Karaciğer Kanseri Tedavisinde Ameliyatsız Yöntem
Karaciğer kanseri türlerinin bir kısmının, tümörü besleyen damarı tıkayıp tümöre radyasyon yayan mikro partiküllerin verilmesi yöntemiyle ameliyatsız tedavi edilebildiği belirtildi.
Karaciğer kanseri türlerinin bir kısmının, tümörü besleyen damarı tıkayıp tümöre radyasyon yayan mikro partiküllerin verilmesi yöntemiyle ameliyatsız tedavi edilebildiği belirtildi.
Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, karaciğer kanseri türlerinin bir kısmında uygulanan ameliyatsız tedavi yöntemini AA muhabirine anlattı.
Anjiyo yöntemiyle yapılan ve kısaca damar tıkama işlemi olarak isimlendirilen "embolizasyon" yönteminin çok farklı hastalıklarda tedavi amaçlı kullanılabildiğini belirten Oğuzkurt, işlemin, girişimsel radyoloji uzmanları tarafından uygulanan bir tedavi yöntemi olduğunu, genellikle daha önce açık cerrahiyle tedavi edilen birçok hastalıkta uygulandığını söyledi.
"Kanser tedavilerinde büyük rol oynuyor"
Oğuzkurt, embolizasyonun en önemli kullanım alanının karaciğer kanserlerinin beslenmesini engellemek olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Önceleri sadece kanserli dokunun beslenmesini bozmak için damarı tıkayarak kanserin yok olması hedeflendi ama daha sonra bu tıkamayı yaparken tümör içine kanser ilaçları da verilmeye başlandı. Karaciğer kanserinde yapılan bu işleme kemoembolizasyon (kemoterapi ilacının da verildiği embolizasyon) adı verilir. Bunun daha yeni formu ise tümörü besleyen damarı tıkarken, damar içinden karaciğer tümörüne radyasyon yayan mikro partiküllerin verilmesi ile yapılan radyoembolizasyon oldu.
Bu tedaviler, şu anda sadece karaciğer kanserleri türlerinin bir kısmında kullanılmaya başlandı ve yıllardır uygulama tecrübesiyle günümüz modern kanser tedavisinde çok önemli bir yere geldi. Bu yöntemlerin, gelecekte daha değişik kanser türlerinde kullanılacağı öngörülüyor."
"Anevrizmanın tedavisinde de fayda sağlıyor"
Embolizasyon tedavisinin birçok hastalık üzerinde de olumlu sonuçlar verdiğine dikkati çeken Oğuzkurt, "Bir başka faydası damar balonlaşmasının (anevrizma) tedavisidir. Ayrıca embolizasyon kanser olmayan ama rahatsızlık oluşturan bazı iyi huylu tümörlerin küçültülmesinde ve hatta büyüyerek sorun yaratan bazı organların küçültülmesinde de kullanılır. Günümüzde en sık uygulanan işlemlerden biri kadınlarda çok sık görülen iyi huylu rahim miyomların tedavisi için yapılan miyom embolizasyonudur." dedi.
Oğuzkurt, son 15 yılda erkeklerde ileri yaşta çok sık görülen prostat büyümesi ve bunun yol açtığı idrar zorlukları için de prostat damarının embolizasyonu ile başarılı sonuçlar alındığını dile getirdi.
Embolizasyonun, ileri yaşta diz kireçlenmesinde dizde yangı oluşturan damarların tıkanması, diz iltihabını ve ağrısını belli hasta grubunda ciddi şekilde azalttığını, hatta yok ettiğini de vurgulayan Oğuzkurt, şunları kaydetti:
"Hemoroid ya da basur diye isimlendirilen durumda, bunu besleyen damarlar tıkanarak basur tedavisi yapılmaktadır. Guatrda tiroid bezinde oluşan büyük nodüllerin beslenmesi engellenerek guatr nodülleri küçültülebilmektedir. Son yıllarda hipogastrik embolizasyon denilen tedavi ile obezite yani şişmanlık için midenin açlık merkezine giden damarlar tıkanarak kişinin kilo vermesi sağlanabilmektedir."
Oğuzkurt, bu yöntemlerin hangi hastalar için uygun olup olmayacağına girişimsel radyoloji uzmanlarınca karar verildiğinin altını çizdi.