"Depresyon Anketle Belirlenemez"
OMÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güz: "Elimize geçen bir testle 'bende depresyon, panik bozukluk, sosyal fobi var' demeniz sizi yanlış bir yola götürebilir, bu teşhisleri ancak bir psikiyatrist koyabilir" "Bir kişiye 'depresyon' tanısı konulabilmesi için en az 15 günlük süreci takip ederek işlev kaybını ve belirtilerin şiddetini görmemiz gerekiyor, sadece bir testle tanı koymak çok sağlıklı olmaz"
ANIL KURU - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz, "Elimize geçen bir testle 'bende depresyon, panik bozukluk, sosyal fobi var' demeniz sizi yanlış bir yola götürebilir, bu teşhisleri ancak bir psikiyatrist koyabilir" dedi.
Güz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, psikoloji üzerine yapılan anketlerin geçerlilik ve güvenilirlik çalışmalarının yapılıp yapılmadığının çok önemli olduğunu belirtti.
İnternet üzerinden veya başka bir şekilde yapılan anketlerin Türkiye'ye uygunluğunun önemli olduğuna dikkati çeken Güz, şunları söyledi:
"Bir testi yapabilmek için testlerin bizim toplumumuzda anlamlı olup olmadığını bilmek lazım. Yönergeleri dikkatli okumak lazım. Mesela bir insan kendini bugün için mutsuz, keyifsiz ve hayattan hiç zevk almıyor gibi hissedebilir, bu durumda yapılan ankette 'ben depresyondayım' sonucu çıkabilir. Oysa bir kişiye 'depresyon' tanısı konulabilmesi için en az 15 günlük süreci takip ederek işlev kaybını ve belirtilerin şiddetini görmemiz gerekiyor, sadece bir testle tanı koymak çok sağlıklı olmaz. Elimize geçen bir testle 'bende depresyon, panik bozukluk, sosyal fobi var' demeniz sizi yanlış bir yola götürebilir, bu teşhisleri ancak bir psikiyatrist koyabilir"
"Gereksiz testler yapılıyor"
Testlerin, hastalıkların derecelendirilmesi ve araştırılmasında kullanılan materyaller olduğunu vurgulayan Güz, "Bu testler elimizdeki verileri oluşturur. Bu testler sayesinde hastanın baştaki hali ve tedavi sonrasındaki durumu tespit edilir. Tanıya yardımcı olabilirler. Sonuçta klinisyen kendi gördüğü ve kendi değerlendirdiği süreçle tanıya karar verir" dedi.
Prof. Dr. Güz, psikologların uyguladığı testlerin değerlendirmesini klinisyenlerin yaptığını kaydederek, "Bazı yerlerde birçok gereksiz test yapılmakta. Testler hastalıkların derecelendirilmesi ve araştırılmasında kullanılır. Bu testler elimizdeki verileri oluşturur. Testler sayesinde hastanın baştaki hali ve tedavi sonrasındaki durumu tespit edilir" diye konuştu. - Samsun