Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Lübnan Dışişleri Bakanı'ndan ateşkes umudu: Nihai karar İsrail'in

Gözler Orta Doğu'da! Saatler içinde her şey değişebilir

Doç. Dr. Yavuz: Günde En Az 8 Bin Adım Atın

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İSTANBUL Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi VM Medical Park Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Doç. Dr.

İSTANBUL Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi VM Medical Park Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Umut Yavuz, uzun süreli oturmanın, eklemlerde, bel ve sırtımızdaki omurilik sisteminde ve omurga sisteminde ciddi sorunlar yaratabileceği konusunda uyardı ve "Çok oturduğumuz zaman diz ekleminde belli aşınmalara fırsat veriyoruz; özellikle dizde, kemikte, kıkırdakta. Yürümek hem kıkırdağın canlılığı için hem de kemiğin içindeki yapım ve yıkım dengesi için önemlidir. Bu yüzden gün içinde muhakkak yürümeye vakit ayırmamız lazım. Günde en az 8 bin adım atın" dedi.

Yaşadığınız ya da yaşamaktan korktuğunuz birçok hastalıktan korunmak bazen çok basit formülerde gizli olduğu belirtildi. Uzmanlar, gün içerisinde kısa yürüyüşler yaparak ve su içerek hastalıklardan korunabileceğimizi ve daha sağlıklı bir geleceğin temellerinin atılabileceğine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre oturduğunuz her saat için yapacağınız 5 dakikalık yürüyüş, kalp-damar hastalıklarından, beyinde oluşabilecek pıhtıdan, varisten, kemik erimesi ve kireçlenmeden, omurilik sisteminde yaşanacak bozukluğa kadar birçok hastalıktan korunmaya yardımcı oluyor.

"SÜREKLİ OTURMAK BEDENE ZARAR VERİYOR"

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre günde en az 8 bin adım atmamız gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Umut Yavuz, "Bir saat oturarak çalışılmışsa, en azından 5 dakika ofis içinde muhakkak ayağa kalkıp, küçük yürüyüşler yapmamız lazım. Bu sürede hem kaslar tekrar aktive olmuş olur hem kemiğin yerden aldığı basınç sayesinde kemik döngüsü sağlanmış olur hem de omuriliğin tekrar eski, dik duruşuna sahip olması sağlanır" dedi.

"KALP YA DA BEYİNDE PIHTI OLUŞMAMASI İÇİN YÜRÜYÜŞ YAPIN"

Oturduğumuz her saatin sonunda en azından 5 dakikalık bir yürüyüş yapmamız gerektiğinin altını çizen Yavuz, "Varis hastalığı ya da kalp dolaşım sorunu olanların yürümesi, ayakta biriken göllenmeyi, kalbe doğru pompalamayı sağlayacaktır. Kaslar içindeki toplardamarlar, kaslar kasılırsa kanı geri pompalar. Bunun için bile yapmamız lazım. Pıhtı atmaya neden olacak hastalıkları olanlar ya da ilaç kullananlar da kalp ya da beyinde pıhtı oluşmaması için kesinlikle yürümeliler" diye uyardı.

BİRÇOK HASTALIĞIN ANA NEDENİ HAREKETSİZLİK

İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi VM MedicalPark Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Umut Yavuz, "Çok oturmak en basit ihtimalle kabızlık yapar, ayaklarda şişkinlik yapar ve bu ilerlerse cerrahi boyuta ulaşır. Birçok hastalık hareketsizlikten kaynaklanır, bağırsak problemleri, kas-eklem ve boyun problemleri, damar problemleri gibi " diyerek karşılaşılacak hastalıkları sıraladı.

"SABAH YATAKTAN ANİDEN KALKMAYIN"

Farkında olmadan yaptığımız ve alışkanlık haline getirdiğimiz bazı hareketler bir gün bize hastalık olarak dönebilir. Sabah uyandığımızda, yataktan hızlıca kalkmak, bazılarımız için bu alışkanlıklardan biri. Doç. Dr. Umut Yavuz bu konuda da uyardı ve şöyle konuştu: "Önce nerede olduğumuzu idrak etmeliyiz. Uzun süre yattığımızda zaten tansiyonumuz düşmüş oluyor. Ani hareketler, hem baş dönmesi hem de bazı kas zedelenmelerine neden olabilir. Bu yüzden önce yatağımıza oturup etrafa bir bakmamız lazım, bu süre zarfında, bilinç durumu oluşur, tansiyon dengelenir. Kısa süreli bu hazırlıktan sonra ayaklarımız yere değebilir ve harekete geçebiliriz."

"KİREÇLENMEDEN KORUNMANIN EN KOLAY YOLU; SU İÇMEK"

Yaşam kalitesinde ciddi düşüşe neden olan eklem kireçlenmesi, tedavisi zaman alan, bazen cerrahi müdahaleler gerektiren bir hastalık, Doç. Dr. Umut Yavuz bu hastalığın da yürüyüşle ertelenebileceğini söyledi ve "Kireçlenmenin oluşmasında muhakkak genetik faktör etkili. Bu hastalık olacaksa bile bunu mümkün mertebe ileri yaşlara atmamızı ve daha hafif atlamamızı sağlayacak önlemler almamız gerekiyor. Özellikle kalça ve diz bölgesinde yaşanan kireçlenmeler sorun yaratıyor ve cerrahi boyutlara ulaşıyor. Bunun için kalça ve diz bölgesini kuvvetlendirici egzersizler yapmak, vücudu susuz bırakmamak, yürüyüş yapmak gerekiyor. Yürüyüş sıklığına, yürüyüş şekline ve yürüdüğümüz zemine dikkat etmek gibi önlemler kireçlenmeyi geciktirir" dedi.

"YÜRÜYÜŞ KEMİK ERİMESİNDEN KORUR"

"Yürüyüş, hem kas dengesini sağlar hem de 'turnover' dediğimiz, kemikteki yapım-yıkım dengesini düzenler" diyen Yavuz, eklem kireçlenmesi yaşayan ya da yaşaması muhtemelen olan bir hastanın, düzenli yürüyüş yaparak, kireçlenmenin üzerine bir de kemik erimesinin eklenmesini engelleyebileceğine vurgu yaptı. Yavuz, yürüyüş ve egzersiz yapmayan ve genetik yatkınlığı olan hastaların eklem kireçlenmesine daha erken yaşlarda yakalanabileceğine dikkat çekti.

"GÖBEK, KARACİĞER VE İÇ ORGANLARDA YAĞLANMA SEBEBİ"

Halk arasında, 'Türk Kası' denerek sempatik hale getirilen göbek, sayısız hastalığa neden oluyor. Lokal bir yağlanma gibi görünen göbeğin, karmaşık bir hastalıklar dizisine zemin hazırladığı konusunda da uyarılarda  bulunan Doç. Dr. Umut Yavuz, "Türk halkı yemeyi biliyor ve seviyor ama düzgün beslenmiyor. Ağız tadı iyi ama kendini kontrol edemiyor, durduramıyor. Adına 'Türk Kası' deniyor ama bunun birçok komplikasyonu var; örneğin karaciğer yağlanması, iç organlarda yağlanma ya da fonksiyonlarını bozma, kalp koroner damarlarında yağlanma gibi sistematik problemler oluşur. Ortopedik olarak da aşırı yük öne doğru eğilmeye davetiye çıkarıyor" dedi.

"ÖNE DOĞRU EĞİLME VÜCUDA 60 KİLOLUK YÜK YAPIYOR"

Doç. Dr. Yavuz, "En çok omuriliğe yük bindirme pozisyonu öne doğru eğilme pozisyonudur. Bu pozisyonlar, taşınan kiloyu 6 kilodan 60 kiloya çıkarabiliyor. Sırt, bel, omurilik hepsi bu durumdan etkilenebiliyor. Altyapıda, kıkırdak ve bağlarınızda bir problem varsa zaten fıtık hastalığı dediğimiz şeye davetiye çıkarmış oluyorsunuz. Bunun yıllar içinde oluşturduğu, 'pozisyona bağlı kamburluk' dediğimiz şey de kiloyu verince hemen düzeltebileceğiniz bir şey değil. O yüzden, bunu geleceğe yatırım olarak düşünerek, hem damarlarımıza, hem karaciğerimize, hem iç organlarımıza, hem tüm sırt kaslarına ve omuriliğe zarar vermemek için, geleceğe yatırım açısından erken vakitte kurtulmak gerekiyor" şeklinde konuştu.

- İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık
title