Retina Damar Tıkanıklıkları Körlüğe Yol Açabilir

Retina Damar Tıkanıklıkları Körlüğe Yol Açabilir
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, retina damar tıkanıklıklarının sessizce ilerleyerek körlüğe neden olabileceğini belirtti. İleri yaş, hipertansiyon ve diyabet gibi faktörlerin rol oynadığı bu durumda erken teşhis ve tedavi büyük önem taşıyor.

RETİNA damar tıkanıklıklarının ağrısız, sessizce ilerlediğini ve bunun sonunda körlük olabileceğini belirten, Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, "Gözün görme merkezi olan retina, kan akışını sağlayan atar ve toplardamarlar ile beslenir; bu damarlardan birinde meydana gelen tıkanıklık ise özellikle ileri yaş grubunda ciddi görme sorunlarına yol açabilir" dedi.

Ağrısız ve ani bir şekilde gelişen görme kayıpları, retina damar tıkanıklığının habercisi olabilir. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi'nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, "Atar damar tıkanıklıkları nadir ama daha ciddi; toplardamar tıkanıklıkları ise daha sık görülüyor. Her ikisi de görmeyi ciddi şekilde tehdit edebilir" ifadelerini kullandı.

'RETİNA SAĞLAM DEĞİLSE SAĞLIKLI GÖRME MÜMKÜN DEĞİL'

Prof. Dr. Yenerel, retina damarlarında meydana gelen tıkanıklıkların bu hassas yapıyı doğrudan etkilediğini belirterek, "Atar damar tıkanıklıkları nadir ama daha ciddi; toplar damar tıkanıklıkları ise daha sık görülüyor. Her ikisi de görmeyi ciddi şekilde tehdit edebilir. Göz damar tıkanıklıklarının en sık nedenlerinin başında ilerleyen yaş, hipertansiyon, diyabet ve damar sertliği geliyor. Genç yaşta görülen vakalarda ise mutlaka pıhtılaşma bozukluklarının araştırılması gerekiyor" dedi.

'TIKANIKLIĞIN YERİ KAYBIN ŞİDDETİNİ BELİRLİYOR'

Görme kaybının derecesinin, tıkanıklığın damardaki yerine göre değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Yenerel,"Damar kökünde oluşan tıkanıklıklar daha ağır tabloya neden olurken, dal tıkanıklıklarında hasta başlangıçta fark bile etmeyebilir. Ancak ileride göz içi kanama gibi komplikasyonlarla karşılaşabiliriz" diye konuştu.

'TANIDA OCT VE ANJİYO ÖNE ÇIKIYOR'

Tanı koymada göz muayenesine ek olarak ileri görüntüleme yöntemlerinden yararlandıklarını ifade eden Prof. Dr. Yenerel, "OCT ve göz anjiyosu ile tıkanıklığın yeri ve etkileri net şekilde görülüyor. Bu sayede uygun tedavi planı belirlenebiliyor. Göz damar tıkanıklığında tedavinin çoğu zaman göz içi enjeksiyonlar ile yapılıyor. Hastaların sabırlı olması çok önemli. Enjeksiyonlar birkaç kez tekrarlanabilir. Anti-VEGF ya da kortizon içeren bu enjeksiyonlara ek olarak bazı durumlarda lazer tedavisi veya cerrahi müdahale de gerekebilir" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title