve ilçelerde de yapılmıyordu. Biz, hastanemizde tekrar bu tedaviye başladık ve başarıyla 10.vakamızı da aldık. Daha önce bu hastalarımız büyük şehirlerdeki belli başlı hastanelere gitmek zorunda kalıyorlardı. Bu tedaviler artık hastanemizde yapılacak" şeklinde konuştu.
Tedavi edilmesi gereken durumlar ortaya çıkabilir
Hastaların çoğu zaman, kalp bölgesinde 'Kuş çırpıyor' şeklinde tabir ettiği ritim bozukluğunda, nabız yükselmesi ve fenalaşma gibi şikayetlerin meydana geldiğini kaydeden Kuyumcu, bazı ritim bozukluklarının altından da tetikleyici olarak bazı ilaçlar, stres ve sigara gibi durumların altından tedavi edilmesi gereken durumların çıkabileceğine dikkat çekti.
Karabacak: "Bu işlemlerin ameliyatsız olması bizim için değerli"
Süleyman Demirel Üniversitesi'nin yenilikler üniversitesi olduğunu anımsatarak, Kardiyoloji Anabilimdalı olarak, hastanede farklı kalp rahatsızlıklarında açık ve kapalı şekilde operasyonların kolaylıkla yapılabildiğini dile getiren SDÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilimdalı Doç.Dr. Mustafa Karabacak ise, "Ritim bozuklukları önemli. Bu konuda hastanemizde elektrofizyolojik işlemleri yapmaya devam ediyoruz. Bunun yanında, kalp pili koyma ve yerleştirme işlemlerimiz de var. Özellikle, ileri yaşlarda karşılaştığımız ritim bozuklukları ve hastanın hayatını idame ettirmesinde zorluğa neden olan elektriksel kalp bozuklukları var. Bunlar için de tek kollu ve iki kollu kalp pili yerleştirme işlemleri yapıyoruz. Ayrıca bazı hastalarımız, özellikle kalp gücü düşük olan hastalar hayati risk taşıyan ritim bozukluklarıyla karşılaşabiliyorlar. Onlara da 'Hayat kurtarıcı müdahale (cihaz)' dediğimiz, defülatör dediğimiz cihazları yerleştiriyoruz. İleri kalp yetmezliği olan hastalarımızda da 3 kollu pil yerleştirme işlemlerini yapabiliyoruz. Daha da yeni güncel işlemlerimiz için mücadelemiz devam ediyor. Bu bahsettiğim işlemlerin hepsi genelde 1 günde tamamlanıyor, pil yerleştirdiysek eğer hasta 2 veya 3 gün gözetim altında tutulabiliyor. Bu tedavilerin zorluk derecesi bizim için, zor ve komplike işlemler diyemeyiz. Ama bu işlemlerin ameliyatsız olması bizim için değerli" ifadelerini kullandı.
Çelenk: "Hiç önemsemedim, sonra paniklemeye başladım"
Ameliyatsız olarak ritim bozukluğu tedavi edilen 25 yaşındaki Burcu Çelenk, lise dönemlerinden bu yana yaşadığı kalp çarpıntılarının sürelerinin ve şiddetinin son dönemde giderek arttığını anlattı.
Tedaviye karar vermeden önce ani bir hareketle yere eğilip kalktıktan sonra kalp çarpıntısının başladığını aktaran Çelenk, "İlk önce bunun ani bir hareketle oluştuğunu düşünerek, hiç önemsemedim. Süresi 1 saati geçtikten sonra paniklemeye başladım ama 'Tansiyonum düşmüştür' diyerek yine bunu kapatmaya çalıştım. Ama baktım ki yine geçmiyor, kalbim çıkacak gibi hissetmeye başladığımda hemen hastanenin acil servisine başvurdum. Burada hemen EKG çekimi yaptılar. Sonra buraya kadar geldim ve ameliyat oldum" dedi.
1 günde tedavi oldu, hiçbir ağrı ve sızı çekmedi
Tedavi sürecinden bahseden Çelenk, kendisine tanı konulduktan sonra 1 hafta boyunca verilen ilacı kullandıktan sonra verilen günde ablasyon operasyonun yapıldığını ve ertesi gününde de taburcu olduğunu söyledi. Çelenk, ablasyon olduktan sonra hiçbir ağrısı veya sızısının da bulunmadığına vurgu yaparak normal hayatına devam ettiğini kaydetti.
"Gayet iyi hissediyorum"
Çelenk kendisine uygulanan tedavinin ardından, artık herhangi bir çarpıntısının olmadığını, eskisi gibi ani hareketler yaparak yine aynı durumun oluşup oluşmayacağına baktığını ve durumun değişmediğini ileterek, "Şu anda hiçbir sıkıntı yok, kendimi gayet iyi hissediyorum. Doktoruma da soruyorum; 'Bu hareketleri yapınca bir şey olur mu?' diye sorduğumda, hiçbir sıkıntının olmayacağını, eski yaşantımdan daha iyi bir hayatım olacağını kesin olarak bana söyledi. Çok rahatım ve mutluyum" ifadelerine yer verdi.
"Erteledikçe bu raddeye kadar geleceğini hiç tahmin etmemiştim"
Ritim bozukluğu bulunan hastaların bu durumu göz ardı etmemesi gerektiğini savunan Çelenk, "Ben daha önceleri uyuyarak bile bu durumun geçeceğini düşünüyordum, kendimce başka yöntemler arıyordum. Erteledikçe bu raddeye kadar geleceğini hiç tahmin etmemiştim. Çarpıntısı bulunanlara, 1 defa bile olsa kesinlikle baktırmalarını tavsiye ediyorum" dedi.