Otizm ve Down Sendromu Arasındaki Farklar ve Erken Tanının Önemi

Otizm ve Down Sendromu Arasındaki Farklar ve Erken Tanının Önemi
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nden Dr. Cansu Mercan Işık, otizm spektrum bozukluğu ve Down sendromu arasındaki farklılıkları vurgulayarak, erken tanı ve müdahalenin kritik önemini anlattı.

Otizm 3 yaşında, Down sendromu ise ilk 6 aylıkken tespit edilebiliyor

SİVAS - Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Dr. Öğr. Üyesi Cansu Mercan Işık, Otizm Spektrum bozukluğu ve Down sendromu arasındaki farklara dikkat çekerek, erken tanı ve müdahalenin önemine dikkat çekti.

Otizm spektrum bozukluğu ve Down sendromu, çocukların gelişimini etkileyen farklı durumlardır. Bu gelişimsel bozukluklar bazı ortak noktalara sahip olsa da, temel özellikleri ve belirtileri açısından önemli farklılıklar bulunuyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Cansu Mercan Işık, Otizm spektrum bozukluğunun erken çocukluk döneminde ortaya çıkan, sosyal iletişim ve etkileşimde yetersizlik gibi semptomlar gösteren bir nörogelişimsel bozukluk olduğunu söyledi. Işık, Down sendromlu bireylerde ise fiziksel özellikleri nedeniyle daha kolay fark edildiğini ifade ederek, anne karnında yapılan tarama testleriyle riskin belirlenebildiğini söyledi.

"Otizmli bireyler daha zor fark ediliyor"

Otizmli bireylerin sosyal iletişimde daha fazla zorlanabildiğini ve bu nedenle toplumda daha farklı algılanabildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Cansu Mercan Işık, "Down sendromlu bireyler fiziksel özellikleri nedeniyle daha kolay fark ediliyor ancak otizmli bireylerde durum farklı. Spektrum geniş olduğu için bazı bireyler normal gelişim gösterirken, bazıları gelişimsel olarak geri kalabiliyor. Bu durum toplumda yanlış anlaşılmalar ve önyargılarla karşılaşmalarına sebep olabiliyor" dedi.

"Erken tanı süreci kritik"

Otizm spektrum bozukluğunda tanının genellikle ilk 3 yaş içinde konduğunu söyleyen Dr. Işık, "İlk altı ayda sosyal gülümseme ve göz teması yoksa, dokuzuncu ayda isme dönüp bakmıyorsa, bir yaşında el sallama veya parmak kullanma gibi hareketler gözlenmiyorsa ailelerin dikkatli olması gerekir. Down sendromunda ise anne karnında yapılan tarama testleriyle riskin belirlenebildiğini ifade eden Işık, "Risk oranı yüksekse, kadın doğum uzmanları tarafından ileri tetkikler yapılıyor. Doğum sonrası ise kan testleri ile kesin tanı konulabiliyor" diye konuştu.

"Toplumun desteği önemli"

Otizmli ve Down sendromlu bireylerin sosyal hayatta daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade eden Işık, "Özel bireylerle iletişim kurarken sabırlı ve anlayışlı olmak, ilgi ve empati göstermek, basit ve net cümlelerle iletişim kurmak çok önemli. Ayrıca, önyargılı olmamak ve onları destekleyici bir tutum sergilemek gerekiyor. Otizm spektrum bozukluğu tanısı alan bireylerin yaklaşık üçte birinde tam düzelme sağlanabiliyor. Bu nedenle erken müdahale, ne kadar erken başlarsa o kadar etkili sonuçlar veriyor. Her otizmli bireyin özel bir ilgi alanı olduğu düşünülmemeli. Bazılarında belirli konulara yönelik özel bir ilgi ve yetenek gelişebilirken, bazılarında bu durum gözlenmeyebilir. Ancak, doğru ilgi ve destek sağlandığında otizmli bireylerin çok daha iyi seviyelere gelip başarılı olma şansı oldukça yüksek" şeklinde konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / YUNUS ÇİFTCİ - Sağlık
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title