Klonlanmış Bebekler Geliyor
İlk Klonlanmış Hayvan Olan Koyun Dolly'nin Ardından Geliştirilen Sistemle Artık Bebeklerde Klonlanabilecek.
İlk klonlanmış hayvan olan koyun Dolly'nin ardından geliştirilen sistemle artık bebeklerde klonlanabilecek.
İngiliz Independent gazetesinin, "Şimdi klonlanmış çocuğu üretecek teknolojiye sahibiz" manşeti ile tam sayfa kapaktan verdiği habere göre, yetişkin hayvanların deri hücrelerinden bebek fare yaratma prosedürünü uygulayan bilim adamları, bu tekniği Dolly'de uygulanan teknikten daha verimli bulduklarını ve daha az yan etkiye sahip olduğu için insanlar üzerinde kullanılmasının daha kabul edilebilir olduğunu belirttiler.
Fare, tüp bebek yöntemiyle üretilen erken embriyolara yetişkin bir hayvanın deri hücrelerinin eklenmesiyle yaratıldı. Sonuçta ortaya çıkan yavrulardan bazıları kısmi klon olurken, bazıları da Dolly gibi tam klon oldular.
Dolly tekniğinin tersine, prosedürün çok basit ve verimli olmasınin kısır ana babaların kendi biolojik çocuklarına sahip olmaları için kullanılabileceği endişesini doğurduğu kaydedildi.
Haberde, fare üzerindeki çalışmaların ortaya çıkarttığı sonuçlara göre, bir insana ait deri hücresini alıp, onu embriyonik duruma geri programlamak ve bir insan embriyosuna eklemenin mümkün göründüğü ifade ediliyor. Ortaya çıkan yavru hem ana babasının hem de deri hücresini veren kişinin bazı genlerine sahip oluyor.
"Bu uygulama etik dışı ve tehlikeli olur ancak bazıları bugün gerçekleştiriyor olabilirler" diyen Amerikan Bioteknoloji şirketi Advanced Cell Technology'nin bilim yöneticisi Robert Lanza, "Bu yeni teknikle bir çocuk üretme olanağına sahibiz, bu teknik insanlara uygulanırsa sonuçları çok ciddi olur" diyerek sözlerine devam etti.
The İndependent de, geçen sene, insan deri hücrelerinde geliştirilen teknik ilk kez uygulandığında, Katolik kilisesi ve ABD Başkanı George Bush'un, insan embriyosu yaratmadan veya yok etmeden, kök hücrelerin üretilmesi için ahlaki bir yöntem olduğunu belirterek, çalışmayı övdüklerini anımsattı.
Robert Lanza ise, bu noktada bu konuyu düzenleyen bir yasa veya düzenlemenin bulunmadığını belirtirken Katolik kilisesi ve diğer geleneksel kök hücre karşıtlarının şu anda bu teknolijinin harika olduğunu düşünürlerken, ileride en büyük kabuslarından biri olabileceğini belirtiyor.