İlaçla Geçmeyen Nöropatik Ağrı Depresyona Sokuyor
Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr.Tan: "Bildiğimiz basit ağrı ile nöropatik ağrının mekanizmaları farklıdır ve tedaviye verdikleri cevap farklıdır. Nöropatik ağrıda depresyon ilaçları ve epilepsi ilaçlarının kullanımı gerekmektedir" "Nöropatik ağrı, uykusuzluk, yaşam kalitesinin düşmesi, depresyon ve anksiyeteye neden oluyor"
YEŞİM SERT KARAASLAN - Bilinen ağrı kesicilerle geçmeyen, yanma, batma, karıncalanma, soğukluk ve kaşınma şeklinde belirti gösteren "nöropatik ağrı", uykusuzluk başta olmak üzere depresyon ve anksiyeteye yol açıyor.
Türk Nöroloji Derneği (TND) Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Tan, nöropatik ağrının beyin, omurilik ve çevresel sinirlerdeki hasar sonrası ortaya çıkan ağrı olarak tanımlandığını söyledi.
Nöropatik ağrının diyabet başta olmak üzere, zona hastalarında, omurilik yaralanmalarında, felçlerde, multipl skleroz'da, böbrek yetmezliği gibi çevresel sinirleri tutan diğer hastalıklarda veya bağışıklık sisteminin bozulması sonucunda ortaya çıkan durumlarda görüldüğünü belirten Tan, "Kronik bel ağrısı gibi bazı hastalık grupları içerisinde hem klasik ağrı hem de nöropatik ağrı birlikte olabilir. Kronik bel ağrılarının üçte birinde nöropatik ağrı durumu söz konusudur" dedi.
-"Toplumda her yüz kişinin 5-6'sında nöropatik ağrı görülüyor"
Nöropatik ağrının bilinen "ağrı" şeklinde olmadığını, ağrının yanma, batma, karıncalanma, elektriklenme, soğukluk, üşüme hissi veya kaşınma ile tarif edildiğini bildiren Tan, yapılan çalışmaların, toplumda her yüz kişinin 5-6'sında nöropatik ağrı olduğunu gösterdiğini söyledi.
Tan, şöyle devam etti:
"Bu şikayetlerle gelen hastalarda yapılan tüm taramalara rağmen herhangi bir rahatsızlık bulunmazsa, şeker yükleme testi yapılmalıdır. Çünkü, herhangi bir bulgusu olamayan, laboratuvar belirtisinde hastalık tespit edilemeyen her yüz kişinin ellisinde gizli şekere rastlanmaktadır.
Türkiye'de yapılmış bir çalışmaya göre, erişkin diyabetlilerin yüzde 16'sında nöropatik ağrı görülür. Kronik bel ağrılarının da üçte birinde nöropatik ağrı ile karşılaşılır. Onun dışında, bazı kanser ilaçlarının kullanımında, MS ve felç gibi beyni tutan bazı hastalıklarda, bağışıklık sistemi bozuk kişilerde ortaya çıkan Zona'da nöropatik ağrı görülür. Hemen hemen her on omurilik yaralanması olan kişinin dokuzunda çok şiddetli nöropatik ağrı ortaya çıkar. Bel fıtıkları sonrasında halk arasında 'siyatik sinir tutulması' şeklinde ifade edilen ağrı da nöropatik ağrı özelliği taşır. Bunun dışında HIV virüsü taşıyan hastalarda da nöropatik ağrı görülür. Ayakkabı yapanlarda da kullandıkları tutkal sonucu ortaya çıkan sinir harabiyetine bağlı nöropatik ağrı ile karşılaşılır."
-"Normal ağrı kesiciler fayda etmiyor"
Nöropatik ağrı söz konusu olduğunda, normal ağrı kesicilerle fayda elde edilemeyeceğini vurgulayan Tan, bu tür ağrıların tedavisinde klasik ağrı kesici kullanılmasının "yanlış" olduğunun altını çizdi. Tan, "Çünkü bildiğimiz basit ağrı ile nöropatik ağrının mekanizmaları farklıdır ve tedaviye verdikleri cevap farklıdır. Nöropatik ağrıda depresyon ilaçları ve epilepsi ilaçlarının kullanımı gerekmektedir" diye konuştu.
Tan, 2008 ve 2009 yılları arasında yaptıkları çalışmaya göre, "Türkiye'de resmi kayıtlara göre, nöropatik ağrı teşhisi konulduktan sonra yazılan reçetelerin yarısından fazlasının tamamen fayda etmeyen vitaminler, kas gevşeticiler, basit ağrı kesiciler" olduğunu söyledi.
Hem tanının atlanması hem de hastalığın tedavisinin yeterince bilinmemesi nedenleriyle, "hastaların yarısının tedavisiz kaldığını ya da yanlış/etkisiz tedaviler uygulandığını" öne süren Tan, "Şu an için hastaların ancak yarısı doğru tedavi alabiliyor" dedi.
Tan, nöropatik ağrının "uykusuzluk, yaşam kalitesinin düşmesi, depresyon ve anksiyeteye" de neden olduğunu ifade ederek, tedavide hastanın şikayetinin sıfıra indirilmesinden ziyade, hayatın yaşanılabilir düzeye çekilmesinin hedeflendiğine dikkati çekti. - Ankara