Diyabet Hastalarının En Az 3 Ayda Bir Göz Hekimine Gitmeleri Lazım"

LEYLA ATAMAN KOYUNCUOĞLU - Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, diyabetin, gözü çok etkileyen sistemik bir hastalık olduğunu belirterek, "Diyabetin zararlarından kaçınabilmek için diyabet hastalarının en az 3 ayda bir göz hekimine gitmeleri lazım." dedi.

TOD 52. Ulusal Kongresi için Antalya'da bulunan Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada ülkede yaygın görülen göz rahatsızlıkları, korunma ve tedavi yolları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Göz hastalıklarının toplumda yaygın görüldüğünü bildiren Arslan, bütün insanların yaşamı boyunca en az bir kere göz hekimine ihtiyaç duyduğunu söyledi.

En yaygın göz hastalıklarının miyop, hipermetrop, astigmat gibi kırma kusurları olduğunu anlatan Arslan, bu rahatsızlıkların toplumda küçümsenmeyecek kadar yüksek oranda bulunduğunu dile getirdi.

Göz kontrolünün çocukluktan itibaren yapılması gerektiğine işaret eden Arslan, "Okul öncesi genellikle taramalar yapılıyor fakat çocukları hiçbir şikayet olmasa bile 2-3 yaşında mutlaka bir göz hekimi muayenesinden geçirmek çok uygun olacaktır." dedi.

Diyabetli hastaların göz sağlığı

Son dönemde özellikle yanlış yaşam tarzı, daha az hareket etme gibi nedenlerle diyabetin arttığına değinen Arslan, bu hastalığın birçok organı olduğu gibi gözü de olumsuz etkilediğini söyledi.

Diyabetin zararından kaçınmak için hastaların sık sık göz hekimine gitmeleri gerektiğini belirten Arslan, şu uyarılarda bulundu:

"Diyabet gerçekten gözü çok etkileyen sistemik bir hastalık ve çok yaygın. Diyabetin zararlarından kaçınabilmek için diyabet hastalarının en az 3 ayda bir göz hekimine gitmeleri lazım. Çünkü erken döneminde saptanırsa bu bozuklukları engelleme veya geciktirme çok yüksek. Şeker hastalarının, hatta şekeri düzgün gitmeyen, inişli çıkışlı seyreden hastaların bile sık sık göz hekimine muayene olmaları gerekiyor."

Yılda 450 bin katarakt ameliyatı

Katarakt ameliyatları ile ilgili de bilgiler veren TOD Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, teşhis ve tedavi imkanlarının artması nedeniyle bu ameliyatların son yıllarda arttığına da dikkati çekti.

Ülkede uzman sayısının oldukça fazla olduğunu ve hastaların hekime kolay ulaşabildiğini bildiren Arslan, "Katarakt ameliyatı yapabilecek birçok merkez var. Bu nedenle katarakt rahatsızlığında ameliyat süreci arttı." diye konuştu.

Önceki dönemlerde göz iyice perdelendikten sonra katarakt ameliyatı yapıldığını, şimdi bu kadar uzun süre beklenmediğini belirten Arslan, şu bilgileri aktardı:

"Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de yılda ortalama 450 bin katarakt ameliyatı yapılıyor. Kataraktın sebeplerine baktığımız zaman neredeyse yüzde 90'ı yaşlanmaya bağlı katarakt türü. Katarakt ameliyatını geciktirmek çok doğru doğru değil. Katarakt adı altında geniş bir yelpaze içinde derecelendirilmiş vaka grubu söz konusu. Yani, başlangıç katarakt, orta derecede katarakt, ileri derece katarakt, çok ileri derece katarakt gibi. Kataraktın ileri ve çok ileri safhaya girmesini istemeyiz. Biliyorsunuz katarakt ameliyatları çok küçük kesilerle yapılıyor, hatta kesi bile demek doğru değil, delik diyebiliyor. Yani 2 milimetreden katarakt ameliyatı yapılıyor. Ama bunu yaparken ultrason enerjisinden faydalanılıyor. Eğer kataraktın sertliği artarsa, derecesi ilerlerse, yani orta ve ileri derece kataraktlarda kullanılacak olan enerjinin miktarı artacağı için olumsuzluklar yaşanabilir. Çok acele değil ama yaşam içinde bir plan yapılarak katarakt ilerlemeden ameliyat olmakta fayda var."

Yılda 2 bin kornea nakli

Kornea nakli konusunda da açıklamalarda bulunan Arslan, "Ülkemizde yılda yaklaşık 2 bin civarında hastamızın korneaya ihtiyacı oluyor. Kornea temininde güçlük çekiyoruz. Aslında halkımız çok duyarlı ve iyiliksever. Eğer insanlarımıza bilgi verirsek, durumun önemini anlatırsak gayet güzel ikna oluyorlar. Nakillerin insan yaşamı açısından önemi konusunda Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve derneğimiz ortak faaliyetler yürüterek insanları bilinçlendirmeliyiz." dedi.

Bazen yakınlarının tüm organlarını bağışlayan ailelerin, kornea bağışlamaktan imtina ettiklerini de ifade eden Arslan, kornea naklinde gözün değil çok küçük bir dokunun alındığını, cenazenin bütünlüğünün bozulmadığını kaydetti.

Göz sağlığı için uyarılarda bulunan Arslan, sigara, yüksek tansiyon, diyabet ve hiperkolestrolün göz sağlığını olumsuz etkileyebileceğine işaret etti.

Arslan, aşırı uykusuzluk, klimalı ortamlarda ve güneşte kalmak, bilgisayara dinlenmeden bakmanın da göz sağlığını etkilediğini ifade ederek, "Normal şartlarda bir dakikada 16-20 kere göz kırparken, bilgisayar kullanırken bu 4-5'lere kadar düşüyor. Uzun süre göz açık kalınca göz kurumalarına neden oluyor. Bilgisayara uzun süre bakmak zorundaysanız gözyaşı damlası kullanmanızda fayda var." diye konuştu.