Çukurova Üniversitesi'nde Hastalığa ve Kuraklığa Dayanıklı Bitkiler Üretiliyor
Çukurova Üniversitesi Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde bitki doku kültürü teknikleri kullanılarak hastalığa ve kuraklığa dayanıklı bitkiler üretiliyor. Laboratuvar, genellikle muz, kivi ve sert çekirdekli meyve anaçları gibi ekonomik değeri yüksek bitkilerin üretimini gerçekleştiriyor. Ayrıca laboratuvar, bitki çeşit sayısını da artırmayı hedefliyor.
ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇU) Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde; bitki doku kültürü teknikleri ile hastalığa ve kuraklığa dayanıklı bitkiler üretiliyor. Bitki Doku Kültürü Laboratuvarı Sorumlusu Ziraat Mühendisi Dr. Hakan Erol, mikro çoğaltım ile klon bitkiler oluşturduklarını belirterek, Bu teknikle bir bitki parçasından küçük bir alanda, tamamen steril koşullarda milyonlarca bitki elde edebiliyoruz dedi.
ÇÜ Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Bitki Doku Kültürü Laboratuvarı'nda; genellikle muz, kivi, sert çekirdekli meyve anaçları gibi ekonomik değeri yüksek ürünlerin başta olduğu 30'a yakın bitkinin üretimi, doku kültürü teknikleri ile gerçekleştiriliyor. Böylelikle hastalığa ve kuraklığa dayanıklı bitkiler, laboratuvar ortamında steril şekilde köklendirildikten sonra klonlanarak, yetiştirme seralarında fidan haline getiriliyor. Ülke tarımına katkıda bulunmayı amaçlayan laboratuvar, bitki çeşit sayısını da her geçen gün artırıyor.
'STRES UYGULAYIP, TEPKİLERİNE BAKIYORUZ'
Bitki doku kültürü tekniğiyle ilgili bilgi veren Dr. Hakan Erol, Bu teknikle bir bitki parçasından küçük bir alanda, tamamen steril koşullarda milyonlarca bitki elde edebiliyoruz. Dışarıda üretilmesi zor olan bitkilerin dış koşullardan bağımsız olarak hızlı bir şekilde, hastalık ve zararlılardan ayrı olarak üretilmesi ve çoğaltılmasını sağlıyoruz. Merkezimizde 30'a yakın türde üretim gerçekleştiriyoruz. Ayrıca kuraklığa ve tuzluluğa dayanıklılık çalışmaları yapılıyor. Mikro koşullarda stres uygulayıp, tepkilerine bakabiliyoruz. Çok erken safhada dayanıklı çeşitleri tespit edebiliyoruz. Buna yönelik üretimlerimiz oluyor. Bu tekniğin avantajlarını kullanarak hem bölge ekonomisine hem de ülke tarımına katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Son yıllarda aromatik ve yağ içerikleriyle ülkemizde önemli hale gelen lavanta üretimine de başladık dedi.
'KAVANOZLARDA KÖKLENDİRİYORUZ'
Dr. Erol, klonlama çalışmalarının detaylarına ilişkin de Mikro çoğaltım ile bitkiden yüzde 100 aynı özelliklere sahip klon bitkiler oluşturuyoruz. Bunun için bir sürgün ucu, kök, yaprak ya da gövde parçası yeterli oluyor. Bir bitki gözünden öncelikli amacımız, bir tane sürgün elde etmek. Daha sonra bu sürgünü bazı bitki büyüme düzenleyiciler kullanarak, yapay besi ortamı oluşturuyoruz. Bu ortamda bir bitkiden 3 bitki, 5 bitkiden 25, 25'ten 125 bitki elde edebiliyoruz. 4-6 hafta gibi kısa bir sürede bunlardan alt kültürü alarak istediğimiz sayıya ulaşıyoruz. İstediğimiz sayıya ulaştığımızda, kavanozlarda köklendiriyoruz. Daha sonra alıştırma seralarımızda bitkimizi dış koşullara alıştırıp, yetiştirme seralarına alıyoruz. Burada fide ve fidan olarak bitkimizi hazır hale getiriyoruz diye konuştu.