Eskişehir YEDAM, Bağımlılıkla Mücadelede Sanat-Terapi Uygulamaları ile Destek Sağlıyor

Eskişehir YEDAM, Bağımlılıkla Mücadelede Sanat-Terapi Uygulamaları ile Destek Sağlıyor
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eskişehir Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM), bağımlılıkla mücadele eden danışanları için müziği ve sanatı rehabilitasyon sürecinde kullanıyor. Sanat-terapi uygulamaları ile danışanların kendilerini ifade etmeleri, riskli ortamlardan uzak kalmaları ve temiz kalma sürelerinin uzatılması hedefleniyor.

Eskişehir Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM), bağımlılıkla mücadele eden danışanları için müziğin iyileştirici gücünü sanat-terapi uygulamalarında alternatif bir yöntem olarak kullanıyor.

YEDAM'da danışmanlık hizmeti alan bireyleri, bağımlılıktan uzak tutmak amacıyla sanat-terapi uygulamaları hayata geçirildi.

Kişilerin riskli ortamlardan uzaklaşması ve "temiz kalma" sürelerinin uzatılmasına katkı sunulması amacıyla bağımlılıktan çıkış sürecinde müzik etkinliklerine katılımları destekleniyor.

Bağımlılıkla mücadele edenlerin boş zamanlarını sağlıklı değerlendirememe sorununa çözüm olması için atölye çalışmalarında ise enstrümanla temas etmelerine olanak sunuluyor.

Atölye uygulamaları kişinin üretkenliğini artırarak, sosyal çevresiyle yeniden bağ kurmasını sağlıyor.

"Sanatın rehabilitasyon kısmına etkisi vardır"

Eskişehir Yeşilay Danışmanlık Merkezinde uzman psikolog olarak görev yapan Elif Çisem Dinç, AA muhabirine, ruhsal hastalıkların tedavisinde sanatın uzun yıllar önce de kullanıldığını söyledi.

Bağımlılığın karmaşık bir beyin hastalığı olduğunu kaydeden Dinç, "Çok boyutlu yönleriyle ele alınması gereken fizyolojik, psikolojik ve sosyal süreçlerin birlikte ele alınması gereken bir hastalıkta sanatın oldukça önemli bir yeri olduğunu biliyoruz." diye konuştu.

Dinç, sanatın insanın duygularını anlamasını ve anlamlandırmasını sağladığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sanatı bireyin kendisini ifade edebilmesi için farklı bir dil olarak düşünebiliriz. O yüzden bu anlamda sanat-terapi uygulamalarının oldukça faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Sanatın rehabilitasyon kısmına etkisi var. Bağımlılık tedavisi sürecinde çeşitli atölye süreçlerine katılan kişi, riskli alanlardan uzak kalıp temiz kalma sürecini uzatarak, çeşitli sanat aktiviteleriyle boş zamanlarını sağlıklı bir şekilde geçirebiliyor. Bu yüzden bağımlılık tedavisinde sanatın ne kadar iyi olduğunu günden güne de birçok araştırmayla gözlemleyebiliyoruz."

Eskişehir YEDAM'ın 12 yaş üstü bağımlılık sorunu yaşayanlara ve yakınlarına destek sağladığını belirten Dinç, "Psikolojik terapi desteği ve sosyal hizmet desteği sağlıyoruz. Yine aynı şekilde çok multidisipliner bir yaklaşımla çalışıyoruz. Hem sanat-terapi uygulamaları hem de ayrı atölye çalışmalarımız var." dedi.

Dinç, YEDAM'daki danışanlarına sanat-terapi uygulamalarıyla destek olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Sanat terapi uygulamalarımız aslında çok yapılandırılmış bir model. YEDAM'larda da çok yeni kullanılmaya başlandı. Son dönemde sanatın iyileştirici gücü artık bağımlılıkta oldukça önemli. Her oturumumuzun bir amacı var. Kişinin kendi farkındalığını sağlaması ve duygularını daha iyi ifade edebilmesini amaçlıyoruz. Bazen terapiye bile direnç gösteren danışanlarda çok daha işe yaradığını gözlemleyebiliyoruz."

"Bireyin en iyi varyasyonuna ulaşması bizim temel hedefimiz"

Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü Opera Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilara Çelik de sahne tasarımı, şiir, edebiyat, müzik ve tiyatronun toplamını içeren operanın, insanın dünyasındaki boşlukları doldurma isteğinden ortaya çıkan bağımlılıkla mücadeleye karşı etkin bir güç olduğunu anlattı.

Operanın süreklilik, disiplin ve kişinin kendi hayatından fedakarlık göstermesini isteyen bir sanat olma yönüyle kişileri bağımlılıktan uzak tutmaya yaradığını dile getiren Çelik, şöyle konuştu:

"Opera, bağımlılıklardan uzak tutacak alışkanlık anlamında bireye boş vakit bırakmıyor. Bir ürünün ortaya çıkması için bizim sadece 1-2 günlük bir çalışma yapmamız yeterli olmuyor. Aylar içeren bir süreğenlik var. Bu bağımlılıklardan uzak tutan, insanda o boşluğu bırakmayan bir durum. O karakteri oluştururken özgün bir iş yapmaya çalışıyorsak, bireyin kendisinden bir şeyler katmasını bekliyoruz. Bireyin en iyi varyasyonuna ulaşması bizim temel hedefimiz. Sanatın bu alanı, bağımlılıklar için çok alan bırakmıyor."

Çelik, bağımlılıklardan sonra sanatla ilgilenen bireyin istediği performansa ulaşmak için sürekli denemek zorunda olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Kendisinin en iyi formatına gelene ve o iç tatmini bulana kadar sürekli denemek zorunda olduğu için kişide o boşluğu bırakmıyor. Bu da bağımlılıklardan sonra tutunacağı ve tutkuyla sarılacağı bir yönü oluyor. Sanat, tamamen bunu sağlıyor. O perspektifimizi, vizyonumuzu genişletiyor. Başka bir pencereden hayata bakmamızı sağlıyor. Bağımlılık sonrasında sürekliliğiyle ve o disiplin ihtiyacıyla yine bireylere katkı sağlayacağını düşünüyorum."

Kaynak: AA / Yavuz Emrah Sever - Sağlık
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title