Prostat Kanseri Erken Teşhis İçin Tarama Yaptırılmalı
Medipol Bahçelievler Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Akbulut, ailesinde prostat kanseri bulunan kişilerin 45 yaş ve üzerinde, bulunmayanların ise 50 yaşından itibaren erken teşhis için tarama yaptırması gerektiğini belirtti. Prostat kanserinin belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Akbulut, erken evredeki prostat kanserinin uygun tedavi ve takip ile tamamen kontrol altına alınabildiğini vurguladı.
Medipol Bahçelievler Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Akbulut, ailesinde prostat kanseri bulunan kişilerin 45 yaş ve üzerinde, bulunmayanların ise 50 yaşından itibaren erken teşhis için tarama yaptırması gerektiğini belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Akbulut, prostat kanserinde görülme sıklığının ırk ve coğrafyaya göre değiştiğini ifade etti.
Akbulut, "Özellikle siyahi ırk ve Kuzey Amerika'da en çok sıklıkta görülürken Uzak Doğu ülkelerinde daha az görülmektedir. Ülkemiz ise Avrupa ile prostat kanserinin sıklıkla görüldüğü bir coğrafyadadır." bilgisini verdi.
Ailede ve yakın akrabalarda prostat kanseri bulunmasının kişiyi riskli gruba sokmasının yanı sıra ortaya çıkabilecek kanserin de daha erken yaşlarda görülebilmesine neden olabileceğini ifade eden Akbulut, belirtilerin sıklıkla kansere özgü olmadığını anlattı.
Prof. Dr. Mehmet Fatih Akbulut, prostat büyümesi nedeniyle ortaya çıkan idrar yaparken zorlanma, kesik kesik idrarını yapma, idrar akımında zayıflama, gündüz-gece sık idrara çıkma, idrar kaçırma ve idrarda yanma gibi şikayetlerin görülebildiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bunun yanı sıra idrarda kanama, menide kan görülmesi ve boşalma sırasında ağrı ve yanma da görülebilmektedir. Daha çok kanserin ileri dönemlerinde kemik metastazları nedeniyle özellikle bel ve kalça bölgesinde görülen kemik ağrıları ve lenf bezlerinin tutularak tıkanması ile ayak ve bacaklarda oluşabilecek şişlikler diğer bulgulardır. Prostat kanserinin mevcudiyeti sanılanın aksine hastalarda direkt olarak cinsel yaşamı etkilememektedir. Ancak cerrahi tedavi, ışın tedavisi ya da hormon tedavisi nedeniyle cinsel problemlerle karşılaşılabilmektedir."
Erken evredeki prostat kanserinin uygun tedavi ve takip ile tamamen kontrol altına alınabildiğini, tedavi edilebildiğini vurgulayan Akbulut, yaşlanmayla daha sık görülen hastalığın aynı zamanda saptandığı anda daha ileri evrede olma riskine sahip olduğunu anlattı.
Özellikle 65 yaş üzerinde hastalığın görülme sıklığının arttığını belirterek Akbulut, şu değerlendirmede bulundu:
"Buna paralel olarak yaşlı erkekte prostat kanserine ek olarak diğer hastalıkların bulunma ihtimali ve tümör evresinin de daha ileri olabilmesi nedeniyle hastalığa bağlı ölüm riski ve oranları artmaktadır. Prostat kanserine bağlı gerçekleşen ölümlerin yüzde 70'e yakını 75 yaş sonrası görülmektedir. Özetle, prostat kanserine bağlı ölüm oranları tamamı ile tümörün evresine ve prostata sınırlı olup olmamasına bağlıdır. İleri evre ve yüksek skora sahip, prostat dışına taşmış ya da metastaz yapmış olan kanserler bu anlamda daha kötü seyretmektedir. Bu sebeple 50 yaş sonrası itibari ile erkekler şikayetlerinin olmasını beklemeden mutlaka bir üroloji uzmanına başvurarak prostat kanseri taraması yaptırmalı ve hangi sıklıkta kontrol edilmesi gerektiğini öğrenmelidir."