Göz kuruluğu görmeyi tehdit edebilir
Göz kuruluğunun önüne geçebilmek için rutin muayenelerin aksatılmaması gerektiğini belirten Memorial Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Koray Gümüş, kuru göz hastalığı hakkında bilgi verdi.
Yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren kuru göz hastalığı, neredeyse toplumun yarısını etkiliyor. Kuru göz tedavisinin gecikmesi ise gözde kalıcı hasara neden olabiliyor.
Farklı nedenlerle ortaya çıkabilen bu hastalığın görülme sıklığı ve şiddeti özellikle kadınlarda menopoz sonrası artış gösteriyor. Kadınların göz makyajını yatarken temizlememesi ve kullanılan malzemelerinin kalitesiz olması da göz sağlığını bozup, kuru göz problemine zemin hazırlayabiliyor.
Göz kuruluğu yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyebilen ve tedavi edilmediğinde görmeyi de tehdit edebilen bir göz hastalığıdır. Belirtileri arasında gözde yanma, batma, kaşıntı, sulanma, kum varmış hissi, kızarıklık, gün içerisinde görmede dalgalanma ve gözde hissedilen yorgunluk bulunmaktadır. Birçok kişi bu şikayetleri yaşamakta ancak göz kuruluğu rahatsızlığı olduğunun farkında olmamaktadır.
Göz kuruluğu günlük hayatı olumsuz etkiler
Klima, kuru ve kirli hava gibi dış ortamla etkileşim halinde bulanan gözlerimizi belirli aralıklarla kırpma ihtiyacı hisseder ve günde ortalama 10 binin üzerinde göz kırpma hareketi gerçekleştiririz. Bu durum, gözde bir kuruluk olduğunda, konforsuzluk ve görme kalitesindeki bozulmanın her göz kırpmada hissedileceği anlamı taşımaktadır.
Romatolojik hastalığı olanları da tehdit ediyor
Kuru göz hastalığı farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilmekte ve temel olarak üç ana grupta incelenmektedir. Bu ana nedenler; aköz yetmezlik denilen gözyaşının miktarca az olması, lipid eksikliği ya da kirpik dibi iltihabına bağlı olarak buharlaşması ve iki durumun bir arada bulunmasıdır. Aköz yetmezliğe bağlı kuru göz hastalığı genellikle romatolojik hastalığı olan kişilerde görülmekte ve sıklıkla ağız kuruluğu şikayeti ile birliktelik göstermektedir. Gözyaşının buharlaşması ile karakterize kuru göz hastalığına da sık rastlanmaktadır. Her yaşta ortaya çıkabilen bu tip göz kuruluğu, yaşla birlikte artış göstermektedir.
Menopoz sonrası kuru göz hastalığının görülme sıklığı artar
Göz kuruluğu hastalığının başlama yaşı altta yatan nedene göre değişmektedir. Örneğin, romatolojik temelli hastalıklara bağlı gelişen göz kuruluğu ile buharlaşmaya bağlı gelişen şikayetlerin başlama yaşları farklı olabilmektedir. Ancak yaşla birlikte özellikle kadınlarda menopoz sonrası kuru göz hastalığının görülme sıklığı ve şiddeti artmaktadır. Bu nedenle, kadınların bu dönemde çok yakın kontrolde olmaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra, özellikle son dönemde artan dijital ekran maruziyeti nedeniyle kuru göz hastalığı çok daha erken yaşlarda çocuklarda ortaya çıkmaktadır. Bu problemin oluşmasını tetikleyen durumlar; ilerleyen yaş, kadınlarda menopoz, ekran maruziyeti, kuru iklim, bazı sistemik hastalıklar ve kullanılan ilaçlar, klima kullanımı, az su içmek, kötü beslenme, kontakt lensler ve kapak hijyenine dikkat edilmemesi olarak sıralanabilmektedir.
Göz makyajına dikkat!
Kadınların yanlış makyaj malzeme seçimi, göz makyajının düzenli temizlenmemesi, göz makyajında kullanılan malzemelerin kalitesi ve yapılan makyajın göz ön yüzeyine yakınlığı göz sağlığını direkt olarak etkileyebilmektedir. Gözyaşının önemli bir parçası olan yağ, göz kapaklarındaki meibomian bezlerinde üretilmektedir. Üretilen bu yağ, kirpikli kenardan göz ön yüzeyine salgılanmaktadır. Dolayısıyla, yapılan makyajların günlük ve düzgün bir şekilde temizlenmemesi bu bezlerin uçlarının tıkanmasına ve uzun dönemde bu bezlerin ölümüne yol açarak, kuru göz hastalığının oluşumuna zemin hazırlamaktadır.
Bunun yanı sıra seçilecek makyaj malzemelerinin kalitesi de oldukça önem taşımaktadır. Makyaj malzemeleri içinde bulunan bazı kimyasal maddeler kirpik diplerinde iltihaba neden olurken, makyajın yapılma şekli ve yoğunluğu da göz sağlığını etkileyebilecek bir diğer etkeni oluşturmaktadır.
Sürekli makyaj yapan kadınlar rutin göz muayenesini ihmal etmemeli
Sürekli makyaj yapan kadınların rutin göz muayenesini ihmal etmemesi önemlidir. Genel göz muayenesinin yanı sıra kuru göz ve oküler yüzey testlerinin detaylıca yapılması gerekmektedir. Klinik tecrübelerimiz maalesef toplumumuzda kapak hijyenine yeterince önem verilmediğini göstermektedir. Kadın hastalarda özellikle kapaklar, kirpikli kenarlar, meibomian bezler, gözyaşı ve gözün ön yüzeyi yüksek teknolojik cihazlarla analiz edilmeli ve tüm hastalara kapak/ kirpik dibine özel masaj ve temizliğin önemi anlatılmalıdır. Bu konuda farkındalığın artırılması, kuru göz hastalığının önüne geçilmesinde oldukça önem taşımaktadır.
Ofis ortamında yapılacak özel tedavilerle göz sağlığınızı koruyabilirsiniz
Rutin hijyen bakımının yanı sıra, ofis ortamında doktor kontrolünde düzenli aralıklarla yapılacak özel tedaviler de göz sağlığını korumaktadır. Türkiye'de yakın zamanda kullanılmaya başlanacak bu tedavi yönteminin amacı alt ve üst kapaklara sıcak uygulamayla beraber ritmik masajlar yaparak, bezlerdeki katılaşmış yağın boşaltılmasını sağlayarak daha sağlıklı bir gözyaşı elde etmektir.
Tedavinin gecikmesi gözde kalıcı hasara neden olabilir
Gözle ilgili şikayeti olsun olmasın herkesin yılda bir göz muayenesine gitmesi gerekmektedir. Erken tanı ve tedavi son derece önemlidir. Özellikle kuru göz hastalığının tedavisindeki gecikmeler, gözde kalıcı hasarların oluşmasına neden olabilir. Kuru göz hastalığı tanısı alan hastalarımızda da takip aralığı hastalığın durumuna göre değişmektedir.