Kanserin Şifreleri Çözülüyor: Genetik ve Yapay Zeka Erken Tehiste Öne Çıkıyor

Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi'nde uzmanlar, kanserin genetik yatkınlığını ve yapay zeka destekli erken teşhis yöntemlerini ele aldı. Kanser vakalarının %10-15'inin kalıtsal faktörlere bağlı olduğu belirtildi, ayrıca yapay zekanın bireyselleştirilmiş izlem programları geliştirmede kritik rol oynayacağı vurgulandı.
Kanserin şifreleri çözülüyor: Genetik yatkınlık ve yapay zeka erken teşhiste öne çıkıyor
ANTALYA - 12.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi'nde uzmanlar, kanser oluşumunda genetik yatkınlığın önemine ve yapay zeka destekli bireyselleştirilmiş erken teşhis yöntemlerinin geleceğine dikkat çekti. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, "Tüm kanserlerin yüzde 10-15'i kalıtsal nedenlere bağlı" derken, Dernek Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Karabulut, "Yapay zeka, kişiye özel risk profilleri oluşturarak bireyselleştirilmiş izlem programları geliştirmemize imkan sağlayacak" ifadelerini kullandı.
23-27 Nisan tarihleri arasında Antalya'da düzenlenen 12.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi'nde kanserle mücadelede genetik yatkınlıkların rolü ve yapay zeka teknolojisinin gelecekte sağlık alanındaki yeri masaya yatırıldı. Uzmanlar, kişiye özel risk profili oluşturulmasının ve bireyselleştirilmiş takip programlarının hastalıkların erken tanısında kritik rol oynayacağını vurguladı.
"Kanser vakalarının yüzde 10-15'i kalıtsal faktörlere bağlı"
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, kanser oluşumunda genetik faktörlerin önemine dikkat çekerek, "Neden bir insan kanser olur? Tüm kanserlerin yüzde 10-15'inde herediter faktörler var" dedi.
Karadurmuş, özellikle meme, yumurtalık ve rahim kanserlerinde BRCA1 ve BRCA2 genleri gibi mutasyonların etkili olduğunu belirterek, "Bugün akıllı ilaçların yüzde 90'ı, bir biyobelirteç üzerinden hastaya özgü geliştiriliyor. DNA tamirat mekanizmasındaki bozukluklar kansere yol açarken, aynı zamanda hedefli tedavilerle bu hastalık baskı altına alınabiliyor" diye konuştu.
Akciğer kanserinde noktasal mutasyonlar, melanomda cilt kanserlerinde spesifik gen değişimleri ve bağırsak kanserlerinde çoklu mutasyonların etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karadurmuş, "Bu genetik değişiklikler her geçen gün reçetelenebilir yeni ilaçlar için fırsat oluşturuyor" dedi.
"Bazen bir insanın doğduğu gün kansere yakalanacağı bellidir"
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Karabulut ise kanser oluşumunda yalnızca genetik mirasın değil, çevresel ve yaşam tarzı faktörlerinin de etkili olduğunu söyledi.
"Bazen bir insanın doğduğu gün kansere yakalanacağı bellidir. Ancak bazen kanseri tek bir nedene bağlamak mümkün değildir. Halk arasında duyulan 'şu kişi beni çok üzdü, kanser oldu' gibi ifadelerin bilimsel bir karşılığı yoktur" diyen Karabulut, neden-sonuç ilişkisini doğru kurmanın tedavi başarısında kilit önemde olduğunu vurguladı.
"Yapay zeka ile kişiye özel takip programları oluşturulacak"
Karabulut, yapay zeka teknolojisinin sağlık alanında sunduğu imkanlara da dikkat çekerek, "Yapay zeka, aile soy ağaçlarını ve genetik verileri analiz ederek bireye özgü kanser risk profilleri oluşturabiliyor. Bu sadece genetik mutasyonları olan bireylerde değil, ailevi öyküsü bulunan ama genetik yatkınlığı olmayan bireylerde de uygulanabilecek. Gelecekte, kişiye özel izlem programları geliştirerek kanseri erken teşhis etmek mümkün olacak" dedi.
Karabulut, yapay zekanın risk tahmini yaparken gün, saat gibi net teşhis tarihi vermesinin ise henüz mümkün olmadığını, bu konudaki beklentilerin gerçekçi olması gerektiğini ifade etti.
"Bilimsel temeli olmayan tedavilere karşı uyarı"
Prof. Dr. Bülent Karabulut, kanser tedavisinde bilimsel dayanağı olmayan alternatif uygulamalara karşı da uyarıda bulundu. Karabulut, "Alternatif tıpta bazı bitkisel ürünler laboratuvar ortamında kanser hücresini öldürebilir. Ancak insan vücudunda aynı etkiyi göstermez ve ciddi yan etkilere yol açabilir. Örneğin Zakkum bitkisi, laboratuvar ortamında kanser hücrelerini öldürebiliyor. Ancak bu doz, insan vücuduna uygulandığında öldürücü etkiye sahip oluyor. Bu nedenle yalnızca yarar değil, zarar verip vermediği de mutlaka araştırılmalıdır. Yapay zeka, bu tür güvenlik verilerinin ayrıştırılmasında da önemli bir destek aracı olacak" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Karabulut ayrıca, gelecekte yapay zeka ile kişiye özel yaşam tarzı önerilerinin daha net ve yönlendirici hale geleceğini de belirtti.