Haberler

Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç'tan göz tansiyonu uyarısı: "Çok sinsi bir hastalık, körlüğe yol açabiliyor"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç'tan göz tansiyonu uyarısı: "Çok sinsi bir hastalık, körlüğe yol açabiliyor" Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç: "Ailede glokomu olan bir bireyin hastalığa yakalanma şansı 7 kat fazla" Prof. Dr.

Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç'tan göz tansiyonu uyarısı: "Çok sinsi bir hastalık, körlüğe yol açabiliyor"

Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç: "Ailede glokomu olan bir bireyin hastalığa yakalanma şansı 7 kat fazla"

Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç: "Çok sinsi seyreden bir hastalık, erken tanı çok önemli"

İSTANBUL - Dünya Glokom Haftası'nda hastalığa ilişkin bilgi veren Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Birimi Başkanı Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, önemli uyarılarda bulunarak: "Erken tanı kesinlikle önemli, glokom zaten çok sinsi seyreden bir hastalık, basit bir baş ağrısı ya da migrene bağlı baş ağrıları olarak da algılanabiliyor. Gözümüzün en hassas bölümü olan görme sinirine hasar vererek körlüğe yol açabiliyor. Ailede glokomu olan bir bireyin normal kişiye göre hastalığa yakalanma şansı 7 kat daha artmış oluyor" dedi.

Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokoma karşı 8 - 14 Mart Dünya Glokom Haftası dolayısıyla birçok farkındalık etkinliği gerçekleştiriliyor. Türk Oftalmoloji Derneği Glokom Birimi Başkanı Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç da hastalığa ilişkin açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yalvaç, glokomun, 40 yaş üstü vatandaşlarda sık görülebildiğini ifade ederken, erken tanı ve tedavinin gerçekleşmemesi durumunda hastalığın vatandaşlarda kalıcı görme kaybına yol açabileceğine dikkat çekti.

"Glokom zaten çok sinsi seyreden bir hastalık"

Hastalığa ilişkin bilgi veren ve erken tanının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç: "Göz tansiyonu en basit tanımlama olarak gözün kendi içinde ürettiği bir basınçtır. Bu basınç aslında göz içi basıncı olarak tanımlanıyor. Göz tarafından üretilen bir sıvı var ve bu sıvının belli oranda üretilmesi ve belli oranda çıkması gerekiyor. Çıkış kanallarının farklı nedenlere bağlı olarak tıkanması sonucu da üretilen sıvı göz içerisinde kalıp istenmeyen yüksek bir basınç oluşturuyor. Bu da gözümüzün en hassas bölümü olan görme sinirine hasar vererek körlüğe yol açabiliyor. Erken tanı kesinlikle önemli, glokom zaten çok sinsi seyreden bir hastalık, çok ileri aşamaya gelmediği sürece görsel sıkıntılar, problemler hissettirmeyen bir hastalık, bunun için erken tanının konulması gerekiyor. Erken tanının konulması da bireylerin birebir göz muayenelerini yaptırmaları ve bu sırada da gerekli incelemelerin yapılıp bu konuda tanının konulması gerekiyor. Göz tansiyonu tek bir hastalık değil, bir hastalıklar grubu, kendi içinde de farklı gruplara ayrılıyor. Yüzde 10-15 oranında gördüğümüz kapalı açılı glokom aniden göz tansiyonunu yükseltip ciddi krizlere yol açabiliyor. Hastanın baş ağrısı, göz çevresinde ağrı, görmede bulanıklık, bulantı, kusma gibi ciddi şikayetlere yol açabiliyor. Bu noktada hasta tarafından basit bir baş ağrısı ya da migrene bağlı baş ağrıları olarak da algılanabiliyor. Öncelikle tıbbi tedaviyle başlıyoruz, daha sonraki aşamada lazer tedavisi sonraki aşamalarda cerrahi tedavilere geçiyoruz. Buradaki hedef görme siniri ve fonksiyonunun korunması üzerinedir, körlük riskinin ortadan kaldırılmasıdır" şeklinde konuştu.

"Ailede glokomu olan kişilerin yakalanma şansı 7 kat daha artmış oluyor"

Glokom için riskli yaş grubuna ilişkin açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yalvaç sözlerini şöyle sürdürdü: "Glokom her yaş grubunda gözüküyor. Yeni doğan bebekte de bu tanıyı koyabiliyoruz ki buna doğumsal glokom diyoruz. Orta, ileri yaşlarda da görülüyor. Risk grubu olarak baktığımız zaman genellikle 40-50 yaş üzerindeki hastalarda görüyoruz. Aile öyküsü bizim için çok önemli, ailede glokomu olan bir bireyin normal kişiye göre bu hastalığa yakalanma şansı 7 kat daha artmış oluyor. Vatandaşların göz muayenelerini yaptırmaları çok basit bir işlem ama sonrasında kazanacaklarının gerek sağlık gerekse görme fonksiyonu açısından çok önemli şeyler olduğunu düşünüyorum. Pandemi döneminde hastalarımız muayenelerine gelemediler belki ilaçlarını sağlıklı bir şekilde alamadılar. Takiplerinde aksamalar oldu ama pandemi sonrasında bunun hastalar üzerinde bazı olumsuzluklar şeklinde karşımıza çıktığını görüyoruz. Onun için hastalarımızdan rica ediyoruz; muayenelerini aksatmasınlar, kontrollerine muhakkak gitsinler. Covid'in gözle ilgili bazı bulgularını sık olarak hastalarımızda gördük. Özellikle konjonktivit dediğimiz gözde kızarıklık sulanma, yaşarma Covid tanısı öncesi de hastalarımızda sıklıkla yakaladığımız durunlar oldu. Covid sırasında ve sonrasında görsel açıdan hastalarımız bazı problemler yaşadılar. Bunlar olumsuz etkiler olarak karşımıza çıktı. Biz hekimler olarak Covid pandemisi döneminde de hastalarımıza bakmayı, ameliyatlarımızı yapmayı sürdürdük bu konuda bir aksama olmadı" diye konuştu.

Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç'tan göz tansiyonu uyarısı:
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Sağlık
THY, İstanbul Havalimanı'ndan 38 seferini iptal etti

THY, İstanbul için 38 seferin iptalini duyurdu

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title