Oruç, Niyetin Olağanüstü Gücünü Gösteriyor"
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker, "Niyet etmeden yazın en sıcak günlerinde 16-17 saat yemeden ve içmeden durmayı denesek öğleye kadar zor sabredebiliriz. Ancak niyet ettiğimizde bunu başarabiliyoruz.
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker, "Niyet etmeden yazın en sıcak günlerinde 16-17 saat yemeden ve içmeden durmayı denesek öğleye kadar zor sabredebiliriz. Ancak niyet ettiğimizde bunu başarabiliyoruz. Bu da niyetin olağanüstü gücünü gösteriyor." dedi.
Çeker, yaptığı açıklamada, ramazan ayında oruç tutmanın İslam dininde en temel şartlardan biri olduğunu, orucun sadece Müslümanlara değil İslamiyet öncesindeki dinlere inananlara da emredildiğini söyledi.
Orucun ilahi dinlerin hepsinde ortak ibadet olduğunu belirten Çeker, ramazanda en temel kazancın, niyetin gücü olduğunu, insanın bir şeye niyet ettiğinde olağanüstü nasıl bir güç kazandığının görüldüğünü vurguladı.
En sıcak günlerde 16-17 saat yemeden içmeden durmanın olağanüstü bir durum olduğunun altını çizen Çeker, şöyle devam etti:
"Oruç kültürü olmayanlara bunu anlatmak çok zor. Niyet etmeden yazın en sıcak günlerinde 16-17 saat yemeden ve içmeden durmayı denesek öğleye kadar zor sabredebiliriz. Ancak niyet ettiğimizde bunu başarabiliyoruz. Bu da niyetin olağanüstü gücünü gösteriyor. Niyet bu şekilde kullanılarak başka işlerde de başarılı olunabilir. İftar saatine yaklaşırken insana iki saat daha fazla oruç tutacağı söylense çok zor sabreder. Çünkü niyet ederken o iki saat olmadan ediyor. Niyet orucun bedene emridir. Ruhumuzu güçlü tutarsak hiç zorluk çekmeyiz. Niyeti bu şekilde; yorulmamaya, dinç kalmaya, azla yetinmeye de kullanabiliriz. Güçlü niyet ettiğimizde bunu başarabileceğimizi görüyoruz. Oruç sabırdır. Sabırlı insan fedakar, cefakar ve güçlü olur."
Çeker, orucun hakkına riayet edilerek, sevabı ümit ederek tutulması gerektiğini, dinin emrettiği durumlar dahilinde oruç tutamayanların tutanlara saygı göstermesi gerektiğini dile getirdi.
"Vücuttaki sistemler kendini yeniler"
NEÜ Meram Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Düzenli de ramazan ayının en önemli ibadeti olan orucun, manevi faydalarının yanında, fazla yemenin yol açtığı sorunları ortadan kaldırarak genel sağlık üzerine pek çok olumlu etkileri olduğunu aktardı.
Orucun iyi huylu kolesterolü artırıp, kötü huylu kolesterol ve trigliserid düzeylerini dengede tutarak koroner kalp hastalığı riskini azalttığını anlatan Düzenli, "Ayrıca karaciğerin metabolik aktivitesi ve vücudun toksinlerden temizlenmesi artar. Bağışıklık sistemi güçlenir. Obezite ve kanser gelişimi azalır. Sonuç olarak vücutta yer alan tüm sistemler bu dönemde dinlenerek kendilerini yenilemektedir." diye konuştu.
Bu yıl ramazanın yine yaza denk geldiği ve uzun oruç süresi nedeniyle kronik rahatsızlığı olan hastaların oruç tutmaya karar vermeden önce mutlaka doktora başvurup kontrolden geçmesi gerektiğine işaret eden Düzenli, sonuçlara göre karar verilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Orucun faydalarından istifade etmek ve sağlık sorunu yaşamamak için bazı beslenme kurallarına riayet etmek gerektiğinin altını çizen Düzenli, şunları kaydetti:
"İftarda hızlı ve çok yemek yenmemeli, yüksek kalorili ve yağlı gıdalardan uzak durmalıdır. Bir çorba ya da hafif bir kahvaltı şeklinde iftara başlanıp bir süre sonra bol sulu, ızgara olmayan, lif oranı yüksek gıdalarla iftara devam edilmelidir. Özellikle sigara tiryakileri gün içinde içilmeyen sigaraları art arda tüketmemelidir. İftardan sonra kısa bir yürüyüş yapılıp, tam dolu mideyle teravi namazı kılınmamalıdır. Sahurda ise ağır ve şeker oranı yüksek gıdalar tüketilmemeli bunun yerine gün boyu tokluk hissi sağlayacak ve kan şeker düzeyini daha iyi regüle eden besinler tüketilmelidir. Su ve mineral bakımından zengin protein ağırlıklı yumurta, peynir, süt ürünler ve lifli besinler tercih edilmeli."