İklim Değişikliği Deniz Suyu Sıcaklıklarını Artırıyor, Sağlık Riski Oluşturuyor

İklim Değişikliği Deniz Suyu Sıcaklıklarını Artırıyor, Sağlık Riski Oluşturuyor
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AKDENİZ Üniversitesi'nden Doç. Dr. Gönül Tuğrul İçemer, artan deniz suyu sıcaklıklarının bakteriyel yoğunlukta artışa neden olduğunu ve bu durumun insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti. Yaz aylarında dikkat edilmesi gereken yüzme önerileri paylaşıldı.

AKDENİZ Üniversitesi'nden (AÜ) Doç. Dr. Gönül Tuğrul İçemer, iklim değişikliği ile birlikte Akdeniz bölgesinde deniz suyu sıcaklığının yaz aylarında 30 santigrat dereceleri aştığını belirterek, "Bu sıcaklık aralığı, bakterilerin çoğalması için son derece elverişli bir ortam oluşturuyor. Açıkta yüzerek bakteriyel riski azaltmak mümkün" dedi.

Yaz aylarında artan deniz suyu sıcaklıkları, sağlık açısından risk oluşturuyor. AÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gönül Tuğrul İçemer ve ekibinin yaptığı araştırmalara göre, 2030 yılına kadar dünya genelinde sıcaklıkların yaklaşık 1,4 santigrat derece artmasının beklendiği, 2050 ve 2100 yılları arasında ise bu artışın 6 santigrat dereceye kadar ulaşabileceği kaydedildi.

'BAKTERİLERİN HAYATTA KALMA SÜRESİ UZUYOR'

Deniz suyu sıcaklıklarında da önemli değişimler gözlendiğini ifade eden Doç. Dr. Gönül Tuğrul İçemer, "Geçmiş yıllara kıyasla deniz suyu sıcaklıkları yaklaşık 1 ile 1,5 derece artmış durumda. Kıyı bölgelerinde zaman zaman 30 santigrat derecenin üzerinde sıcaklıklar ölçüyoruz. Bu sıcaklık aralığı, bakterilerin çoğalması için son derece elverişli bir ortam oluşturuyor. Bakteri kaynakları günübirlik tekne turları, rekreasyonel aktiviteler ve transit gemilerin bıraktığı atıklar gibi insan faaliyetlerinden oluşuyor. Yaz aylarında artan sıcaklıklar ve organik madde miktarı, bakterilerin deniz suyunda hayatta kalma süresini uzatıyor" diye konuştu.

SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇIYOR

Artan bakteriyel yoğunluğun insan sağlığı üzerinde tehlikelere yol açtığını belirten Doç. Dr. İçemer, "Gözde konjonktivit (iltihaplanma), orta kulak iltihabı ve ciltte isilik gibi rahatsızlıklar sıkça görülüyor. Yaptığımız çalışmada, denize giren bir kişinin yaklaşık 50 mililitre su yutabileceğini, bu yutulan suyla birlikte bakterilerin mide, kulak ve burun yoluyla vücuda giriş yapabildiğini tespit ettik. Bu da hastalık riskini artırıyor" ifadelerini kullandı.

Özellikle nehir ağızlarına yakın bölgelerde bakteri yoğunluğunun daha yüksek olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Gönül Tuğrul İçemer, aşırı yağışların getirdiği toprak ve kirli partiküllerin yaz aylarında bakteriyel yükü artırdığını sözlerine ekledi.

'SABAH SAATLERİNDE VE AÇIKTA YÜZÜN'

Denize girerken dikkat edilmesi gereken unsurları anlatan Doç. Dr. İçemer, "Özellikle dere ağızlarından uzak bölgelerde yüzmek daha güvenli. Sabah saatlerinde, denizin daha sakin olduğu saat 10.00 ile 11.00'e kadar denize girilmesini öneriyoruz. Öğleden sonra denizde oluşan dalgalar suyun berraklığını azaltıyor. Dalgalar sonrası suyun temizlenmesi için en az 12 saat geçmesi gerekiyor. Ayrıca kıyıya yakın yerlerde değil, biraz daha açıkta yüzerek bakteriyel riski azaltmak mümkün" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık
Bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz?
500
title