Sevgilinizden, sevgililer gününe günler kala ayrılmayın!

Atacağınız adımlar, bu anlamlı günün sonunda sizi dünyanın en mutlu ya da en mutsuz insanı yapabilir.

Bu nedenle uzmanlar, Sevgililer Günü için önemli tavsiyelerde bulunuyor. Sevgililer gününün modern hayatın ve popüler kültürün yerleşik unsurlarından biri haline geldiğini belirten Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, sevgi gibi yüce bir duygunun nesnelleştirilerek algılanmaması gerektiğini söylüyor. Psikolog Başkak "Sevgi belirli bir güne ait tüketim nesnesi olarak değil adanma ve fedakarlık olarak yaşanması gerekir" diyor.

Psikolog Başkak, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde yapmamanız gereken 14 şeyi yaşanmış örneklerden yola çıkarak sizler için yazdı:

GERÇEKDIŞI BEKLENTİLER İÇİNDE OLMAYIN: Çok değer verdiğiniz ruh ikizinizin şehirdeki en pahalı restoranda sizin için bir masa rezerve ettirmesini, odanızı binlerce gülle donatmasını ya da sizi pırlanta hediyelere boğmasını beklemeyin. Sevgililer Günü, sevgiliniz için ne kadar harcama yaptığınız ya da hangi abartılı planları yaptığınızla ilgili bir gün değildir. Beklentiyi ne kadar yüksek tutarsanız, hayal kırıklığınız o kadar fazla olur.

Yüzük gelmeyince: Genç bir hanım danışanımız, aylar öncesinden başlayarak sevgilisine zaman zaman bahsettiği, ima ettiği, hatta bir keresinde kuyumcuya birlikte girip denediği pahalı yüzüğü sevgililer gününde göremeyince hayal kırıklığı uğramıştı. Kendisini anlayamayan böyle birini sevemeyeceğine karar vermişti. Siz de sakın böyle yapmayın...

KENDİNİZİ BAŞKALARIYLA KIYASLAMAYIN: Arkadaşınız, Sevgililer Günü hediyesi olarak, iki düzine gül alırken, siz sadece bir tane gül aldıysanız, kıskançlık yapmayın ya da sevgiliniz hakkında kötü düşünmeyin. Gösterişli hediyeler, ne kadar çok seviliyor olduğunuzun bir göstergesi değildir. Sevgilinizin, mütevazi yollarla sevgisini gösterme şeklini takdir edin. Birlikteliğinizin hissettirdiği iyi duyguyu başka hiç bir şeye değişmeyin.

BORCA GİRMEYİN: Tamam, bugün önemli bir gün, ama çok değer verdiğiniz diğer yarınızı memnun etmek için kredi kartı limitinizin hepsini kullanmanızı gerektirecek kadar özel bir gün değil. Sevgiliniz, sizi gerçekten seviyorsa, asıl önemli olanın sizin onu düşünmeniz olduğunu bilecektir ve ne alırsanız alın, aldığınız hediyeden memnun olacaktır.

Acınızı taksitlendirmeyin: Bizden profesyonel destek isteyen bir erkek danışanımız, 14 Şubat'ta kredi kartına 12 ay taksitle çok pahalı bir çanta almıştı ve bir ay sonra ayrılmışlardı. Her ay borcu öderken tekrar ayrılır gibi sıkıntı çekiyordu!

GÜL ALMAYIN: Sevgililer Günü'nde çiçek fiyatları epey yükselir. Dahası, almayı düşündüğünüz çiçek çeşidi hakkında dikkatli olun. Gerçekten bazı çiçekler çok çirkin durabiliyor. Ayrıca gül de almayın. Güller, böyle bir gün için çok sıradan bir tercih. Görev savıp kurtulayım düşüncesiyle hareket etmeyin.

ÇİKOLATA ALMAYIN: Bu o kadar klişe bir şey ki, sadece kilo almanıza sebep olmakla kalmıyor, hediye seçimi konusunda hayal gücünüzün çok kıt olduğunu da gösteriyor. Misafirliğe ya da ziyarete gitmiyorsunuz, mesele sevdiğiniz kişiye özel olduğunu hissettirmek. Sevgiliye özel olduğunu hissettireceğiniz bir günde makarna almak ne kadar mantıklıysa, çikolata almak da aynı oranda mantıklı.

KALP ŞEKLİNDE BİR HEDİYE ALMAYIN: Bu bir sabun, çikolata, pasta, resim çerçevesi ya da poşet çay olabilir. Aslında bunların çoğu gerçekte bir kalp şekline de benzemez. Çok klişe ve sıradan bir ifade biçimi... Kalp şeklini ilkokuldaki çocuklara bırakın, artık yaratıcı olun.

AYRILACAKSANIZ BUGÜN YAPMAYIN: Sevgililer Günü'nde sevgilinizden ayrılmak çok gaddarca. Eğer gerçekten ilişkinizi bitirmeye karar verdiyseniz, bir iki gün daha bekleyin lütfen. Sevgililer Günü, birine ayrılık kararınızdan bahsetmek için seçebileceğiniz en kötü gün. Ayrılık bir gün daha bekleyebilir. 14 Şubat sadisti olmaktan uzak durun.

HEDİYE ALMAK İÇİN YAPI MARKETE GİTMEYİN: Tamam, evinizin belki yeni bir kapı pencereye ihtiyacı var fakat kendinize bir sorun bakalım, bunu almak için doğru zaman Sevgililer Günü mü? Ya da zorlama bir gülümsemeyle "Aşkım arabamıza yeni koltuk kılıfı aldım" şeklinde bir yaklaşım kişiye özel bir hediyeyi mi ifade eder? Etmez tabi ki. Sevgililer Günü'nde amaç sevgilinize, eşinize pratik, kullanışlı hediyeler almak değildir.

Kocası ütü alınca şok olmuş: Bir danışanım eşi kendisine Sevgililer Günü'nde ütü aldığı için şok olduğunu, tartıştıklarını ve günü küs geçirdiklerini anlatmıştı...

BUGÜN BENİM GÜNÜM DİYE DÜŞÜNÜP, HER ŞEYİ KARŞI TARAFTAN BEKLEMEYİN: Kadınlar, bugün her şeyi erkeklerden beklememeli. Sevgili; sadece kadını ifade eden bir kavram değildir, hem erkeği hem kadını ifade eden çift uçlu bir güzel sözcüktür. Romantizm için iki tarafın da emek harcaması gerekiyor. Ve hiçbir gün hiç kimseye ait değildir, paylaşmayı seçin.

Hediye bekleyenleri terk etti: Erkek bir danışanım bunu takıntılı bir kriter haline getirmiş ve kendisinden hediye beklendiği için birliktelik yaşadığı dört kişiyi terk etmişti. "Sevgili olduğumuzda hediye alması gereken biri gibi bir beklenti hissettiğimde soğuyup ayrılıyorum" diyordu.

CANLI BİR HAYVAN HEDİYE ETMEYİN: Sevgilinizin hayvanlarla ilişkisini tam olarak bilmiyorsanız o gün canlı bir hayvan hediye etmeyin. Hadi her şeyi bir kenara bırakalım, bu hediyeyi nasıl paket yapacaksınız? İlk bakışta sevgilinizi şaşırtabilirsiniz ama sonrası için bu pek de hoşlanacağı bir hediye olmayabilir. Sokaklara terkedilen köpek ve kedilerden bazıları maalesef sevgiliye şirinlik olsun diye alınan hayvanlardan... Bu hayvanların birçoğunun sokak şartlarında yaşayamayacağını ve öleceğini unutmayın lütfen.

İKİ KİŞİLİK ÖZEL BİR GÜNÜ BAŞKALARIYLA GEÇİRMEYİN: Sevdiğimiz insanlarla dostlarımızla birlikte olmak her ne kadar harika bir durum olsa da, özel olduğunu düşündüğünüz bu günü kendinize ayırın. "Aşkım, annemleri de çağırdım, hep beraber oluruz diye düşündüm" şeklindeki duyarlılığınızı bir başka güne saklayın. Unutmayın sevdiklerinizle beraber olacağınız yüzlerce gün var. Hele de "Bu akşam arkadaşlarla olacağım, toplantı var, halı saha maçına gideceğim" durumlarından uzak durun.

14 ŞUBAT'I İŞKENCEYE ÇEVİRMEYİN: Bu aralar biriyle birlikte olmamanız sevilmediğiniz ya da sevilmeyeceğiniz anlamına gelmez. Evlere odalara kapanıp kendinizi baskı altına almayın. Dostlarınızla buluşun, sinemaya gidin, her zaman ne yapıyorsanız onu yapın, ama sevgilim yok diye bu günü kendinize zehir etmeyin.

KENDİNİZİ KANITLAMA PSİKOLOJİSİNDEN UZAK DURUN: 14 Şubat'ı kendinizi kanıtlamanız gereken bir gün olarak algılamaktan uzak durun. Seven bir kalbin zamanı yoktur. Hiçbir sevgi bir güne sığmaz ve sevgi sıkışmaya gelmez. Bu günü sevdiğinizle geçireceğiniz diğer güzel günlerin bir provası gibi yaşayın.

HİÇBİR ŞEY YAPMAMAKTAN UZAK DURUN: "Tatlım ben bu tür günlere hiç önem vermem biliyorsun" şeklindeki felsefi yaklaşımlarınızı kendinize saklayın. Sevdiğiniz kişi önemsiyor olabilir, empati yapın ve ona kendini özel hissettirecek uygun bir yol bulun. En azından onu çok sevdiğinizi söyleyin, sımsıkı sarılın.